Mardin’in Savur İlçesine bağlı İçören köyü.
Orman köyü statüsünde..
Benim de doğup büyüdüğüm, hatırlarımın olduğu bir köy.
Yeni adıyla İçören Mahallesi..
Maden arama şirketleri ya da kişileri köye dadanmış.
2013’te ARMAR Maden, köyün girişinde, Hristiyan kaya mezarlarının olduğu 1.derecede sit bir plato üzerinde taş ocağı açıyor.
Maden arama ruhsatı var, ama işletme izin ruhsatı yok.
Çok da önemli değil zaten.
Bir cemiyete, bir cemaate mensup olunca, ya da siyasi gücü arkasına alınca, kim tutabilir ki onu.
Yasak dediğin garibana.
Dönemin Müze Müdürü Nihat Erdoğan, koordinat oyunu ile platonun sit alanı olmadığı yönünde rapor verir.
Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu platonun 1. Derece (sit Resmî gazetede ilan edilmiş) sit olduğunu rapor eder ve çalışmanın hemen durdurulması ve gereken yasal işlemlerin başlatılmasını ister. Orman İşletme izinsiz çalışmayı tespit eder konuyu yargıya taşır. Ama o kadarla kalır ve bugüne kadar çalışırlar
Mahkemelik olur, mahkeme durdurma ya da ocağı kapatma kararı verse ne yazar. Olan olmuştur.
ARMAR Maden şikayet konusu oluncaya kadar tüm kamu kurumlarına, Mardin ve bölgede yapılan tüm TOKİ işlerine oluşmamış denetimsiz izinsiz kireç taşlarını vermiş olur. Kataloğunda referans listesinde de övünerek ilan eder. İş işten geçer, 1.derece sit Hristiyan kaya mezarları, doğa, mera, orman yok olmuştur.
Bu sefer ARMAR sahibinin ortağı Deneyimli ve ihtisaslı olarak aynı plato üzerinde taş ocağı işletme izni alır.
İş ticarete dökülür, taş kesip satmaya gerek kalmaz, taşı çıkarmak için firmalara, makinanızı getirin taşınızı kesin ücretini verin döneminin başladığı dillendirilmeye başlar.
Rödevans anlaşması olmadan işçi çalıştırıldığı iddiaları yayılır.
Bunları tespit etmek çok mu zor elbette değil?
Kaç kişi çalıştırılmış, makine parkı gücü ve SSK bildirimleri incelenirse, Devlet'e ne kadar vergi ödediklerine bakılırsa her şey ortaya çıkar.
Ama kimse irdelemiyor, kimse dokunmuyor!
Ancak; Koca bir plato, Hristiyan Kaya mezarlığı, orman ve doğa dönüşü olmayacak şekilde tahrip edilmiştir ve geri kalan kısımda da tahribata devam ediliyor.
Bunun yanında kamu binalarında olgunlaşmamış, kararan ve dökülen taş kullanılmış. Yani iki yönlü zarar ve suskunluk
İçören köylüleri Devletine, Bayrağına, Vatanına bağlı insanlar.
Kanunlara karşı boyunları kıldan ince..
Jandarmaya, devlet görevlilerine saygıları sonsuz.
Oturun dense oturur, kalkın denilse kalkar.
Köylüler Mahkemenin kararın bekliyor.
İçören köyü orman köyüdür. Arazileri azdır. En zengin adamın 40 dönüm arazisi, 3-5 dönüm üzüm bağı vardır.
Taş ocağı işletmecileri köyü mesken edindi.
3.sü doğusunda açılır..
Ardından 4.cüsü köyün güneyinde Azim Maden, Maden arama izni alır.
İzin aldığı alan üzüm bağları ve köyün mera alanı. Bağların etrafında çok sayıda badem ağacı.
Plato üzerinde meşe ağaçları.
Ve ÇED raporu uygun olarak veriliyor.
Bu ÇED raporunun altında imzası olanların sorgulanması lazım
Köyün merasına, köylünün geçim kaynağı olan bağların yamaçlarına, köyün neredeyse yerleşim alanı olan alana nasıl ÇED raporunu olumlu verirsiniz.
İzni veren kurumlar ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü lütfen şapkanızı önünüze koyun ve vicdanınızın sesini dinleyin
Birkaç kişi zengin olması için, Tarihi, Sit alanlarını, platoları, meraları, doğayı ve çevreyi yok etmek hangi vicdana, hangi mantığa, hangi akla sığar?
Orman Bakanlığı, Maden arama iznini ormanlık alanda telafi sözleşmesi ile onaylıyormuş
Hadi gelin İçören Köyünde tahrip edilen platoyu, katledilen tarihi, kesilen binlerce ağacı telafi edin
Onca doğa harikasından, orman içinde kırık taş atıkları ve dev bir çukur kaldı.
Nasıl telafi edilecek?
Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Kültür Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkilileri nedesiniz?
Mardin Valisi Sayın Mahmut Demirtaş, vicdanı bütün, dürüst bir devlet adamı.
Birçok yolsuzluğun üzerine cesaretle gittiğine tanık olduk.
Bu olayın da üzerine gideceğine inanıyorum