Libya, yaklaşık 6,8 milyon nüfuslu , %90’nınden fazlası çöl ile kaplı, akarsuları yok denilecek kadar az olan, Akdeniz kıyısında, doğuda Mısır, batıda Cezayir ve Tunus ile komşu olan bir Kuzey Afrika Ülkesidir. Başkenti Trablusgarb’dır.
Libya’nın ilk Başbakanı, Valilerimizden Sadullah Koloğlu’dur (1949-1952 yılları arasında).
Yaklaşık 1,8 milyon km2 yüzölçümü ile Afrika'nın dördüncü, dünyanın 16. büyük ülkesidir. Libya çok büyük bir yüz ölçümüne sahip olmasına rağmen, nüfusun tamamına yakını kıyı bölgelerde yaşamaktadır. Topraklarının büyük bir bölümü çöldür.
Yüzölçümünün %90’ını oluşturan çöl nedeniyle, gıda ihtiyacının büyük bir kısmını ithal etmek zorunda kalan Libya’nın, tarıma elverişli alanı, topraklarının az bir kısmi ile sınırlıdır. Bu bölgelerde özellikle zeytin ve üzüm yetiştirilmektedir.
Büyük potansiyeli olmasına rağmen, Libya balıkçılık kaynaklarını kullanmamaktadır.
Afrika’dan Avrupa’ya geçişte en stratejik noktalardan biri olan Libya, 1951'de bağımsızlığını kazanmıştır. 1959’da zengin petrol yataklarına sahip olduğu anlaşılıncaya kadar son derece fakir ve ilgi gösterilmeyen bir ülke olarak bilinen Libya, dünyada da en büyük petrol rezervine sahip 10 ülke arasında yer almaktadır. Düşük sülfür oranıyla oldukça yüksek kalitede olan ham petrolün Libya’da olması, Libya’yı oldukça stratejik bir petrol üreticisi konumuna getirmiştir.
Libya’nın stratejik önemi petrol sanılırken, Libya üzerindeki ilginin gerçek sebebinin yalnız petrol olmadığını düşünüyoruz.
Başka bir açıdan bakarsak; Libya’ nın petrolü çok önemliymiş gibi gözükse de, petrolün dışında asıl 3 zenginliği göz ardı edilmiş olup, dikkatten uzak tutulmuştur.
Libya’nın önemi, acaba petrol yerine bu 3 kaynak mıdır?
Güneş ve rüzgar potansiyeli, bunlardan daha da önemli olan yeraltında çok büyük tatlı su gölünün bulunmuş olmasıdır.
Libya Avrupa’ya yakın bir Ülkedir. Güneş ve rüzgar potansiyeli yüksektir. Bu potansiyelden elde edilecek elektrik santrallerinin hibrit kullanılması ile Avrupa’nın elektriğinin, Libya’nın yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması açısından önemli olabileceğini göz ardı etmemek gerekir.
Bunlardan daha da önemli olan; doğu Libya’da petrol ararken bulunan tatlı su kaynağıdır.
Muazzam miktardaki bu tatlı su kaynağının; kıyı boyunca ve Libya’nın iç bölgelerinde, içme suyu, tarım ve hayvancılıkta kullanılması hedeflenmiştir. Bunun için; toplamda binlerce kuyu açılmış, kilometrelerce uzunluğunda dev isale hatları, birçok bölgede su rezervuarları planlanmış ve 1990 yıllarında inşasına başlanmıştır.
Uzun yıllar yetebileceği söylenen bu su kaynağından, Libya’nın doğusundan, batısına ve iç taraflarına doğru büyük çaplı sulama boruları döşenerek, ara bölgelerde yapay göllerde rezerv oluşturularak tarım yapılmaya başlanmıştır. Ancak bu çok önemli proje, Libya’daki iç savaşlardan dolayı yarım kalmıştır.
“Büyük Suni Nehir Projesi” adı ile anılan böyle emsalsiz bir projenin Avrupa’da örneği yoktur.
Bu proje ile, Avrupa’nın organik tarım ihtiyacının Libya’nın yorgun olmayan ve sulanabilir topraklarından elde edilecek tarımsal gıdalardan karşılanabilir olması, Libya üzerindeki hevesleri arttırmış olabilir mi?
Yakın tarihte şahit olduğumuz, Libya’da iç savaş çıkartılarak, Ülkenin kaosa sürüklenmesinin sebebini bir kez daha düşünelim ve Ülkeler için enerji kaynakları, su kaynakları ve tarımın öneminin altını bir daha vurgulayalım.
İslim ARIKAN
Elektrik Mühendisleri Odası
Gaziantep Şube Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet nuri çelik 3 yıl önce