Bugün Erzurum’da coşku var…
Milli Egemenliğin bayraklaştığı TBMM’nin kuruluşunun 101.yılı tüm yurtta olduğu gibi Erzurum’da da coşku ile kutlanmağa çalışılıyor…
Her ne kadar Corona tedbirleri kapsamında sokağa çıkma yasağı varsa ve toplu kutlama yapılamıyorsa da sosyal medya aracılığı ile kısmi törenler yapılıyor…
Aslına bakarsanız, 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Erzurum’da daha bir başka anlam taşımakta…
Çünkü ‘Milli Egemenlik’ kavramının resmen kayıt altına alındığı ve dünyaya duyurulduğu kenttir Erzurum…
*
1920 yılının 23 Nisanında TBMM açılıyor.
Anadolu’nun dört bir tarafından seçilen mebuslar, Mustafa Kemal’in çağrısı ile Ankara’ya geliyor, Paşa’nın çevresinde kenetleniyorlar.
Anadolu Bozkırının bu kadim kentinde bu gün bayram var…
Orta Anadolu’nun güzel bir Bahar ve mübarek Cuma gününde Meclis açılacak.
Mustafa Kemal’in bu kararı 21 Nisan 1920 günü bütün kolordulara,61.Fırka Komutanlığı’na, tüm vilâyetlere, müstakil Livalara, Müdafaai Hukuk Heyeti Merkezlerine ve Belediye Riyaselerine ‘gayet ivedidir’ kaydıyla ve telgrafla bildirilmişti…
6 maddeden oluşan telgraf;
‘Tanrı’nın yardımıyla Nisan’ın 23 Cuma günü, Cuma Namazından sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.’ cümlesi ile başlıyor ve,
‘Ulu Tanrı’dan başarıya ulaştırmasını dileriz.’ cümlesi ile son buluyordu.
*
Açılacak Meclisin adı da 11 Nisan 1920 günü vilâyette yapılan toplantıda ‘Meclis-Kebir, Meclis-Kebir-i Milli, Kurultay, Meclis-i Mebusan…’ gibi isimler değişik gruplarca ifade edilmişti.
Fakat en yaşlı üye olan Meclis Başkanı Şerif Bey, meclisi açış konuşmasında ‘Büyük Millet Meclisi’ni açıyorum…’ ifadesini kullanmıştı.
Şerif Bey’in açış konuşmasını da Mustafa Kemal hazırlamıştı…
*
Gün geldi ve o gün, her bir Vekilin ve Halkın katılımıyla Hacı Bayram’da büyük coşku ile Cuma Namazı eda edildi…
Cumadan çıkan Mustafa Kemal ve zevat tezahüratlar arasında zorlukla ilerliyor.
Hacı Bayram Camisi ile Meclis arasını halk hınca hınç doldurmuş, bu kutlu ana şahitlik etmek istiyor…
Bir saatten fazla zamanda aşılan kısacık yolun sonunda Meclise ulaşılıyor…
Kurbanlar kesiliyor, dualar ediliyor ve BMM açılıyor…
***
1918 yılına gelindiğinde Anadolu’da görünen fotoğraf oldukça kötüdür.
Türk Gençliğine Hitabede altının çizildiği gibi;
“…Orduları dağıtılmış, bütün tersanelerine girilmiş ve memleketin her köşesi bil fiil işgâl edilmiştir”
Yokluk ve yoksulluk her yanı kaplamış, dahası Anadolu’ya umutsuzluk ve karamsarlık hakim olmuştur.
İşte bütün bu şartlar içerisinde İstanbul’da geceler boyu toplantılar yapılmış, memleketin kurtuluşu için önemli kararlar alınmıştır.
Şimdi bu kararları uygulama vaktidir.
*
İlk ve en önemli toplantı Erzurum’da yapılır.
Yurdun hemen yarısından gelen delegeler Erzurum’da toplanır.
Erzurum’un uzun ve serin yaz geceleri, 57 gün boyunca konuklarının heyecanlı konuşmalarının ve tartışmalarının sessiz tanığı olur.
Nihayet büyük gün gelir.
23 Temmuz’da Erzurum nüfusuna kayıtlı, Erzurum Merkez Delegesi Mustafa Kemal’in başkanlığında toplanan Kongrede önemli kararlar alınır.
En başta Manda ve Himaye kesinlikle reddedilir.
Erzurum Kongresinin en önemli kararı ise Milli İrade’nin ön plana çıkarıldığı;
‘Osmanlı Vatanı’nın Tamâmiyyeti ve İstiklâli Millimiz’in Te’mini ve Maakamı Saltanat ü Hilafet’in Masûniyyeti içün, Kuvâyî Milliyye’yi ‘amil ve İrâdei Miliyye’yi hakim kılmak esastır.’ İbareleri ile ifadesini bulan karardır…
Yani tüm yurtta Milli İradeyi hakim kılmak…
*
23 Temmuz 1919 günü Erzurum’da Milli İradenin egemen olacağı tüm dünyaya haykırılarak, Kurtuluş Savaşı sonrasında kurulacak devletin şeklinin de Milli İradeye dayanacağı ilan edilmiştir.
Millî gücü kullanmak ve millî iradeyi hakim kılmak temel ilkedir.
ERZURUM MEBUSU MUSTAFA KEMAL…
Erzurum Kongresi sonunda alınan kararların uygulanması için bir Temsil Heyeti oluşturulur ve Başkanlığına Mustafa Kemal getirilir… Sivas Kongresine katılacak heyetin Reisi Mustafa Kemal’dir ve kongrede Erzurum Delegesi olarak temsil edilir.
9 kişilik Heyet-i Temsiliye , Sivas Kongresinde genişletilerek 16 kişiye çıkarılır ve Heyet-i Temsiliye, BMM kuruluncaya kadar icracı bir hükümet gibi çalışır, BMM kurulunca da görevi sona erer…
Bir anlamda BMM açılıncaya kadar, görevini yapmayan ve işgallere sessiz kalan İstanbul Hükümetine alternatif olarak kurulan bir nev’i geçici hükümettir.
Heyet-i Temsiliye’nin kurulma fikri Amasya Genelgesi, ilk kurulduğu yer Erzurum, hükümet gibi çalıştığı yer de Sivas’tır…
İşte Erzurum ve Sivas Kongrelerinde Türk Milleti’nin desteğini alan Mustafa Kemal, Temsil Heyeti Başkanı alarak 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya gelir.
16 mart 1920 tarihinde İstanbul işgal edilince , Mustafa Kemal’in Valilere gönderdiği 19 Mart 1920 tarihli genelgesi uyarınca seçilen mebuslar akın akın Ankara’da toplanır ve 23 Nisan 1920 tarihinde tüm Anadolu’dan seçilip gelen yanı sıra Meclis-i Mebusan’dan katılan mebusların iştiraki ile de Ankara’da ilk Meclis’in açılışını gerçekleştirir.
Meclis-i Mebusan’a Erzurum’dan seçilen ve Erzurum Mebusu olan ancak meclis toplantısına gitmeyen Mustafa Kemal, 24 Nisan 1920 tarihinde Meclis Başkanı seçilir ve Cumhurbaşkanı olacağı 29 Ekim 1923 tarihine kadar da bu görevi sürdürür.
MİLLİ EGEMENLİK VE ÇOCUKLAR…
Anadolu’yu temsil eden milletvekillerinin oluşturduğu Meclis, Kurtuluş Savaşını da bizzat yürüttü.
Bu anlamda Birinci Meclis bir İhtilal Meclisi niteliğini taşır…
Anadolu İhtilali…
Milli Mücadelenin meşruiyetini 1920’de Ankara’da açılan Büyük Millet Meclisi sağladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, İstanbul Hükümeti ve Dünyaya karşı dimdik durdu. Aldığı kararlarla Mustafa Kemal’e güç verdi.
Kurtuluş Savaşını kazananlar, bu çatı altında bir araya gelenlerdi, diğer bir deyişle Milletin ta kendisi idi.
Meclisi oluşturanlar, padişaha başkaldıran asiler değil, Türk Milleti’ni esaretten kurtarmaya kararlı kahramanlardı.
Onlara bu gücü veren de 23 Nisan 1920’de açılan Büyük Millet Meclis idi…
***
Dünyanın başka hiçbir ülkesi yok ki, çocuklarına ulusal bir bayramı armağan etsin.
Dünyanın başka hiçbir lideri yok ki, çocuklarını böylesi sevsin ve onları onurlandırsın…
Armağan edilen gün, Ulusal Egemenliğin kutlandığı bir bayram…
Çünkü çocuk; Ulusal Egemenliğin bilincine varması gereken, ülkenin en önemli varlığı…
Çünkü çocuklarımız; Türkiye Cumhuriyeti’nin, Millî Hâkimiyetin geleceği ve koruyucusu…
Herkes bilmeli ki Milli Egemenlik ruhu ile büyüyen çocuklar, onu yok etmek isteyecek dahili ve harici düşmanlara haddini bildirecektir.
Milli İradenin tecelli ettiği, Milli Egemenlik bayramı kutlu olsun…
Milli Egemenliğin bayraklaştığı TBMM’nin kuruluşunun 101.yılı tüm yurtta olduğu gibi Erzurum’da da coşku ile kutlanmağa çalışılıyor…
Her ne kadar Corona tedbirleri kapsamında sokağa çıkma yasağı varsa ve toplu kutlama yapılamıyorsa da sosyal medya aracılığı ile kısmi törenler yapılıyor…
Aslına bakarsanız, 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Erzurum’da daha bir başka anlam taşımakta…
Çünkü ‘Milli Egemenlik’ kavramının resmen kayıt altına alındığı ve dünyaya duyurulduğu kenttir Erzurum…
*
1920 yılının 23 Nisanında TBMM açılıyor.
Anadolu’nun dört bir tarafından seçilen mebuslar, Mustafa Kemal’in çağrısı ile Ankara’ya geliyor, Paşa’nın çevresinde kenetleniyorlar.
Anadolu Bozkırının bu kadim kentinde bu gün bayram var…
Orta Anadolu’nun güzel bir Bahar ve mübarek Cuma gününde Meclis açılacak.
Mustafa Kemal’in bu kararı 21 Nisan 1920 günü bütün kolordulara,61.Fırka Komutanlığı’na, tüm vilâyetlere, müstakil Livalara, Müdafaai Hukuk Heyeti Merkezlerine ve Belediye Riyaselerine ‘gayet ivedidir’ kaydıyla ve telgrafla bildirilmişti…
6 maddeden oluşan telgraf;
‘Tanrı’nın yardımıyla Nisan’ın 23 Cuma günü, Cuma Namazından sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.’ cümlesi ile başlıyor ve,
‘Ulu Tanrı’dan başarıya ulaştırmasını dileriz.’ cümlesi ile son buluyordu.
*
Açılacak Meclisin adı da 11 Nisan 1920 günü vilâyette yapılan toplantıda ‘Meclis-Kebir, Meclis-Kebir-i Milli, Kurultay, Meclis-i Mebusan…’ gibi isimler değişik gruplarca ifade edilmişti.
Fakat en yaşlı üye olan Meclis Başkanı Şerif Bey, meclisi açış konuşmasında ‘Büyük Millet Meclisi’ni açıyorum…’ ifadesini kullanmıştı.
Şerif Bey’in açış konuşmasını da Mustafa Kemal hazırlamıştı…
*
Gün geldi ve o gün, her bir Vekilin ve Halkın katılımıyla Hacı Bayram’da büyük coşku ile Cuma Namazı eda edildi…
Cumadan çıkan Mustafa Kemal ve zevat tezahüratlar arasında zorlukla ilerliyor.
Hacı Bayram Camisi ile Meclis arasını halk hınca hınç doldurmuş, bu kutlu ana şahitlik etmek istiyor…
Bir saatten fazla zamanda aşılan kısacık yolun sonunda Meclise ulaşılıyor…
Kurbanlar kesiliyor, dualar ediliyor ve BMM açılıyor…
***
1918 yılına gelindiğinde Anadolu’da görünen fotoğraf oldukça kötüdür.
Türk Gençliğine Hitabede altının çizildiği gibi;
“…Orduları dağıtılmış, bütün tersanelerine girilmiş ve memleketin her köşesi bil fiil işgâl edilmiştir”
Yokluk ve yoksulluk her yanı kaplamış, dahası Anadolu’ya umutsuzluk ve karamsarlık hakim olmuştur.
İşte bütün bu şartlar içerisinde İstanbul’da geceler boyu toplantılar yapılmış, memleketin kurtuluşu için önemli kararlar alınmıştır.
Şimdi bu kararları uygulama vaktidir.
*
İlk ve en önemli toplantı Erzurum’da yapılır.
Yurdun hemen yarısından gelen delegeler Erzurum’da toplanır.
Erzurum’un uzun ve serin yaz geceleri, 57 gün boyunca konuklarının heyecanlı konuşmalarının ve tartışmalarının sessiz tanığı olur.
Nihayet büyük gün gelir.
23 Temmuz’da Erzurum nüfusuna kayıtlı, Erzurum Merkez Delegesi Mustafa Kemal’in başkanlığında toplanan Kongrede önemli kararlar alınır.
En başta Manda ve Himaye kesinlikle reddedilir.
Erzurum Kongresinin en önemli kararı ise Milli İrade’nin ön plana çıkarıldığı;
‘Osmanlı Vatanı’nın Tamâmiyyeti ve İstiklâli Millimiz’in Te’mini ve Maakamı Saltanat ü Hilafet’in Masûniyyeti içün, Kuvâyî Milliyye’yi ‘amil ve İrâdei Miliyye’yi hakim kılmak esastır.’ İbareleri ile ifadesini bulan karardır…
Yani tüm yurtta Milli İradeyi hakim kılmak…
*
23 Temmuz 1919 günü Erzurum’da Milli İradenin egemen olacağı tüm dünyaya haykırılarak, Kurtuluş Savaşı sonrasında kurulacak devletin şeklinin de Milli İradeye dayanacağı ilan edilmiştir.
Millî gücü kullanmak ve millî iradeyi hakim kılmak temel ilkedir.
ERZURUM MEBUSU MUSTAFA KEMAL…
Erzurum Kongresi sonunda alınan kararların uygulanması için bir Temsil Heyeti oluşturulur ve Başkanlığına Mustafa Kemal getirilir… Sivas Kongresine katılacak heyetin Reisi Mustafa Kemal’dir ve kongrede Erzurum Delegesi olarak temsil edilir.
9 kişilik Heyet-i Temsiliye , Sivas Kongresinde genişletilerek 16 kişiye çıkarılır ve Heyet-i Temsiliye, BMM kuruluncaya kadar icracı bir hükümet gibi çalışır, BMM kurulunca da görevi sona erer…
Bir anlamda BMM açılıncaya kadar, görevini yapmayan ve işgallere sessiz kalan İstanbul Hükümetine alternatif olarak kurulan bir nev’i geçici hükümettir.
Heyet-i Temsiliye’nin kurulma fikri Amasya Genelgesi, ilk kurulduğu yer Erzurum, hükümet gibi çalıştığı yer de Sivas’tır…
İşte Erzurum ve Sivas Kongrelerinde Türk Milleti’nin desteğini alan Mustafa Kemal, Temsil Heyeti Başkanı alarak 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya gelir.
16 mart 1920 tarihinde İstanbul işgal edilince , Mustafa Kemal’in Valilere gönderdiği 19 Mart 1920 tarihli genelgesi uyarınca seçilen mebuslar akın akın Ankara’da toplanır ve 23 Nisan 1920 tarihinde tüm Anadolu’dan seçilip gelen yanı sıra Meclis-i Mebusan’dan katılan mebusların iştiraki ile de Ankara’da ilk Meclis’in açılışını gerçekleştirir.
Meclis-i Mebusan’a Erzurum’dan seçilen ve Erzurum Mebusu olan ancak meclis toplantısına gitmeyen Mustafa Kemal, 24 Nisan 1920 tarihinde Meclis Başkanı seçilir ve Cumhurbaşkanı olacağı 29 Ekim 1923 tarihine kadar da bu görevi sürdürür.
MİLLİ EGEMENLİK VE ÇOCUKLAR…
Anadolu’yu temsil eden milletvekillerinin oluşturduğu Meclis, Kurtuluş Savaşını da bizzat yürüttü.
Bu anlamda Birinci Meclis bir İhtilal Meclisi niteliğini taşır…
Anadolu İhtilali…
Milli Mücadelenin meşruiyetini 1920’de Ankara’da açılan Büyük Millet Meclisi sağladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, İstanbul Hükümeti ve Dünyaya karşı dimdik durdu. Aldığı kararlarla Mustafa Kemal’e güç verdi.
Kurtuluş Savaşını kazananlar, bu çatı altında bir araya gelenlerdi, diğer bir deyişle Milletin ta kendisi idi.
Meclisi oluşturanlar, padişaha başkaldıran asiler değil, Türk Milleti’ni esaretten kurtarmaya kararlı kahramanlardı.
Onlara bu gücü veren de 23 Nisan 1920’de açılan Büyük Millet Meclis idi…
***
Dünyanın başka hiçbir ülkesi yok ki, çocuklarına ulusal bir bayramı armağan etsin.
Dünyanın başka hiçbir lideri yok ki, çocuklarını böylesi sevsin ve onları onurlandırsın…
Armağan edilen gün, Ulusal Egemenliğin kutlandığı bir bayram…
Çünkü çocuk; Ulusal Egemenliğin bilincine varması gereken, ülkenin en önemli varlığı…
Çünkü çocuklarımız; Türkiye Cumhuriyeti’nin, Millî Hâkimiyetin geleceği ve koruyucusu…
Herkes bilmeli ki Milli Egemenlik ruhu ile büyüyen çocuklar, onu yok etmek isteyecek dahili ve harici düşmanlara haddini bildirecektir.
Milli İradenin tecelli ettiği, Milli Egemenlik bayramı kutlu olsun…