İki hafta önce Gaziantep FK ve yeni yönetimi üzerine görüşlerimi belirtmiştim. Yönetim Kurulu belli oldu, görev dağılımı yapıldı. Bu arada Teknik Direktörlük için karar verildi ve Erol Bulut ile anlaşma yapıldı. Futbolcu transferleri için de yoğun gündem var.
Bunlar işin sportif tarafı. Allah var, iki yıldır Gaziantep FK’nın sportif anlamda başarılı olduğunu da hep yazıyor, söylüyoruz. Dileğimiz, bu başarının kalıcı olması, Gaziantep FK’nın kişilere bağlı kalmaksızın kendi kendine yetecek bir kulüp haline gelmesi...
Süper Lig’deki ilk iki yılda sportif başarılar elde edildiğine, önümüzdeki yıl için de kaliteli ve umut veren bir kadro bulunduğuna göre, Gaziantep FK için bu yıl daha farklı hedefler olması gerektiğine inanıyorum.
Nedir bunlar?
1-Gaziantep FK’nın artık kentle bütünleşmesi...
2-Gaziantep FK’nın, bir zamanların Gaziantepspor’u gibi, yetiştirdiği gençlerle Türk futboluna sporcu kazandıran bir kulüp olması...
Bu iki konu hakkında gelin biraz beyin fırtınası yapalım...
İlk konudan, yani kentle bütünleşmekten başlayalım...
Kabul edelim, Gaziantepspor gibi 50 yılı aşkın bir mazisi bulunan efsane takımın ardından, halka kentin yeni bir takımını sahiplendirmek kolay değil. Hele bir de Gaziantep FK gibi, tamamen sanayi orjinli, yöneticileri hep iş dünyasından gelme isimler olunca, zorluk derecesi iki katına çıkıyor.
Adil Konukoğlu’nun ve Mehmet Büyükekşi’nin başkanlığındaki 4 yılı dikkate alacak olursak, sportif başarı beklenenin ötesinde olsa da, hem kentle bütünleşme, hem de altyapıdan futbolcu yetiştirme anlamında mesafe alındığını söylemek mümkün değil.
İki hafta önceki yazımda, Cevdet Akınal başkanlığındaki yeni yönetimin, öncelikle kentle bütünleşme konusunda adımlar atması gerektiğini söylemiştim. Önümüzdeki sezon maçların taraftara açılacağını varsayarsak, bu takım artık 3-5 bin taraftar ile değil, 15-20 bin taraftar desteği ile maçlarını oynamalı.
Takım-kent bütünlüğü nasıl sağlanmalı, bunun için neler yapılmalı, gerekirse bu konuda yönetim profesyonel destek almalı.
Mesala, bu kentte 4 üniversite var. Üniversite gençliğinin tribünlere çekilmesi için projeler üretilmeli. Şunu da söyleyeyim, futbol şehirlerinde üniversite gençlikleri tribünlerde kendi grupları ile hep güçlü birer oluşumdur.
Mesala, bu kentte Orhan Uslu gibi, sosyal medyada her paylaşımı milyonlara ulaşan bir memleket çocuğu var. O değerlendirilerek, çeşitli aktiviteler sağlanabilir. Çeled Uşaglar ve Orhan Uslu yardımıyla, halka, taraftara ulaşmak çok daha kolay olduğu gibi, sosyal medyada çok farklı etkinliklere imza atılabilir.
Mesala, futbolcuları daha çok kentin, halkın içine sokmak, taraftar ile kaynaştırmak için projeler gerçekleştirilebilir.
Bunlar hemen benim aklıma gelenler. Kulüp bu anlamda profesyonel destek aldığında hedef-sonuç odaklı çok daha fazla projeler gerçekleştirebilir.
Gelelim ikinci konuya, yani altyapı mevzusuna... Aslında bu konu tek başına uzun bir yazı konusu. Gaziantepspor altyapısının 2000’li yıllardaki durumunu yazmaya kalksam, sabah olur...
Altyapı sorunu, Gaziantep’in yıllardır kanayan bir yarası. Celal Doğan döneminde, Gaziantepspor-Büyükşehir Belediyespor-Gaskispor öylesine bir prizma olmuştu ki, kent resmen futbolcu fabrikası haline gelmişti. Bu prizmadan yetişen futbolcuların sayısını kimse bilmez...
Yaklaşık 15 yıldır ise Gaziantep’ten yetişen bir tane futbolcu yok. Bu neden oldu, nasıl olduyu tartışmak, sorumlu aramak yerine, hataları bilerek, bu anlamda sıfırdan başlamak gerek.
Gaziantep, futbolcu yetiştirmede, altyapı da dip yaptı. Ama, şunu da biliyoruz, hep dip yapışın bir de sıçraması vardır. Ben, altyapıda sıçrama zamanı geldiğini düşünüyorum...
Şunu da çok iyi biliyorum. Adil Konukoğlu gibi milliyetçi ve Gaziantep şovenisti bir ismin, bu kentin çocuklarının altyapıdan yetişmesi, Türk futboluna kazandırılması için elini taşın altına koyduğunu, Gaski Tesislerine altyapı için çok sayıda saha yaptırdığına şahidim. Bir çok sohbetimizde, altyapı vurgusu yaptığını, milyon dolarlar vererek futbolcu transferinin sonu olmadığını hep belirtmiştir.
Yani, aslında teşhis var, bunu tedavi etmek için imkan da var. Geriye sadece tedavi kalıyor.
Tedavi için de görev yönetim kuruluna düşüyor.
Yönetim kurulu, A takım teknik kadrosu ile altyapı hocalarına, yılda en az 1-2 altyapı oyuncusunun A takıma kazandırılması şartı getirecek.
Böylece, hem Gaziantep kazanacak, hem Türk futbolu kazanacak, hem de futbola aşık yetenekli gençler kazanacak...
Önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde, yabancı oyuncu sayısının kademeli olarak düşeceğini hesaplarsak, 2-3 yıl içerisinde kaliteli yerli oyuncunun ne kadar önemli olduğunu çok daha iyi anlayacağız.
Kaldı ki, altyapıdan kazanılacak yılda 1-2 oyuncu demek, bu oyuncuların yüklü bonservis bedelleri ile transferi demek. Bu da kulübün kimseye muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durması demek...
Çok iyi biliyorum ki, yıllardır kulübe para veren sanayiciler, para vermekten artık bıkma durumuna geldiler ve yüksek sesle bunu dillendirmeye başladılar.
Durum buyken, 2021-2022 yılı Gaziantep FK için, kentle bütünleşme ve altyapı atılımının yapıldığı yıl olmak zorundadır.