Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sinan Gülhan tarafından verilen konferansta konut meselesinin hayatımıza etkileri konusunda bilgi verildi.
Yapılaşma bakımından Türkiye’nin dünyada hızla büyüyen ülkeler arasında yer aldığını söyleyen Dr. Gülhan, Türkiye’de üretilen her beş konuttan bir tanesinin İstanbul’da inşa edildiğini ve yapılan her konutun insanların yarım yüzyıllık yaşamını etkilediğini söyledi.
Dr. Gülhan, “İnşaat sektöründe yaşanan hızlı büyüme içerisinde birçok değişim birlikte yaşanıyor. İnşaat sektöründe fiyat olarak da, piyasa olarak da Türkiye’de inşaat mekanizmasını belirleyen güç İstanbul. Her yıl yapılan neredeyse bir milyona yakın konut Türkiye’yi etkiliyor ve geri dönülmez bir şekilde yeniden inşa ediyor. Bakkaldan, kasaptan ibaret olan mahalle hayatı artık geri dönülmez bir şekilde değişiyor” diyerek, insanların bu yeni yapılaşmayla birlikte otomobillerin de sayısının giderek artmasıyla mahalle hayatından uzaklaşıp alış-veriş merkezlerine yöneldiğini söyledi.
“Türkiye konuta bu kadar yatırım yaparken acaba bunu sürdürülebilir bir şekilde kalkınmaya dönüştürebilir mi?” diyen Dr. Gülhan, sosyal bir bakış açısından bakıldığında özellikle Gaziantep’te yapılaşmadan dinamizmi gördüğünü, yapılaşmayla birlikte kalıcı geri dönülmez bir değişim yaşandığını ifade etti.
Türkiye’de yaşanan hızlı yapılaşmayla birlikte toplumun yaşam tarzında da ciddi değişimler olduğunu söyleyen Dr. Gülhan, “Yapılaşmayla toplumun en azından yarım yüzyıl boyunca içinde yaşayacağımız bir çevreyi inşa ediyoruz. Bu değişimleri de yaşayarak göreceğiz. Bu değişimin algılamasını yapacak olan da birinci olarak sosyal bilimcilerdir. Değişim nasıl oluyor ve kamuya bunu nasıl izah edebiliriz ve ne gibi öngörülerde bulunabiliriz. En basit öngörü bu kadar çok konut yapılıyorsa kiraların düşmesi gerekir. Eğer düşmüyorsa bir sorun var demektir” dedi.
Yapılaşma bakımından Türkiye’nin dünyada hızla büyüyen ülkeler arasında yer aldığını söyleyen Dr. Gülhan, Türkiye’de üretilen her beş konuttan bir tanesinin İstanbul’da inşa edildiğini ve yapılan her konutun insanların yarım yüzyıllık yaşamını etkilediğini söyledi.
Dr. Gülhan, “İnşaat sektöründe yaşanan hızlı büyüme içerisinde birçok değişim birlikte yaşanıyor. İnşaat sektöründe fiyat olarak da, piyasa olarak da Türkiye’de inşaat mekanizmasını belirleyen güç İstanbul. Her yıl yapılan neredeyse bir milyona yakın konut Türkiye’yi etkiliyor ve geri dönülmez bir şekilde yeniden inşa ediyor. Bakkaldan, kasaptan ibaret olan mahalle hayatı artık geri dönülmez bir şekilde değişiyor” diyerek, insanların bu yeni yapılaşmayla birlikte otomobillerin de sayısının giderek artmasıyla mahalle hayatından uzaklaşıp alış-veriş merkezlerine yöneldiğini söyledi.
“Türkiye konuta bu kadar yatırım yaparken acaba bunu sürdürülebilir bir şekilde kalkınmaya dönüştürebilir mi?” diyen Dr. Gülhan, sosyal bir bakış açısından bakıldığında özellikle Gaziantep’te yapılaşmadan dinamizmi gördüğünü, yapılaşmayla birlikte kalıcı geri dönülmez bir değişim yaşandığını ifade etti.
Türkiye’de yaşanan hızlı yapılaşmayla birlikte toplumun yaşam tarzında da ciddi değişimler olduğunu söyleyen Dr. Gülhan, “Yapılaşmayla toplumun en azından yarım yüzyıl boyunca içinde yaşayacağımız bir çevreyi inşa ediyoruz. Bu değişimleri de yaşayarak göreceğiz. Bu değişimin algılamasını yapacak olan da birinci olarak sosyal bilimcilerdir. Değişim nasıl oluyor ve kamuya bunu nasıl izah edebiliriz ve ne gibi öngörülerde bulunabiliriz. En basit öngörü bu kadar çok konut yapılıyorsa kiraların düşmesi gerekir. Eğer düşmüyorsa bir sorun var demektir” dedi.