Başta Gaziantep Mutfak Sanatları Eğitim Merkezi (MUSEM) olmak üzere kentin birçok mekanında değişik yemek ve tatlıları yeme fırsatı bulan gurme yazarlar, Gaziantep’in mutafak kültürüne hayran kaldılar.
Gaziantep’in tarihi ve turistik mekanlarını da gezen gurme yazarlar, Gaziantep izlenimlerini aktardılar. Gurme ve Sosyal Medya Yazarı Melissa Marie Hales, baklavayı dünyanın hiçbir yerinde bu kadar lezzetli yemediğini söyledi. Antepfıstığının en lezetli kuruyemiş olduğunu belirten Hales, yöresel yemek yuvalamayı ilk defa yediğini ve çok beğendiğini aktardı.
Jack Nathaniel Peat, menengiç kahvesini Gaziantep’te tadığını, burada yediği kuzu kebabının lezzetini hiçbir yerde bulamadığını ifade etti. Kebaba katılan baharatların ona ayrı bir tat verdiğini belirten Puat, Gaziantep yemeklerine hayran kaldığını vurguladı.
![’"](’/files/uploads/3f6ed2ae-71b1-4e9a-af06-b3faa79d60c1.jpg")
Hugh Alexander Collins ise, ayak üstü dürüm kültürünü ilk kez Gaziantep’te gördüğünü ve bunun muhteşem bir sokak kültürü olduğunu ifade etti. Lahmacunu Türk pizzası olarak tanımlayan Collins, sabah kahvaltısında katmer yenildiğini ilk defa gördüğünü belirtti. Collins, bu durum bilmeyen herkese tavsiye ettiğini söyledi.
Bir diğer Gurme Yazarı Michael Anthony Cowton da, Gaziantep’in önemli bir lezzet durağı olduğunu, bundan dolayı gastronomi kenti olmayı hak ettiğini vurguladı. Kendilerinin bunu keşfettiğini belirten Cowton, başkalarının da keşfetmesini istedi.
Normal şartlarda et yiyen yiyen birisi olmadığını belirten Amy Catherine Quick, Gaziantep’in tekrar kendisine et yemeyi sevdirdiğini kaydetti. Etin özelliğinin iyi bir terbiyeci ustasından geçmesi ve ona tat veren baharatların iyi işlenmesinden kaynaklandığını ifade eden Quick, bu durumun Gaziantep’i lezzet başkenti yapacağını belirtti. Quick, özellikle kuşbaşı kebabına ve muammarayı çok sevdiğini söyledi.
Gurme yazarlar kentin yöresel kahvaltısına da tam not verirken, Gaziantep’in yöresel yemeği olan yuvalamayı favori yemek olarak seçtiklerini belirttiler.
Gaziantep’in tarihi ve turistik mekanlarını da gezen gurme yazarlar, Gaziantep izlenimlerini aktardılar. Gurme ve Sosyal Medya Yazarı Melissa Marie Hales, baklavayı dünyanın hiçbir yerinde bu kadar lezzetli yemediğini söyledi. Antepfıstığının en lezetli kuruyemiş olduğunu belirten Hales, yöresel yemek yuvalamayı ilk defa yediğini ve çok beğendiğini aktardı.
Jack Nathaniel Peat, menengiç kahvesini Gaziantep’te tadığını, burada yediği kuzu kebabının lezzetini hiçbir yerde bulamadığını ifade etti. Kebaba katılan baharatların ona ayrı bir tat verdiğini belirten Puat, Gaziantep yemeklerine hayran kaldığını vurguladı.
Hugh Alexander Collins ise, ayak üstü dürüm kültürünü ilk kez Gaziantep’te gördüğünü ve bunun muhteşem bir sokak kültürü olduğunu ifade etti. Lahmacunu Türk pizzası olarak tanımlayan Collins, sabah kahvaltısında katmer yenildiğini ilk defa gördüğünü belirtti. Collins, bu durum bilmeyen herkese tavsiye ettiğini söyledi.
Bir diğer Gurme Yazarı Michael Anthony Cowton da, Gaziantep’in önemli bir lezzet durağı olduğunu, bundan dolayı gastronomi kenti olmayı hak ettiğini vurguladı. Kendilerinin bunu keşfettiğini belirten Cowton, başkalarının da keşfetmesini istedi.
FAVORİ YEMEK “YUVALAMA” SEÇİLDİ
Normal şartlarda et yiyen yiyen birisi olmadığını belirten Amy Catherine Quick, Gaziantep’in tekrar kendisine et yemeyi sevdirdiğini kaydetti. Etin özelliğinin iyi bir terbiyeci ustasından geçmesi ve ona tat veren baharatların iyi işlenmesinden kaynaklandığını ifade eden Quick, bu durumun Gaziantep’i lezzet başkenti yapacağını belirtti. Quick, özellikle kuşbaşı kebabına ve muammarayı çok sevdiğini söyledi.
Gurme yazarlar kentin yöresel kahvaltısına da tam not verirken, Gaziantep’in yöresel yemeği olan yuvalamayı favori yemek olarak seçtiklerini belirttiler.
