Kripto para piyasasında dolandırıcılıkla gündeme gelen Vebitcoin şirketindeki 16 milyon liralık alacağı için avukatıyla Diyarbakır'dan Muğla'daki şirket merkezine giden ve şirketin CEO'su İlker Baş tarafından tehdit edilip kovulduğunu öne süren mağdur hakkında, 'hukuki alacağın tahsili amacıyla yağma' iddiasıyla dava açıldı. Mağdur avukatlarından Zelal Erdemci, "Davayla ilgili iddianame beklerken, Vebitcoin CEO'su tarafından müvekkilimize dava açıldığını öğrendik. Mağdurken bir anda sanık oluşumuza şaşırdık" dedi.
Kripto para platformu Vebitcoin'in 23 Nisan 2021'de işlemlerini durdurması üzerine Mali Suçları Araştırma Kurulu'nca (MASAK) tüm finansal faaliyetlerine bloke konularak, şirketin CEO'su İlker Baş, eşi Güliz Baş ve 3 çalışanı, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla gözaltına alındı. 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan soruşturma başlatılan şüpheliler, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayın ardından Diyarbakır'da yaklaşık 300 kişi, toplam 200 milyon TL dolandırıldıkları iddiasıyla şüphelilerden şikayetçi oldu. 16 milyon TL'lik hesabı bloke edilen ve ismi açıklanmayan müşteri, iddiaya göre, avukatıyla Muğla'daki Vebitcoin merkezine gitti ve şirketin CEO'su İlker Baş tarafından tehdit edilip, içeri alınmadı. Vebitcoin mağduru, Baş'ın kendisi hakkında 'hukuki alacağın tahsili amacıyla yağma' iddiasıyla açtığı davayı duyunca ise şok yaşadı.
'SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK'
Mağdur avukatlarından Zelal Erdemci, müvekkilinin paraya ve şirket yetkililerine ulaşamayınca Muğla'ya gittiğini ve şirketin CEO'su tarafından hakarete uğradıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Malumunuz olduğu üzere ülkenin en büyük vurgunuyla karşı karşıyayız. Bu vurgunda tabi ki ülkenin çeşitli illerinde mağduriyetler meydana geldiği gibi, Diyarbakır'da da 200'ün üzerinde kişinin mağduriyetine sebebiyet veren bir vurgun bu. Bu 200 kişinin arasında müvekkillerimiz de bulunuyor. 12 Mart itibarıyla müvekkillerimizin paraya erişimleri engellendi, paraya erişimi sağlamak ve şirket yetkilileriyle görüşmek için temas kurmaya çalıştık ancak bu temaslarımız sonuçsuz kaldı. Temas sağlayamayınca 29 Mart'ta şirket yetkilileriyle görüşmek üzere Muğla'ya gittik ancak orada şirket yetkilileri tarafından hakarete maruz kaldık ve kovulduk. O tarih itibarıyla hukuki süreç haricinde başkaca yol olmadığını fark ettiğimiz anda suç duyurusunda bulunduk."
'MAĞDURKEN SANIK OLDUK'
Mağduriyetlerinin giderilmesini beklerken haklarında açılan davayı öğrenince çok şaşırdıklarını aktaran Erdemci, "Müvekkillerimizin içerisinde olduğu mağdurların bu mağduriyetini giderecek çözümler ve iddianameler beklerken, maalesef ekim ayında Vebitcoin CEO'sunun tarafımız hakkında suç duyurusunda bulunduğu bir iddianame tebliğ aldık. 'Hukuki alacağın tahsili amacıyla yağma' iddiasıyla şirket yetkililerince, müvekkillerimiz hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu öğrendik. Açıkçası biz bu mağduriyetlerin giderilmesini beklerken, yani mağdurken bir anda sanık oluşumuza şaşırdık. Sadece müvekkillerimiz değil, ülkede binlerce insanın mağduriyetine sebebiyet vermiş Vebitcoin şirketinin borsasının kapatılması akabinde oluşan mağduriyetlerin giderilmesini beklerken, şirket yetkilileri maalesef hakkımızda böyle bir suç duyurusunda bulundu. Bu dava, 18 Ocak günü Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek" diye konuştu.
'İDDİANAME GECİKİRSE CEO SERBEST KALACAK'
Vebitcoin'in dolandırıcılık davasıyla ilgili iddianamenin, nisan ayına kadar yazılması gerektiğine vurgu yapan avukat Erdemci, şunları söyledi:
"Halihazırda şirketin CEO'su tutuklu yargılanmakta, dosya halihazırda bir soruşturma aşamasındadır. Maalesef ki kovuşturma aşamasına halen geçilmiş değildir. Tanzim edilmiş herhangi bir iddianame de bulunmamaktadır. Şu hususu özellikle belirtmek isterim ki nisan ayı itibarıyla tutuklu yargılanan şirketin CEO'sunun tutukluluk süresi bitiyor, bu tutukluluk süresi bitmeden iddianamenin hazırlanması lazım. Olur da bu vurgun hakkında o tarihe kadar iddianame tanzim edilmezse şirketin CEO'su salıverilecektir, salıverilmesi halinde de mağdurların mağduriyetinin giderilmesinin artık mümkün olmayacağı ve telafisi mümkün olmayacak zararların meydana geleceğinden eminiz."
