20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü münasebetiyle 19-20 Kasım tarihlerinde yapılan ‘Yetim ve Kimsesiz Çocuklar Sempozyumu' Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop'un katılımıyla İstanbul Üniversite Beyazıt yerleşkesinde gerçekleşti. Yetim Vakfı ve Bağcılar Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen sempozyumda; “Yetimlik ve yetimlik hukuku”, “Yetimlerin himaye edilmesinde toplumsal sorumluluk”, “Yetimin himaye edilmesinde ulusal ve uluslararası kurumlar, pratikler, tecrübeler” ve “Savaş, işgal yoksulluk sarmalında yetim ve dezavantajlı çocuklar” başlıklı konular uzmanlar tarafından konuşuldu. Sempozyuma TBMM Başkanı Şentop'un yanı sıra Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul Üniversitesi Rektör vekili Prof. Dr. Haluk Alkan, İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Av. Fehmi Bülent Yıldırım, Yetim Vakfı Başkanı Murat Yılmaz ve çok sayıda davetli katıldı.
“Günümüzde 150 milyon çocuk yetimdir”
Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından geçen yılın sonunda hazırlanan rapora göre günümüzde 150 milyon çocuk yetimdir ve bunlara her gün 10 bin çocuk katıldığı belirtilmektedir. Tabiî çocukların tek sorunu yetim ya da kimsesiz kalmak değildir. Aynı zamanda savaşlar ve çatışmalar sebebiyle yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalan ailelerin çocukları da yetim, kimsesiz çocukların mahrumiyetini yaşamaktadır. Geçen yıl 82 milyon insan yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldılar. Bu insanların 35 milyonu çocuklardı ve onlar da ya sokaklarda ya da kamplarda yaşıyorlar” dedi.
“Suç yapıları çocukları, hizmet ettirecekleri araç olarak görüyor”
Çocukların onlarca tehlike ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Şentop, “Uyuşturucu satıcılarından, kadın tacirlerine, organ mafyasına, terör örgütü gibi suç yapıları kendilerini koruma imkanı olmayan bu çocukları istismar edecekleri, kendi amaçlarına hizmet ettirecekleri araç olarak görmektedirler. Bu örgütler tarafından her yıl 3 milyona yakın çocuk kaçırılarak uyuşturucu ticaretinden kullanılmakta, fuhuş yapmaya zorlanmakta, organ mafyasının elinde çeşitli organları alınarak ölüme terk edilmektedirler” diye konuştu.
“İnsanlığın en önemli sorununu paylaşımın adil olmamasıdır”
Sosyal öksüzlük ve yetimlik konusuna değinen Şentop, “Bütün bunlarla birlikte ailesi olup da yoksulluktan kaynaklı sorunlar yaşayan milyonlarca çocuk bulunmaktadır. Biliyorsunuz, günümüzde insanlığın en önemli sorunu paylaşımın adil olmamasıdır. Yetersiz beslenme ve açlık sorunu yaşayan 1 milyar nüfusun 400 milyonunu da çocuklar teşkil etmektedir. Her beş çocuktan biri savaş ve çatışmalar sebebiyle mağdur olmaktadır. Çin'in Doğu Türkistan bölgesinde 2 milyondan fazla çocuğun kültürel asimilasyona tabi tutulmak için ailelerinden alınıp kamplarda tutulduklarını da unutmamız gerekir. Bu sorunu da sosyal öksüzlük ve yetimlik olarak değerlendirmek gerekmektedir” şeklinde konuştu.
“10 yılda 12 binden fazla çocuk İsrail askerlerinin silahlarından çıkan kurşunla yaralandı”
İsrail'in Filistin'e yaptığı saldırılardan en fazla çocukların etkilendiğini söyleyen Şentop, “Nitekim son 10 yılda 12 binden fazla çocuk İsrail askerlerinin silahlarından çıkan kurşunla yaralanmış, 980 çocuk da hayatını kaybetmiştir. Afganistan'da, Yemen'de 20 milyona yakın çocuk sağlık ve beslenme yardımına ihtiyaç duymaktadır. Suriye'de yaşanan terör saldırıları ve iç savaş sebebiyle 1 milyondan fazla çocuk yetim kalmıştır. Ülkemizde 23 milyon çocuğumuzdan 270 bine yakını yetim, 82 bine yakını öksüzdür. Ayrıca 5 bine yakın çocuğumuz da hem öksüz, hem yetim statüsündedir. Ve onların ruhen ve bedenen sağlıklı bireyler olarak yetişmelerini sağlamak hem devletimizin, hem toplumumuzun görev ve sorumluluğudur. Hiçbir karşılık beklemeden üstlenilen bu sorumluluklar son derece değerlidir” dedi.
“Yetimler bizim kendileriyle bereketlendiğimiz şifa kaynaklarımızdır”
Bütün dünyada çocukların yaşama, gelişme, korunma, katılım haklarından hiçbir ayrım gözetmeksizin sahip olması gerektiğini vurgulayan Şentop, “Çocukların bu temel haklarla gelişimlerinin sağlanması daha sağlıklı aileler, daha güçlü sağlıklı toplumlar oluşturacaktır. Çocuk hakları eğitimi, şiddet, ihmal ve istismarlar korunmalarında çocuklarımıza çok önemli bir bariyer teşkil edecektir. Toplumun en savunmasız kesimi olan çocuklarımız bizlere emanettir ancak çocuk için değil, çocuk ile birlikte ülkesiyle, çocuğun hayata azami katılımını esas almak gerekir. Özellikle yetim ve kimsesiz çocuklarımızın temel ihtiyaçlarını karşılarken onların kişilik haklarını ihmal etmeden, hassas kalplerini incitmeden dikkat etmemiz gereken en önemli husustur. Yetimler bizim kendileriyle bereketlendiğimiz şifa kaynaklarımızdır” ifadelerini kullandı.
Caner Sönmez - Elif Somuncu