İstanbul
Sermaye Piyasası Kurulundan (SPK) yapılan açıklamada, "Kurulumuzca yapılan denetimler neticesinde; son zamanlarda giderek artan oranda, Türkiye’de yerleşik kişilerle telefon, elektronik posta, sosyal medya platformları vasıtasıyla iletişime geçilerek kamuoyunda 'foreks' olarak bilinen kaldıraçlı alım satım işlemleri başta olmak üzere, sermaye piyasasında yatırım yapılması suretiyle makul bir ekonomik veya finansal gerekçeyle açıklanamayacak oranda/tutarda getiri elde edileceği vaadinde bulunulduğu ve lisanslı/yetkili olduğu iddia edilen kişi veya kurumlara para/varlık transferleri yapılmasının istendiği tespit edilmiştir." ifadeleri kullanıldı.
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn) uyarınca, sermaye piyasasında yatırım hizmet ve faaliyetleri yalnızca SPK tarafından yetkilendirilen kuruluşlar tarafından gerçekleştirilebileceği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Sermaye piyasasında yatırım hizmet ve faaliyetlerinde bulunmak üzere Kurulumuzca izin verilen kuruluşlar ile bu kuruluşların faaliyet izinlerinin içeriği hakkındaki bilgilere Kurulumuzun internet sitesine ilişkin aşağıdaki bağlantılardan ulaşılabilir.
https://spk.gov.tr/SiteApps/AraciKurulus/FaaliyetIzinleri/ak
https://spk.gov.tr/SiteApps/AraciKurulus/FaaliyetIzinleri/banka"
Açıklamada, sermaye piyasasında izinsiz olarak faaliyette bulunulmasının suç teşkil etmekte olduğu hatırlatılarak, SPKn’nun 109 uncu maddesinin ikinci fıkrasında, sermaye piyasasında izinsiz olarak faaliyette bulunanların iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin günden on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağının düzenlendiği belirtildi.
Sermaye piyasasında izinsiz olarak faaliyette bulunan kişiler ile banka hesaplarını/telefon hatlarını kullandırarak ve/veya söz konusu faaliyetlerin tanıtımını/pazarlamasını yaparak bu suça iştirak eden kişilerin cezalandırılmasını teminen SPK tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu kaydedilen açıklamada, yatırımcıların herhangi bir hak kaybına ve mağduriyete uğramaması için suç teşkil eden bu nitelikteki girişimlere itibar edilmemesi gerektiği anımsatıldı.
