Seher Dinç, "Canımdan bir parça dediği" polis memuru kardeşi Hasan Aslan'ı 2015 yılında Şırnak'ın Silopi ilçesinde devriye görevi yürüten zırhlı polis aracına PKK'lı teröristler tarafından düzenlenen saldırıda kaybetti.
Kardeşinin üzüntüsünü yaşarken, yaklaşık 1,5 yıl önce benzer bir acıyla daha karşılaşan Dinç, jandarma uzman çavuş olan eşi Bünyamin Dinç'i zırhlı aracın devrilmesi sonucu kaybetti.
"Hem şehit eşi hem de şehit ablası olmanın üzüntüsü ile gururunu yaşayan" Dinç, anılarını evinin salonunda yaşatıyor.
Eşi ve kardeşinin fotoğraflarının yanı sıra elbise, kep, tespih, telefon, cüzdan, el çantası gibi kişisel eşyalarını camlı bölmelerde ayrı ayrı sergileyen Dinç'in en büyük hayali, daha geniş bir yerde eşi ve kardeşinin yadigarlarını sergileyebilmek.
Seher Dinç, eşi ve kardeşinin yaklaşık 4 yıl arayla şehit olduklarını söyledi.
Gözyaşları eşliğinde duygularını dile getiren Dinç, "Hem çok acı hem de çok gurur verici. Ailemizde 2 şehit var. Ben bir evde 2 şehit olmaz derdim. Acısı kadar gururu da çok büyük. Allah, şehadetlerini kabul etsin. Eşimle ben, kardeşime 4 yıl boyunca ağladık. Eşim, kardeşimi çok severdi. Eşimin tesellisiyle kardeşime dayanabiliyordum. Aynı kader eşimin de başına geldi. İkisi de benim dayanağımdı. Kardeşimle birçok hayalim vardı ama nasip olmadı." dedi.
- Eşinin sevdiği yemeği 16 aydır yapamıyor
Kardeşin şehadet haberini aldığında eşinin kendisine çok büyük destek olduğunu aktaran Dinç, şöyle devam etti:
"Kardeşim şehit olmadan önce kendisiyle sürekli iletişim halindeydik. O akşam 3 şehit haberini aldım. Eşim, 'Hasan'ı arayalım.' dedi, aramak istemedim ve 'Ya bana efendim abla demezse!' dedim. Korkumdan arayamadım. Daha sonra iki çocuk babası Hasan'ın şehit haberini görünce yıkıldım. Kardeşimi şehit olmadan 40 gün öncesine kadar görmedim.
Eşim göreve gitmeden önce kendisine çok sevdiği dolmadan yaptım. Benden 2 çatal istedi. Çok sevdiği arkadaşı Kadir ile yiyecekmiş. Ama o gün ikisi de şehit oldu. Eşim dolmayı çok severdi. O gece arkadaşı Kadir ile şehit oldu. Ben 16 aydır dolma yapamıyorum. Gerçekten çok zor. Artık kardeşim de eşim de yok. Kardeşimle çok iyi anlaşırdık. Beni haftada iki kez arardı. Eşim de 'Öğlene kadar evde olurum.' dedi ve kendisini bekledim. İki kere ambulans kapıma geldi. Onların yokluğuna alışmak çok zor. "
-"Eşyaları ömür boyu saklayacağım"
Eşi ve kardeşinin eşyalarını evinin salonundaki bir bölümünde sergileyen Dinç, şunları kaydetti:
"Bana dediler ki, 'Eşyaları ihtiyaç sahiplerine ver, acın azalsın.' Vermem dedim, çünkü onlar eşimin ve kardeşimin hatıralarıyla dolu. Eşim üşüdüğünde hırkasını hemen giyerdi. Ben o hırkayı nasıl vereyim. Eşyaları muhafaza etmek için daha büyük bir yer yapmak istiyorum. Eşyaları ömür boyu saklayacağım. Hiçbir şeyi atmaya kıyamam. Ne olursa olsun kimseye de veremem. Eşim ve kardeşimin günlük fotoğraflarına bakıyorum. Eşimin telefonuna her gece bakıp ağlıyorum."
Terörün kısa zamanda sona ermesini temenni eden Dinç, "İnşallah çocuklar babalarından ayrılmaz. Eşler de yarım kalmaz. Bir insan şehit olduğunda aile de yarım kalıyor. Hiçbir şey eşinin insanın yanında olması kadar mutlu etmiyor." diye konuştu.
Şehit Bünyamin Dinç'in kızı 11 yaşındaki Zeynep Gökçe Dinç ise babasını çok özlediğini belirterek, "Babamın fotoğraflarını her gün öpüp kokluyorum. İnsan üzülüyor ama gururlanıyor da. Babamı çok özlüyorum. " ifadelerini kullandı.
Kardeşinin üzüntüsünü yaşarken, yaklaşık 1,5 yıl önce benzer bir acıyla daha karşılaşan Dinç, jandarma uzman çavuş olan eşi Bünyamin Dinç'i zırhlı aracın devrilmesi sonucu kaybetti.
"Hem şehit eşi hem de şehit ablası olmanın üzüntüsü ile gururunu yaşayan" Dinç, anılarını evinin salonunda yaşatıyor.
Eşi ve kardeşinin fotoğraflarının yanı sıra elbise, kep, tespih, telefon, cüzdan, el çantası gibi kişisel eşyalarını camlı bölmelerde ayrı ayrı sergileyen Dinç'in en büyük hayali, daha geniş bir yerde eşi ve kardeşinin yadigarlarını sergileyebilmek.
Seher Dinç, eşi ve kardeşinin yaklaşık 4 yıl arayla şehit olduklarını söyledi.
Gözyaşları eşliğinde duygularını dile getiren Dinç, "Hem çok acı hem de çok gurur verici. Ailemizde 2 şehit var. Ben bir evde 2 şehit olmaz derdim. Acısı kadar gururu da çok büyük. Allah, şehadetlerini kabul etsin. Eşimle ben, kardeşime 4 yıl boyunca ağladık. Eşim, kardeşimi çok severdi. Eşimin tesellisiyle kardeşime dayanabiliyordum. Aynı kader eşimin de başına geldi. İkisi de benim dayanağımdı. Kardeşimle birçok hayalim vardı ama nasip olmadı." dedi.
- Eşinin sevdiği yemeği 16 aydır yapamıyor
Kardeşin şehadet haberini aldığında eşinin kendisine çok büyük destek olduğunu aktaran Dinç, şöyle devam etti:
"Kardeşim şehit olmadan önce kendisiyle sürekli iletişim halindeydik. O akşam 3 şehit haberini aldım. Eşim, 'Hasan'ı arayalım.' dedi, aramak istemedim ve 'Ya bana efendim abla demezse!' dedim. Korkumdan arayamadım. Daha sonra iki çocuk babası Hasan'ın şehit haberini görünce yıkıldım. Kardeşimi şehit olmadan 40 gün öncesine kadar görmedim.
Eşim göreve gitmeden önce kendisine çok sevdiği dolmadan yaptım. Benden 2 çatal istedi. Çok sevdiği arkadaşı Kadir ile yiyecekmiş. Ama o gün ikisi de şehit oldu. Eşim dolmayı çok severdi. O gece arkadaşı Kadir ile şehit oldu. Ben 16 aydır dolma yapamıyorum. Gerçekten çok zor. Artık kardeşim de eşim de yok. Kardeşimle çok iyi anlaşırdık. Beni haftada iki kez arardı. Eşim de 'Öğlene kadar evde olurum.' dedi ve kendisini bekledim. İki kere ambulans kapıma geldi. Onların yokluğuna alışmak çok zor. "
-"Eşyaları ömür boyu saklayacağım"
Eşi ve kardeşinin eşyalarını evinin salonundaki bir bölümünde sergileyen Dinç, şunları kaydetti:
"Bana dediler ki, 'Eşyaları ihtiyaç sahiplerine ver, acın azalsın.' Vermem dedim, çünkü onlar eşimin ve kardeşimin hatıralarıyla dolu. Eşim üşüdüğünde hırkasını hemen giyerdi. Ben o hırkayı nasıl vereyim. Eşyaları muhafaza etmek için daha büyük bir yer yapmak istiyorum. Eşyaları ömür boyu saklayacağım. Hiçbir şeyi atmaya kıyamam. Ne olursa olsun kimseye de veremem. Eşim ve kardeşimin günlük fotoğraflarına bakıyorum. Eşimin telefonuna her gece bakıp ağlıyorum."
Terörün kısa zamanda sona ermesini temenni eden Dinç, "İnşallah çocuklar babalarından ayrılmaz. Eşler de yarım kalmaz. Bir insan şehit olduğunda aile de yarım kalıyor. Hiçbir şey eşinin insanın yanında olması kadar mutlu etmiyor." diye konuştu.
Şehit Bünyamin Dinç'in kızı 11 yaşındaki Zeynep Gökçe Dinç ise babasını çok özlediğini belirterek, "Babamın fotoğraflarını her gün öpüp kokluyorum. İnsan üzülüyor ama gururlanıyor da. Babamı çok özlüyorum. " ifadelerini kullandı.
