Robotik Cerrahi yöntemiyle ameliyat sonrası, hastalarda daha hızlı günlük yaşama dönüş sağlandığını ve bu nedenle özellikle kanser cerrahisinde önem kazandığına dikkat çeken Koç Üniversitesi Hastanesi Üroloji Bölümü doktorlarından Prof. Dr. A. Erdem Canda, prostat, böbrek, mesane kanserlerinde yeni teknolojilere ve Robotik Cerrahi’nin önemine dikkat çekti. Prof. Dr. A. Erdem Canda, “Kullandığımız yeni teknolojiler ve Robotik Cerrahi uygulaması prostat, mesane ameliyatlarında idrar tutmayı ve erkeklik fonksiyonunu sağlayan sinirleri korumada büyük avantaj sağlıyor. Kanserli alana odaklı müdahale ve hastanın daha az komplikasyon yaşaması açısından Robotik Cerrahi öne çıkan bir yöntem” diye konuştu.
Koç Üniversitesi Hastanesi Üroloji Bölümü doktorlarından Prof. Dr. A. Erdem Canda, Robotik Cerrahi’nin özellikle kanser tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemlerin başında yer aldığını belirterek, prostat, böbrek ve mesane kanseri ameliyatlarında yöntemin nasıl uygulandığını ve hastalar için avantajlarını anlattı. Robotik Cerrahi’de hastaların daha az komplikasyon, daha az kanama, daha hızlı iyileşme ve ufak kesiler yapılması nedeniyle daha az ağrı ile hastaneden daha kısa bir sürede taburcu olduğuna dikkat çekti.
Robotik Prostat Cerrahi’de “Prostat MR Füzyon Biyopsi” ve “Martini-Klinik NeuroSAFE Ameliyat Yöntemi”
50 yaş üzeri erkeklerde sıklıkla karşılaşılan prostat kanserinde, erken tanıyla hastalığın erken dönemde tedavisinin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erdem Canda, “Prostat kanseri tanısında kan testleri ve muayeneye ek olarak, prostat için Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme yapılmaktadır. Bu sayede, prostat içinde yerleşmiş olan kanser odakları çok daha iyi şekilde saptanabilmektedir. MR’da saptanan kanser odaklarından biyopsi alabilmenin günümüzdeki en etkili yolu, ‘Prostat MR Füzyon Biyopsi’ yöntemidir. Bu yeni teknolojik yöntemde, MR’daki görüntülerle biyopsi yapılırken kullanılan ultrasonografi görüntüleri üst üste çakıştırılmakta ve bu sayede tam da kanser odaklarından biyopsi yapılmasına olanak sağlanmaktadır. Robotik prostat kanseri ameliyatları sırasında kullandığımız, sinirlerin korunması, ameliyat sonrası idrar tutma ve erkeklik fonksiyonlarının korunması açısından oldukça önemli olan bir diğer yöntem ise, ‘Martini-Klinik NeuroSAFE Robotik Ameliyat’ yöntemidir. Çünkü sinirlerin prostatla çok yakın temas halinde olması, vücutta kanser bırakmadan prostatın çıkarılmasını güçleştirebilmektedir. Bu sorunu çözen ‘Martini-Klinik NeuroSAFE’ yönteminde, robotik ameliyat sırasında prostat çevresindeki tüm sinirler öncelikle korunmaktadır,” diye açıkladı.
Prof. Dr. A. Erdem Canda: “Robotik Cerrahi idrar tutma ve erkeklik fonksiyonunu sağlayan sinirlerin korunmasında büyük avantaj sağlıyor”
Robotik Cerrahi yöntemiyle mesane kanseri ameliyatlarında karında çok ufak kesiler yapılması nedeniyle ameliyat sonrası bağırsak iyileşmesinin çok daha hızlı gerçekleştiğini anlatan Prof. Dr. A. Erdem Canda, sözlerine şöyle devam etti: “Mesane ve prostat çevresinde yer alan idrar tutmayı ve erkeklik fonksiyonunu sağlayan sinirler, Robotik Cerrahi’nin sağladığı avantajlar nedeniyle çok daha iyi korunmaktadır. Mesane kanserlerinde Robotik Cerrahi ile mesane alındıktan sonra ince bağırsaktan yeni mesane yapılması yönteminin avantajları arasında; daha az kanama, daha az komplikasyon, daha hızlı iyileşme, daha az bağırsak sorunları, yapılan yeni mesanenin daha fazla idrar depolama, tutma ve daha iyi idrarı boşaltma fonksiyonu göstermesi, daha hızlı taburculuk ve daha az yara yeri sorunları olması sayılabilir.”
Böbrek kanserinin ise erken dönemde herhangi bir şikayete yol açmayabileceğini aktaran Prof. Dr. Canda, erken dönemde, genellikle tesadüf sonucu ultrasonografi yapılması sırasında saptandığına ve böbrek bölgesinde ağrı ve idrarda kanama olabileceğine dikkat çekti. Böbrek kanserleri erken dönemde saptandığında sadece böbrekteki kanser odağını çıkarıp böbreğin sağlam kısmını kurtarmanın mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdem Canda, “Robotik Cerrahi yöntemiyle böbrek kanseri ameliyatlarında, hastalarımız genellikle 2-3 gün içinde taburcu olup, 1 haftada masa başı işi yapacak duruma geliyor. Robotik sistemin 3 boyutlu ve büyüterek görüntü sağlaması ve karın içinde robotik kolların cerraha yüksek manevra yeteneği kazandırması nedeniyle cerrahın dokuları çok daha iyi görebilmesi, bu ameliyatlarda önem taşıyor. Özellikle böbrekteki tümörün çıkarılması sonrası kalan böbreğin onarılması aşamasında robotik sistemin çok büyük avantajı olmaktadır,” dedi.
Koç Üniversitesi Hastanesi Üroloji Bölümü doktorlarından Prof. Dr. A. Erdem Canda, Robotik Cerrahi’nin özellikle kanser tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemlerin başında yer aldığını belirterek, prostat, böbrek ve mesane kanseri ameliyatlarında yöntemin nasıl uygulandığını ve hastalar için avantajlarını anlattı. Robotik Cerrahi’de hastaların daha az komplikasyon, daha az kanama, daha hızlı iyileşme ve ufak kesiler yapılması nedeniyle daha az ağrı ile hastaneden daha kısa bir sürede taburcu olduğuna dikkat çekti.
Robotik Prostat Cerrahi’de “Prostat MR Füzyon Biyopsi” ve “Martini-Klinik NeuroSAFE Ameliyat Yöntemi”
50 yaş üzeri erkeklerde sıklıkla karşılaşılan prostat kanserinde, erken tanıyla hastalığın erken dönemde tedavisinin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erdem Canda, “Prostat kanseri tanısında kan testleri ve muayeneye ek olarak, prostat için Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme yapılmaktadır. Bu sayede, prostat içinde yerleşmiş olan kanser odakları çok daha iyi şekilde saptanabilmektedir. MR’da saptanan kanser odaklarından biyopsi alabilmenin günümüzdeki en etkili yolu, ‘Prostat MR Füzyon Biyopsi’ yöntemidir. Bu yeni teknolojik yöntemde, MR’daki görüntülerle biyopsi yapılırken kullanılan ultrasonografi görüntüleri üst üste çakıştırılmakta ve bu sayede tam da kanser odaklarından biyopsi yapılmasına olanak sağlanmaktadır. Robotik prostat kanseri ameliyatları sırasında kullandığımız, sinirlerin korunması, ameliyat sonrası idrar tutma ve erkeklik fonksiyonlarının korunması açısından oldukça önemli olan bir diğer yöntem ise, ‘Martini-Klinik NeuroSAFE Robotik Ameliyat’ yöntemidir. Çünkü sinirlerin prostatla çok yakın temas halinde olması, vücutta kanser bırakmadan prostatın çıkarılmasını güçleştirebilmektedir. Bu sorunu çözen ‘Martini-Klinik NeuroSAFE’ yönteminde, robotik ameliyat sırasında prostat çevresindeki tüm sinirler öncelikle korunmaktadır,” diye açıkladı.
Prof. Dr. A. Erdem Canda: “Robotik Cerrahi idrar tutma ve erkeklik fonksiyonunu sağlayan sinirlerin korunmasında büyük avantaj sağlıyor”
Robotik Cerrahi yöntemiyle mesane kanseri ameliyatlarında karında çok ufak kesiler yapılması nedeniyle ameliyat sonrası bağırsak iyileşmesinin çok daha hızlı gerçekleştiğini anlatan Prof. Dr. A. Erdem Canda, sözlerine şöyle devam etti: “Mesane ve prostat çevresinde yer alan idrar tutmayı ve erkeklik fonksiyonunu sağlayan sinirler, Robotik Cerrahi’nin sağladığı avantajlar nedeniyle çok daha iyi korunmaktadır. Mesane kanserlerinde Robotik Cerrahi ile mesane alındıktan sonra ince bağırsaktan yeni mesane yapılması yönteminin avantajları arasında; daha az kanama, daha az komplikasyon, daha hızlı iyileşme, daha az bağırsak sorunları, yapılan yeni mesanenin daha fazla idrar depolama, tutma ve daha iyi idrarı boşaltma fonksiyonu göstermesi, daha hızlı taburculuk ve daha az yara yeri sorunları olması sayılabilir.”
Böbrek kanserinin ise erken dönemde herhangi bir şikayete yol açmayabileceğini aktaran Prof. Dr. Canda, erken dönemde, genellikle tesadüf sonucu ultrasonografi yapılması sırasında saptandığına ve böbrek bölgesinde ağrı ve idrarda kanama olabileceğine dikkat çekti. Böbrek kanserleri erken dönemde saptandığında sadece böbrekteki kanser odağını çıkarıp böbreğin sağlam kısmını kurtarmanın mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdem Canda, “Robotik Cerrahi yöntemiyle böbrek kanseri ameliyatlarında, hastalarımız genellikle 2-3 gün içinde taburcu olup, 1 haftada masa başı işi yapacak duruma geliyor. Robotik sistemin 3 boyutlu ve büyüterek görüntü sağlaması ve karın içinde robotik kolların cerraha yüksek manevra yeteneği kazandırması nedeniyle cerrahın dokuları çok daha iyi görebilmesi, bu ameliyatlarda önem taşıyor. Özellikle böbrekteki tümörün çıkarılması sonrası kalan böbreğin onarılması aşamasında robotik sistemin çok büyük avantajı olmaktadır,” dedi.
