Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçici Bakanlar Kurulu’nu kurmak üzere Başbakan olarak görevlendirilmesinin ardından Çankaya Köşkü’nde basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, "TBMM’den (partilerin oy oranlarına göre bakanlık sayısı) bu yazının gelmesine müteakiben Bakanlar Kurulu üyelikleri için teklifte bulunacağım. Bu oranlara göre, anayasa açık bir şekilde partililere teklif edilir diyor ama Genel Başkanlar bu konuda istişare etmek isterlerse kapım açık. Hiçbir şekilde istişareden kaçınmadım. Son olarak Perşembe günü bütün milletimiz önünde açık çağrıda bulundum, 3’lü oturalım konuşalım dedim Sayın Kılıçdaroğlu Sayın Bahçeli cevap çıkmadı. Bir kez daha siyasi liderlere çağrıda bulunyorum, gelin suçlamak karşılıklı ithamlar yerine sorumluluk çerçevesinde anayasanın gösterdiği çerçevede hükümet oluşumu için çaba sarf edelim. Süreci tıkayacak bir tutum içine girmeyelim. Bizden hiçbir şekilde Bakanlar Kurulu’na katılım olmayacak diyerek sorumluluktan kaçmak önümüzde telafisi olmayan sonuçlara yol açar. Teklif edilen şey, herhangi bir menfaat karşılığı yürütülecek bakanlık görevi değildir. Teklif edilecek şey, Anayasa’nın öngördüğü şekilde ülkenin sorumluğunu, iki ay süresince onurlu bir görevle taşımaktır. Eğer koalisyon mümkün olsaydı zaten buna ihtiyaç kalmazdı. Ne ben ne arkadaşlarım herhangi bir partinin içişlerine müdahil olmadık olmayız. Kim böyle bir mesaj verirse karşısında ben olurum, buna izin vermem. Hiç kimseye menfaat teklifinde bulunmadık, bulunmayız" ifadelerini kullandı.
"Ahlaksız teklif gibi tabir edilen konularda da hem kendimizi hem de bahsi geçen onurlu TBMM’deki üyeleri tenzih ederim" diyen Davutoğlu, "Anayasa bana bu görevi veriyor ve diyor ki Bakanlar Kurulu’nu kuracaksın 5 gün içinde. Bütün partilerin oranları temsil edilecek diyor. O zaman benim görevim madem ki genel başkanlar bu çağrılarımıza genel başkanlar kulak tıkadılar. Teklifte bulunmadan bağımsız atayamazsın. Herhangi bir müracaatta, bu hükümetin meşruiyetini tartışmam. Hiçbir parti genel başkanını rencide edecek herhangi bir ifade ağzımdan çıkmadı ama kimse de bizi rencide etmesin. Menfaat karşılığında hiç kimseye makam tebliği etmedik ama anayasa ne diyorsa odur. Hem bizi zan altında bırakıp hem de kendi milletvekillerine güvensizlik içinde onları zan altında bırakmak doğru bir şey değil. Artık anayasal süreci işletemeyiz. O bakımdan çağrım, gerekirse görüşürüz ama kimse yolları tıkamasın, kapıları kapatmasın. TBMM Başkanı oranları bildirdiği andan itibaren ben ilgili milletvekillerine teklif götürmeyi planlıyorum. Burada da kriterlerim çok açık, ehliyet, liyakat, uyum, devlet ve sivil toplumda belli sorumlulukları almış olmaları. Şu veya bu siyasi kanaati, parti içindeki konumunu göz önüne almam. Geçmişte, bu görevi yürütecek birikime sahip olup olmadığı, kendi öz geçmişleri. Bu çerçevede bütün milletvekillerimizin geçmişlerini tek tek incelemeye gayret ettim. Oluşabilecek kompozisyon bağlamında herhangi bir spekülasyon yapılmaması için belli kriterlere uyulmasına özen gösterdim. Biz teklif ettikten sonra her milletvekillinin kendi partisiyle istişare etme imkanı var. O teklifi yapmak zorundayız. Anayasayı açıp okusunlar, bu teklif yapılmadan bağımsız atanamaz, Bakanlar Kurulu kurulmadan da ülke seçime gidemez. Çıkmaz sokağa ülkeyi sokmak sonra da bu sokağa kim soktu demek devlet adamlarına yakışmaz. Bu tekliflerin makul sürede sonuçlandırılması için milletvekillerine davette bulunacağım. 5 gün içinde bitmesi gerektiği için davet ederken bu teklifte bulunurken makul bir süreyle cevaplandırılması çağrısında bulunacağım. Son olarak milletimize çağrıda bulunuyorum. 7 Haziran’dan bu yana ülkede yönetim boşluğuna izin vermedik. Anayasal süreci kararlılıkla işleteceğiz. Milli iradeye saygılı bir şekilde ülkenin yönetim boşluğuna gitmeden seçime gitmesi için gerekeni yapacağız. Alınması gereken devlet tedbirlerini alacağız. Terörle mücadele dahil olmak üzere yürüttüğümüz çalışmalardan hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz" açıklamasında bulundu.
Davutoğlu, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Vekillere götüreceği tekliflerde nasıl bir yöntemin izleneceğini" sorması üzerine Davutoğlu, "Bir hasım gibi birbirimize bakmayalım, oturup konuşalım, sonunda milletin huzuruna gidip herkes ülkeyle ilgil kendi kanaatini koysun. Tekrar bloklaşma çabaları içine girmek, kapıları kapatan bir tutum içine girmek ülkemizin geleceği bağlamında sorumsuzca olur kanaatindeyim. Bu çağrıma cevap gelirse liderlerle görüşeceğim. Buradaki niyet kesinlikle bypass yapma niyeti değil. Yine anayasa açık bir şekilde partililere teklif götürün diyor, bu da bir zarurettir. Bunu işletmek bundan sonrası için olmazsa olmaz bir şart. 8 veya 9 bakanlık boş kalır. Ben oraya bağımsız atayamam. Reddetmesi halinde içeriden veya dışarıdan atanır diyor. Benim her yaptığım teklifi gayriahlaki görülürse nasıl bu işletilir? Birlikte bir hükümet kursaydık CHP’de Kılıçdaroğlu, MHP’de Bahçeli karar verirdi. Siyasi nezaket içinde istişare ederdim. Cumhurbaşkanımız bu kararı almadan önce öyle açıklamalar yapıldı ki telefonları kapıları kapatırız. Bu milletvekillerine de bize de hakaret. Telefonları kapattınız, kapıları kapattınız e bacaları da kapatın. Seçime nasıl gideceğiz olmaz ki. Varsa ayrı yöntemleri onu söylesinler ama anayasa çerçevesinde söylesinler. Mümkün olduğu kadar devlet tecrübesi de içinde olmak üzere bir değerlendirme yapmaya çalıştım" ifadelerini kullandı.
Teklif götüreceği isimlerin sorulması üzerine Davutoğlu, "Bu isimler bende mahfuzdur. Onları da tek tek şahıslara bu teklif yapılır, MYK veya MKYK’ya götürmeyeceğim" dedi.
"Muhalefete hangi bakanlıkları teklif etmeyi düşünüyorsunuz" sorusuna Davutoğlu, "Bu isimler bende mahfuz ama ayrım gözetmeden AK Parti veya diğer muhalefet partileri ayrım gözetmeden bütün milletvekillerinin özgeçmiş üzerinde çalışıyorum. vakit kaybetmemiz lazım. Milletin ne oluyor iye sormasına izin vermemek lazım. Bu anlamda yaptığım, zihnimde Başbakan yardımcılıkları ve Bakanlıklar üzerinde bir resim var. Bunu şu an paylaşmayı uygun görmüyorum. Teklif ettiğimiz milletvekili arkadaşlarımızın hepsi TBMM çatışı altında. Onlardan cevap gelmesi durumunda, olması gereken şeklide bir görevlendirme yapacağız" karşılığını verdi.
Süreci bütün hukukçularla istişare ettiğini anlatan Davutoğlu, "Ben aksi olursa Anayasa Mahkemesi’nin iptaline gideceği kanaatindeyim. Milletvekillerine teklif yapmazsam anayasaya aykırı hareket etmiş olurum. Ama önce teklifi yaparım partililerime olmadığı zaman giderim (dışarıdan atama)" diye konuştu.
Geçici Bakanlar Kurulu’nun profilinin nasıl olacağına yönelik bir soruya ilişkin değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Bunlar tek tek görevlendirmeler olduğu için parti dengesinden kişilerin o görevi ifa edebilmesi için bir görevlendirmenin olması kanaatindeyim. Hangi bakanlığın hangi parti tarafından yönetileceği konusu kişi bazında değerlendirilebilecek bir şey, parti bazında değil. Partililere teklif ederken, şu partide şunlar muhalifmiş gibi bir şey aklımdan zinhar geçmedi, geçmez de. O onların kendi aralarında istişare edeceği husus. Tek başına da reddedebilir, genel başkanıyla istişare ederek de reddedebilir. Ben doğru kişiyi doğru yerde görevlendirmek için teklifimi yaparım. Reddetmesi durumunda dışarıdan atama durumuna, bu görevi yürütecek kapasitedeki kişilere bakarım. Bağımsız, tarafsız ve nitelikli ölçülere uyan bürokrat, akademisyen geçmiş siyasi tecrübesi olan birisi olabilir" şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, Şırnak’ta PKK saldırısı sonucu hayatını kaybeden Yüzbaşı Ali Alkan için Osmaniye’de düzenlenen cenaze töreninde isyan eden Yarbay Mehmet Alkan hakkında soruşturma başlatıldı mı?" sorusuna Davutoğlu, "Zor günlerden geçiyoruz kimse bu günlerin acısız olmadığını iddia etmesin. Her eve düşen acı hepimizin yüreğine düşüyor. Bunları biz derinden hissediyoruz. Zor günlerde nasıl kenetlendiğimize cümle alem şahit. Bir şehit haberi geldiğinde yüreğinde sızı hissetmeyen hiçbir vatandaşımız olmadığı kanaatindeyim. Bir aile içinde bu acının hissedilmesi de doğaldır. Ben, onlarca şehit ailesiyle konuştum. Hala hatırladığımda gözlerimi yaşartan insani diyaloglar duyduk. Başsağlığı için aradığımda tek bir kişi sitemkar bir ifadede bulunmadı. Böyle günler dayanışma günleri. Provokasyonlar varsa vakar içinde davranma günüdür. Orada bir kardeş acısıyla bu sözlerin sarf edildiğini düşünüyorum. İnsani olarak yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum" cevabını verdi.
Önümüzdeki süreçte, ’AK Parti’nin Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi ile ittifak yapacağı’ iddialarının sorulması üzerine Davutoğlu, "Şu anda alınmış bir karar yok. Fakat, herhangi bir teklif veya görüme süreci olursa bunları sadece bu partilerle değil. Siyasi bütünleşme olursa siyasi istikrarın en büyük garantisi olur bu çerçevede çabalar olur ama şu anda ortaya çıkmış bir durum söz konusu da değil" diye konuştu.
"Ahlaksız teklif gibi tabir edilen konularda da hem kendimizi hem de bahsi geçen onurlu TBMM’deki üyeleri tenzih ederim" diyen Davutoğlu, "Anayasa bana bu görevi veriyor ve diyor ki Bakanlar Kurulu’nu kuracaksın 5 gün içinde. Bütün partilerin oranları temsil edilecek diyor. O zaman benim görevim madem ki genel başkanlar bu çağrılarımıza genel başkanlar kulak tıkadılar. Teklifte bulunmadan bağımsız atayamazsın. Herhangi bir müracaatta, bu hükümetin meşruiyetini tartışmam. Hiçbir parti genel başkanını rencide edecek herhangi bir ifade ağzımdan çıkmadı ama kimse de bizi rencide etmesin. Menfaat karşılığında hiç kimseye makam tebliği etmedik ama anayasa ne diyorsa odur. Hem bizi zan altında bırakıp hem de kendi milletvekillerine güvensizlik içinde onları zan altında bırakmak doğru bir şey değil. Artık anayasal süreci işletemeyiz. O bakımdan çağrım, gerekirse görüşürüz ama kimse yolları tıkamasın, kapıları kapatmasın. TBMM Başkanı oranları bildirdiği andan itibaren ben ilgili milletvekillerine teklif götürmeyi planlıyorum. Burada da kriterlerim çok açık, ehliyet, liyakat, uyum, devlet ve sivil toplumda belli sorumlulukları almış olmaları. Şu veya bu siyasi kanaati, parti içindeki konumunu göz önüne almam. Geçmişte, bu görevi yürütecek birikime sahip olup olmadığı, kendi öz geçmişleri. Bu çerçevede bütün milletvekillerimizin geçmişlerini tek tek incelemeye gayret ettim. Oluşabilecek kompozisyon bağlamında herhangi bir spekülasyon yapılmaması için belli kriterlere uyulmasına özen gösterdim. Biz teklif ettikten sonra her milletvekillinin kendi partisiyle istişare etme imkanı var. O teklifi yapmak zorundayız. Anayasayı açıp okusunlar, bu teklif yapılmadan bağımsız atanamaz, Bakanlar Kurulu kurulmadan da ülke seçime gidemez. Çıkmaz sokağa ülkeyi sokmak sonra da bu sokağa kim soktu demek devlet adamlarına yakışmaz. Bu tekliflerin makul sürede sonuçlandırılması için milletvekillerine davette bulunacağım. 5 gün içinde bitmesi gerektiği için davet ederken bu teklifte bulunurken makul bir süreyle cevaplandırılması çağrısında bulunacağım. Son olarak milletimize çağrıda bulunuyorum. 7 Haziran’dan bu yana ülkede yönetim boşluğuna izin vermedik. Anayasal süreci kararlılıkla işleteceğiz. Milli iradeye saygılı bir şekilde ülkenin yönetim boşluğuna gitmeden seçime gitmesi için gerekeni yapacağız. Alınması gereken devlet tedbirlerini alacağız. Terörle mücadele dahil olmak üzere yürüttüğümüz çalışmalardan hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz" açıklamasında bulundu.
Davutoğlu, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Vekillere götüreceği tekliflerde nasıl bir yöntemin izleneceğini" sorması üzerine Davutoğlu, "Bir hasım gibi birbirimize bakmayalım, oturup konuşalım, sonunda milletin huzuruna gidip herkes ülkeyle ilgil kendi kanaatini koysun. Tekrar bloklaşma çabaları içine girmek, kapıları kapatan bir tutum içine girmek ülkemizin geleceği bağlamında sorumsuzca olur kanaatindeyim. Bu çağrıma cevap gelirse liderlerle görüşeceğim. Buradaki niyet kesinlikle bypass yapma niyeti değil. Yine anayasa açık bir şekilde partililere teklif götürün diyor, bu da bir zarurettir. Bunu işletmek bundan sonrası için olmazsa olmaz bir şart. 8 veya 9 bakanlık boş kalır. Ben oraya bağımsız atayamam. Reddetmesi halinde içeriden veya dışarıdan atanır diyor. Benim her yaptığım teklifi gayriahlaki görülürse nasıl bu işletilir? Birlikte bir hükümet kursaydık CHP’de Kılıçdaroğlu, MHP’de Bahçeli karar verirdi. Siyasi nezaket içinde istişare ederdim. Cumhurbaşkanımız bu kararı almadan önce öyle açıklamalar yapıldı ki telefonları kapıları kapatırız. Bu milletvekillerine de bize de hakaret. Telefonları kapattınız, kapıları kapattınız e bacaları da kapatın. Seçime nasıl gideceğiz olmaz ki. Varsa ayrı yöntemleri onu söylesinler ama anayasa çerçevesinde söylesinler. Mümkün olduğu kadar devlet tecrübesi de içinde olmak üzere bir değerlendirme yapmaya çalıştım" ifadelerini kullandı.
Teklif götüreceği isimlerin sorulması üzerine Davutoğlu, "Bu isimler bende mahfuzdur. Onları da tek tek şahıslara bu teklif yapılır, MYK veya MKYK’ya götürmeyeceğim" dedi.
MUHALEFETE HANGİ BAKANLIKLARIN VERİLECEĞİ
"Muhalefete hangi bakanlıkları teklif etmeyi düşünüyorsunuz" sorusuna Davutoğlu, "Bu isimler bende mahfuz ama ayrım gözetmeden AK Parti veya diğer muhalefet partileri ayrım gözetmeden bütün milletvekillerinin özgeçmiş üzerinde çalışıyorum. vakit kaybetmemiz lazım. Milletin ne oluyor iye sormasına izin vermemek lazım. Bu anlamda yaptığım, zihnimde Başbakan yardımcılıkları ve Bakanlıklar üzerinde bir resim var. Bunu şu an paylaşmayı uygun görmüyorum. Teklif ettiğimiz milletvekili arkadaşlarımızın hepsi TBMM çatışı altında. Onlardan cevap gelmesi durumunda, olması gereken şeklide bir görevlendirme yapacağız" karşılığını verdi.
Süreci bütün hukukçularla istişare ettiğini anlatan Davutoğlu, "Ben aksi olursa Anayasa Mahkemesi’nin iptaline gideceği kanaatindeyim. Milletvekillerine teklif yapmazsam anayasaya aykırı hareket etmiş olurum. Ama önce teklifi yaparım partililerime olmadığı zaman giderim (dışarıdan atama)" diye konuştu.
GEÇİCİ BAKANLAR KURULU’NUN PROFİLİ
Geçici Bakanlar Kurulu’nun profilinin nasıl olacağına yönelik bir soruya ilişkin değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Bunlar tek tek görevlendirmeler olduğu için parti dengesinden kişilerin o görevi ifa edebilmesi için bir görevlendirmenin olması kanaatindeyim. Hangi bakanlığın hangi parti tarafından yönetileceği konusu kişi bazında değerlendirilebilecek bir şey, parti bazında değil. Partililere teklif ederken, şu partide şunlar muhalifmiş gibi bir şey aklımdan zinhar geçmedi, geçmez de. O onların kendi aralarında istişare edeceği husus. Tek başına da reddedebilir, genel başkanıyla istişare ederek de reddedebilir. Ben doğru kişiyi doğru yerde görevlendirmek için teklifimi yaparım. Reddetmesi durumunda dışarıdan atama durumuna, bu görevi yürütecek kapasitedeki kişilere bakarım. Bağımsız, tarafsız ve nitelikli ölçülere uyan bürokrat, akademisyen geçmiş siyasi tecrübesi olan birisi olabilir" şeklinde konuştu.
"BÖYLE GÜNLER VAKAR İÇİNDE DAVRANMA GÜNÜ"
Bir gazetecinin, Şırnak’ta PKK saldırısı sonucu hayatını kaybeden Yüzbaşı Ali Alkan için Osmaniye’de düzenlenen cenaze töreninde isyan eden Yarbay Mehmet Alkan hakkında soruşturma başlatıldı mı?" sorusuna Davutoğlu, "Zor günlerden geçiyoruz kimse bu günlerin acısız olmadığını iddia etmesin. Her eve düşen acı hepimizin yüreğine düşüyor. Bunları biz derinden hissediyoruz. Zor günlerde nasıl kenetlendiğimize cümle alem şahit. Bir şehit haberi geldiğinde yüreğinde sızı hissetmeyen hiçbir vatandaşımız olmadığı kanaatindeyim. Bir aile içinde bu acının hissedilmesi de doğaldır. Ben, onlarca şehit ailesiyle konuştum. Hala hatırladığımda gözlerimi yaşartan insani diyaloglar duyduk. Başsağlığı için aradığımda tek bir kişi sitemkar bir ifadede bulunmadı. Böyle günler dayanışma günleri. Provokasyonlar varsa vakar içinde davranma günüdür. Orada bir kardeş acısıyla bu sözlerin sarf edildiğini düşünüyorum. İnsani olarak yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum" cevabını verdi.
Önümüzdeki süreçte, ’AK Parti’nin Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi ile ittifak yapacağı’ iddialarının sorulması üzerine Davutoğlu, "Şu anda alınmış bir karar yok. Fakat, herhangi bir teklif veya görüme süreci olursa bunları sadece bu partilerle değil. Siyasi bütünleşme olursa siyasi istikrarın en büyük garantisi olur bu çerçevede çabalar olur ama şu anda ortaya çıkmış bir durum söz konusu da değil" diye konuştu.