Almanya’da özellikle Müslüman göçmen aileler çok tedirgin. Onları endişeye sevk eden zaten pek çok gelişme ve uygulama var. Onlara bir yenisi daha eklendi. Aslına bakılırsa tam bir skandal, bir insan hakları ihlali.
Amaç öğrenciler yoluyla tüm göçmenleri fişlemek ve ailelerin eşkâlini belirlemek.
Hessen eyaletindeki okullarda 12-15 yaş arasındaki öğrencilerin doldurmaları için bir anket formu dağıtıldı. Kaynağımız bize bu formu Offenbach şehrinden iletti. Okulun adını emniyet açısından yazmayacağız.
Anket formunun ardında Alman devletinin hangi kurumunun bulunduğu bilinmiyor. Soruların form ve içeriğine bakıldığında öğrencilerin hem psikolojik hem pedagojik gelişimlerinin hiç dikkate alınmadığı bariz şekilde belli.
İslamiyetin doğası gereği şiddetle ilişkili olduğu ön kabulüyle hazırlanan ankette skandal sorular var. Soruların özellikle Müslüman öğrencilerin dini inanç ve eğilimlerini tespit etmeye yönelik olduğu o kadar sırıtıyor ki göçmen aileler bu yüzden daha da korkuyor.
Formda öncelikle öğrencilerin cinsiyeti ve bir dine inanıp inanmadıkları soruluyor. Ardından “Hangi dine mensupsun?” sorusuyla sanki farklı inanç gruplarına hitap ediliyormuş izlenimi verilmekte. Ama daha sonraki sorulara geçildiğinde doğrudan doğruya Müslüman öğrencilerin hedeflediği kolaylıkla anlaşılmakta.
Anketlerde sözümona isim ve soyadı sorulmayarak kimliğin belli olmayacağı güvencesi veriliyor. Bugünkü teknolojik imkânları bilenler bu açıklamaya sadece gülüyor doğal olarak.
Anket sorularında ilerledikçe işin rengi giderek daha da netleşiyor. İlk başlardaki “Senin dininde erkekler ve kadınlar eşit haklara sahip mi?” tarzındaki “ılımlı” soruların ardından niyet ortaya çıkıyor. En dikkat çekici olanlar ise, din ile şiddet arasında bağlantı olduğu algısı oluşturmaya çalışanlar. Örneğin “Kendi dinin uğruna neler yapabilirdin?” diye yöneltilen tuhaf soruya eklenen seçenekler arasında, “Dinim için öldürürdüm” ve “Dinim için bir başka ülkeye bile hicret ederdim” şıkları var.
Almanya’da Eğitim Danışmanı olarak görev yapan Malik Karabulut, soruları gördüğünde şoka uğradığını söylüyor: “Bu sorular, öncelikle insan hakları ihlali. Onun ötesinde henüz 12-15 yaşlarında, reşit olmamış, kişilikleri tam olarak şekillenmemiş çocuklara yöneltilecek sorular da değil. Anne babaları uyarıyorum. Bir çocuk soruların içeriğini kavrayamadan ve algılayamadan şıklardan birini işaretlese, onların ve ailelerinin başına neler gelir düşünmek bile istemiyorum. Benim aklıma takılan bazı konular var. Bu sorular kimler tarafından hazırlandı? Bu anketin hazırlanmasının gerçek motivasyonu nedir? Bu anketler kaç okulda ve kaç sınıfta dağıtıldı? Bu anketlerin yapıldığı okullardaki Müslüman öğrencilerin oranı ne kadar? Cevaplanan anketler nereye gidiyor ve kimin tarafından analiz ediliyor? Kimler tarafından ve nasıl muhafaza ediliyor? Doldurdukları anketler bu çocukların ileriki mesleki yaşamlarında karşısına çıkacak mı? Böylece çocuğun ve ailesinin eşkâlini kafalarına göre belirleyecekler bu anket cevaplarından. Bu yasadışı bir fişlemedir. Hiçbir çocuk formu doldurmak zorunda değil. Bu çok tehlikeli bir durum.”
DAVA AÇILABİLİR
Malik Karabulut, “Anneler babalar korkmasın. Avukatlarına gidip hukuki olarak soruşturma açtırsınlar” diyerek din ve vicdan özgürlüğüne atıfta bulunulan Alman Anayasası’nın 4. maddesini hatırlatıyor.
Durum gerçekten de bir vahamete işaret ediyor. Almanya’nın bu uygulamalarının Avrupa Birliği ülkelerinden tepki görmemesi, bir başka sorun. Bu soruları anlamadan cevapladığı için hayatları karartılacak çocuklar ve ailelerin kaybını kim telafi edecek?
Örneğin, “Selefileri veya din uğruna savaşanları tanır mısın?” sorusu.
Çocuk bilmek zorunda mı Selefileri? Almanya’da gençlere geçtiğimiz yıllarda bir soru yöneltilmişti;
“Hıristiyanlıkta Noel mi daha kutsaldır yoksa Paskalya mı?” diye. Gençlerin çoğunluğu Paskalya yortusunun daha kutsal olduğunu bilememiş, “Noel” diye cevaplamıştı.
Çocuk yaştaki öğrencilere yöneltilen bu sorular demokratik vicdanları yaralıyor ama Alman devleti giderek bu uygulamaları sıradanlaştırıyor. Asıl tehlikeli olanı da bu.
İŞTE O SORULAR
Hangi dine mensupsun?
- Hristiyanlık
- İslamiyet
- Yahudilik
- Dinim yok
Senin dininde erkek ve kadınlar aynı haklara sahip mi?
- Evet
- Hayır
Düzenli olarak ..... gidiyor musun?
- Kiliseye
- Camiye
- Sinagoga
- Başka bir dine mensupsa, hangisine...
- Hiçbir yere düzenli olarak gitmem
Senin dininin diğer dinlerden daha iyi olduğunu düşünüyor musun?
- Evet
- Hayir
Senin dininde başka dine mensup olanla arkadaşlık kurma izni var mı?
- Evet
- Hayır
Sevmediğin dinler var mı? Varsa işaretle.
- İslamiyet
- Hristiyanlık
- Yahudilik
- Ateizm
Kendi dinin uğruna neler yapabilirsin?
- Başkalarını dinim hakkında ikna etmeye çalışırdım.
- Dinim için öldürürdüm
- Dinim içini başka bir ülkeye dahi hicret ederdim
Senin dinin terör için suistimâl ediliyor mu?
- Evet
- Hayır
- Bilmiyorum
Hangi “İslami terör örgütü” hakkında bilgin var?
- El Kaide
- Hamas
- Hizbullah
- Işid
- İslami Cihad
- Boko Haram
Selefileri veya din uğruna savaşanları tanır mısın?
- Duymuştum sadece
- Bu kavram bana yabancı
- Evet, birkaçını tanırım
- Hayır öyle birini tanımam
- Onları ve eylemlerini destekliyorum
- Onlarla hiçbir bağ kurmam mümkün değil
- Bence onların yaptıklarının dinimle bir bağlantısı yok.
Amaç öğrenciler yoluyla tüm göçmenleri fişlemek ve ailelerin eşkâlini belirlemek.
Hessen eyaletindeki okullarda 12-15 yaş arasındaki öğrencilerin doldurmaları için bir anket formu dağıtıldı. Kaynağımız bize bu formu Offenbach şehrinden iletti. Okulun adını emniyet açısından yazmayacağız.
Anket formunun ardında Alman devletinin hangi kurumunun bulunduğu bilinmiyor. Soruların form ve içeriğine bakıldığında öğrencilerin hem psikolojik hem pedagojik gelişimlerinin hiç dikkate alınmadığı bariz şekilde belli.
İslamiyetin doğası gereği şiddetle ilişkili olduğu ön kabulüyle hazırlanan ankette skandal sorular var. Soruların özellikle Müslüman öğrencilerin dini inanç ve eğilimlerini tespit etmeye yönelik olduğu o kadar sırıtıyor ki göçmen aileler bu yüzden daha da korkuyor.
Formda öncelikle öğrencilerin cinsiyeti ve bir dine inanıp inanmadıkları soruluyor. Ardından “Hangi dine mensupsun?” sorusuyla sanki farklı inanç gruplarına hitap ediliyormuş izlenimi verilmekte. Ama daha sonraki sorulara geçildiğinde doğrudan doğruya Müslüman öğrencilerin hedeflediği kolaylıkla anlaşılmakta.
Anketlerde sözümona isim ve soyadı sorulmayarak kimliğin belli olmayacağı güvencesi veriliyor. Bugünkü teknolojik imkânları bilenler bu açıklamaya sadece gülüyor doğal olarak.
Anket sorularında ilerledikçe işin rengi giderek daha da netleşiyor. İlk başlardaki “Senin dininde erkekler ve kadınlar eşit haklara sahip mi?” tarzındaki “ılımlı” soruların ardından niyet ortaya çıkıyor. En dikkat çekici olanlar ise, din ile şiddet arasında bağlantı olduğu algısı oluşturmaya çalışanlar. Örneğin “Kendi dinin uğruna neler yapabilirdin?” diye yöneltilen tuhaf soruya eklenen seçenekler arasında, “Dinim için öldürürdüm” ve “Dinim için bir başka ülkeye bile hicret ederdim” şıkları var.
Almanya’da Eğitim Danışmanı olarak görev yapan Malik Karabulut, soruları gördüğünde şoka uğradığını söylüyor: “Bu sorular, öncelikle insan hakları ihlali. Onun ötesinde henüz 12-15 yaşlarında, reşit olmamış, kişilikleri tam olarak şekillenmemiş çocuklara yöneltilecek sorular da değil. Anne babaları uyarıyorum. Bir çocuk soruların içeriğini kavrayamadan ve algılayamadan şıklardan birini işaretlese, onların ve ailelerinin başına neler gelir düşünmek bile istemiyorum. Benim aklıma takılan bazı konular var. Bu sorular kimler tarafından hazırlandı? Bu anketin hazırlanmasının gerçek motivasyonu nedir? Bu anketler kaç okulda ve kaç sınıfta dağıtıldı? Bu anketlerin yapıldığı okullardaki Müslüman öğrencilerin oranı ne kadar? Cevaplanan anketler nereye gidiyor ve kimin tarafından analiz ediliyor? Kimler tarafından ve nasıl muhafaza ediliyor? Doldurdukları anketler bu çocukların ileriki mesleki yaşamlarında karşısına çıkacak mı? Böylece çocuğun ve ailesinin eşkâlini kafalarına göre belirleyecekler bu anket cevaplarından. Bu yasadışı bir fişlemedir. Hiçbir çocuk formu doldurmak zorunda değil. Bu çok tehlikeli bir durum.”
DAVA AÇILABİLİR
Malik Karabulut, “Anneler babalar korkmasın. Avukatlarına gidip hukuki olarak soruşturma açtırsınlar” diyerek din ve vicdan özgürlüğüne atıfta bulunulan Alman Anayasası’nın 4. maddesini hatırlatıyor.
Durum gerçekten de bir vahamete işaret ediyor. Almanya’nın bu uygulamalarının Avrupa Birliği ülkelerinden tepki görmemesi, bir başka sorun. Bu soruları anlamadan cevapladığı için hayatları karartılacak çocuklar ve ailelerin kaybını kim telafi edecek?
Örneğin, “Selefileri veya din uğruna savaşanları tanır mısın?” sorusu.
Çocuk bilmek zorunda mı Selefileri? Almanya’da gençlere geçtiğimiz yıllarda bir soru yöneltilmişti;
“Hıristiyanlıkta Noel mi daha kutsaldır yoksa Paskalya mı?” diye. Gençlerin çoğunluğu Paskalya yortusunun daha kutsal olduğunu bilememiş, “Noel” diye cevaplamıştı.
Çocuk yaştaki öğrencilere yöneltilen bu sorular demokratik vicdanları yaralıyor ama Alman devleti giderek bu uygulamaları sıradanlaştırıyor. Asıl tehlikeli olanı da bu.
İŞTE O SORULAR
Hangi dine mensupsun?
- Hristiyanlık
- İslamiyet
- Yahudilik
- Dinim yok
Senin dininde erkek ve kadınlar aynı haklara sahip mi?
- Evet
- Hayır
Düzenli olarak ..... gidiyor musun?
- Kiliseye
- Camiye
- Sinagoga
- Başka bir dine mensupsa, hangisine...
- Hiçbir yere düzenli olarak gitmem
Senin dininin diğer dinlerden daha iyi olduğunu düşünüyor musun?
- Evet
- Hayir
Senin dininde başka dine mensup olanla arkadaşlık kurma izni var mı?
- Evet
- Hayır
Sevmediğin dinler var mı? Varsa işaretle.
- İslamiyet
- Hristiyanlık
- Yahudilik
- Ateizm
Kendi dinin uğruna neler yapabilirsin?
- Başkalarını dinim hakkında ikna etmeye çalışırdım.
- Dinim için öldürürdüm
- Dinim içini başka bir ülkeye dahi hicret ederdim
Senin dinin terör için suistimâl ediliyor mu?
- Evet
- Hayır
- Bilmiyorum
Hangi “İslami terör örgütü” hakkında bilgin var?
- El Kaide
- Hamas
- Hizbullah
- Işid
- İslami Cihad
- Boko Haram
Selefileri veya din uğruna savaşanları tanır mısın?
- Duymuştum sadece
- Bu kavram bana yabancı
- Evet, birkaçını tanırım
- Hayır öyle birini tanımam
- Onları ve eylemlerini destekliyorum
- Onlarla hiçbir bağ kurmam mümkün değil
- Bence onların yaptıklarının dinimle bir bağlantısı yok.