Izmir
RS:X rüzgar sörfünde Tokyo Olimpiyatları'na katılmaya hak kazanan Onur Cavit Biriz, "Daha önce de birçok kez ülkemiz adına yarıştım ama şu an hissettiklerim bambaşka. Ülkemizi Japonya'da en iyi şekilde temsil etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
İzmir Ekonomi Üniversitesinden yapılan açıklamada, akademik hayatına üniversitenin İşletme Bölümünde devam eden Onur Cavit Biriz'in 14 yaşında milli takıma seçildiği, 2015 ve 2016'da gençler kategorisinde ardından da 3 yıl da genel kategoride üst üste birincilik elde ettiği belirtildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Onur Cavit Biriz, rüzgar sörfünü 14 yıldır aralıksız sürdürdüğünü ve olimpiyatlara katılma hakkı kazanarak çok önemli bir aşamaya geldiğini kaydetti.
Milli takıma seçildiği günü çok net hatırladığını vurgulayan Onur Cavit Biriz, şunları kaydetti:
"O yıllarda, 'Acaba bir gün olimpiyatlara katılabilir miyim?' diye hayal ederdim. Olimpiyat yarışmalarını izler, orada olduğumda ne yapacağımı düşünürdüm. Şimdi ise olimpiyatlara ben gidiyorum. Sörfe çok emek verdim. Bazen yoruldum, okulla sporu bir arada yürütmekte zorlandığım da oldu. Ama hiç pes etmedim, asla vazgeçmedim. Sonunda da başardım. Şu anda İstanbul'dayım, antrenmanlarıma her gün devam ediyorum. Günde en az 5 saat çalışıyorum. Kendimi çok zinde, hazır hissediyorum."
Onur Cavit Biriz, olimpiyat kotasını aldıktan sonra çok heyecanlandığını belirterek, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Mutluyum, gururluyum ama olimpiyatlarda şimdiye dek yaptığımın daha iyisini yapmam gerektiğinin farkındayım. Daha önce de birçok kez ülkemiz adına yarıştım ama şu an hissettiklerim bambaşka. Ülkemizi Japonya'da en iyi şekilde temsil etmek istiyorum. Olimpiyatlara yaklaşık 2 ay kaldı. Son hazırlıklarımı da tamamladıktan sonra Tokyo'nun yolunu tutacağım."
9 yaşındayken sörfçü olmak için ağlamış
Küçük yaşta rüzgar sörfüne başladığını aktaran Onur Cavit Biriz, şunları kaydetti:
"9 yaşında ailemle İzmir Alaçatı'da arabayla giderken, sörf yapanlara camdan bakmış ve 'sörfçü olacağım' diye ağlamıştım. Yaşım küçüktü ama ben kararımı vermiştim. Ailem de bu konudaki ısrarımı kabul edip bana antrenörlerden ders aldırmaya başladı. Böyle başlayan maceram, Tokyo'ya kadar uzandı. Bu serüvenim, film şeridi gibi gözümün önünde. Şimdi ise, yeni başarılara ulaşmanın vakti. Bugüne kadar benden desteğini esirgemeyen aileme, arkadaşlarıma ve akademisyenlerimize çok teşekkür ediyorum."