Cimnastiğe 5 yaşında ailesinin yönlendirmesiyle başladığını, 8 yaşında antrenörünün yönlendirmesiyle trampoline geçiş yaptığını ifade eden 17 yaşındaki Sıla Karakuş, "Toplamda 12 yıldır cimnastik yapıyorum. Ailem her zaman arkamdaydı. En büyük destekçim onlar zaten. Ne zaman bırakmayı düşünsem, 'Yapamıyorum, galiba olmuyor çok başarılı değilim' desem her zaman beni tekrar buraya getirdiler. Annem beni 5 yaşından beri salona getirip götürüyor. Kardeşim spor salonunda büyüdü. Çok fazla fedakarlık gösterdiler. Bu fedakarlıkların karşılığını aldığımızı düşünüyorum" dedi.
Lise 11'inci sınıfta okuyan Sıla, okulda konulardan eksik kaldığını ve devamsızlıklarının fazla olduğunu söyleyerek, "Ailem ve okulum bu eksiklerimi özel derslerle, etütlerle kapatmaya çalışıyor. Bu spor insanı zorluyor tabii ki. Ama zor dönemlerde antrenörüm, takım arkadaşlarım, psikologlarımızın desteği sayesinde tekrar ayağa kalkabiliyorum" diye konuştu.
Avrupa Şampiyonası'na hazırlanırken ocak ayından itibaren her ayın 3 haftası Bolu'da kampa girdiklerini belirten milli sporcu, "Haftada 6 gün antrenman yapıyorduk, 4 gün çift, 2 gün tek. Çift antrenmanlar yaklaşık 6 saat sürüyordu. Ceren'le 2015-16 yılında milli takım kampları sayesinde tanıştık. 2015'ten beri birlikte yurtdışı yarışmalarına gidiyoruz. O Konya'da ben İzmir'de olduğum için federasyonumuzun düzenlediği kamplar sayesinde birlikte çalışma imkanı bulduk" şeklinde konuştu.
"HAVADA BİRBİRİMİZİ HİSSEDİYORUZ"
Sıla, partneri Elif Ceren Çolak'la yakaladıkları uyumu şöyle yorumladı:
"Bu uyumda bir çok şey etkili oluyor. Fizik, kilo, boyumuz, tekniklerimiz. Bunlar çok önemli ama havada birbirimizi hissetmek çok daha önemli. Ben Ceren'le çok uzun zamandır tanışıyorum. Artık o kadar iyi tanışıyoruz ki havada Ceren'in ne yapabilceğini, aynı şekilde o da benim ne yapabileceğimi, hangi hatadan sonra nasıl devam edebileceğimi biliyor. Bu sayede uyumlu bir çift olduuğumuzu düşünüyorum."
"BİRBİRİMİZE SARILIP AĞLADIK"
Rusya'da finale 6'ncı sırada çıktıklarını kaydeden milli cimnastikçi Sıla Karakuruş, "Bizden sonra 2 kişi daha çıkacaktı. Birinci bitirirsek kesin madalya alıyorduk. Serimiz bittikten sonra önce birbirimize baktık, 'Dedik oldu mu acaba?' pek emin olamadık. Selamımızı verdik, indik trampolinden koltuklara geçtik oturduk. Orada antrenörlerimizle konuştuk, 'Oldu galiba' dedik. O an çok heyecanlı oluyor. Orada '1' yazdığını görünce zaten ikimiz de ağlamaya başladık birbirimize sarılıp. 'Bu sefer oldu yaptık, başardık' dedik" ifadelerine yer verdi.
"HEDEF 2024 OLİMPİYATLARI"
Trampolin cimnastiğin Türkiye'de 2005 yılında başladığını belirten genç sporcu, "Türkiye'de yeni bir branş aslında. Yavaş yavaş aldığımız madalyalarla ülkemizde branşımızı tanıtmaya başladığımızı düşünüyorum. İlk olarak yıl sonunda yapılacak olan Dünya Şampiyonası'nda madalya hedefliyoruz. Ana hedefimiz 2024 Olimpiyatları" dedi.
ANTRENÖR YILDIRIM, GURURLU
Milli cimnastikçinin antrenörü Aysun Yıldırım, "12 yılın, onca sabrın ödülünü bu yarışmada hak ettiğimizi ve aldığımızı düşünüyorum. Çok mücadele ettik, çok çabalar sarf ettik. Sporcumun bugüne kadar neler yaşadığını biliyorum, her anına şahit oldum. Uzun soluklu yolculuğun karşlığını büyük başarıyla elde ettik. Bu başarının arkasında aile, kulüp, antrenör, federasyon olmak üzere koca ekip var. Ailelere büyük iş düşüyor. Mutlu ve gururluyuz" yorumu yaptı.
Mustafa KÖRPÜLÜ / İZMİR, (DHA)
