Bir mobilya atölyesinde ustabaşı olarak çalışan işçi, sözlü tartışma yaşadığı işçiyle kavga etti. Kavga sonrası devreye giren işveren, iş yerindeki huzuru bozduğu gerekçesiyle ustabaşıyı işten çıkardı.
İş yerinden kıdem ve tazminat almadan kovulmanın şokunu yaşayan ustabaşı, soluğu Sakarya 1. İş Mahkemesi’nde aldı. İş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri süren davacı usta, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etti. Mahkemede savunma yapan davalı işveren ise davacının iş akdinin iş yerindeki kurallara uymaması, işi aksatması, iş arkadaşlarına sataşması ve ahlaka aykırı sözler sarf etmesi sebebiyle feshedildiğini öne sürdü. Davacının iş arkadaşı ile kavga ederek çalışma düzenini bozması sebebiyle işten çıkarıldığını belirten davalı işveren, davacının dikkatsiz ve özensiz çalıştığını, iş yerini 10 bin liradan fazla zarara uğrattığını iddia etti.
Münferit bir kavganın dışında davacının iş yeri düzenine aykırı davranışından bahsedilmeyeceğine hükmeden mahkeme, davalı işverenin davacının iş akdini haklı sebeple feshettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verdi. Kararı işveren temyiz etti. Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal bir karara imza attı.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25’inci maddesinde ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin sıralandığına dikkat çekilen Yargıtay kararında, "Sataşma, genel olarak hakaret, darp, kavga, tehdit şekillerinde karşımıza çıkmaktadır. İşçinin işveren veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söylemesi, işverene yahut onun aile üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, bu yönde davranışlarda veya cinsel tacizde bulunması halinde de haklı fesih imkanı bulunmaktadır. Dosyadaki bilgi belgelerden, tanıkların anlatımlarından, davacının aynı iş yerinde çalışan işçiye, iş sırasında küfür edip, kavgaya sebebiyet verdiği, davacının bu eyleminin 4857 sayılı İş Kanununun 25/II-d bendinde düzenlenen ’işverenin başka işçisine sataşmak’ niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. İşveren feshinin haklı olduğunun kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu alacakların hüküm altına alınması hatalıdır. Mahkeme hükmünün oy birliği ile bozulmasına karar verilmiştir" denildi.
İş yerinden kıdem ve tazminat almadan kovulmanın şokunu yaşayan ustabaşı, soluğu Sakarya 1. İş Mahkemesi’nde aldı. İş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri süren davacı usta, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etti. Mahkemede savunma yapan davalı işveren ise davacının iş akdinin iş yerindeki kurallara uymaması, işi aksatması, iş arkadaşlarına sataşması ve ahlaka aykırı sözler sarf etmesi sebebiyle feshedildiğini öne sürdü. Davacının iş arkadaşı ile kavga ederek çalışma düzenini bozması sebebiyle işten çıkarıldığını belirten davalı işveren, davacının dikkatsiz ve özensiz çalıştığını, iş yerini 10 bin liradan fazla zarara uğrattığını iddia etti.
Münferit bir kavganın dışında davacının iş yeri düzenine aykırı davranışından bahsedilmeyeceğine hükmeden mahkeme, davalı işverenin davacının iş akdini haklı sebeple feshettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verdi. Kararı işveren temyiz etti. Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal bir karara imza attı.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25’inci maddesinde ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin sıralandığına dikkat çekilen Yargıtay kararında, "Sataşma, genel olarak hakaret, darp, kavga, tehdit şekillerinde karşımıza çıkmaktadır. İşçinin işveren veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söylemesi, işverene yahut onun aile üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, bu yönde davranışlarda veya cinsel tacizde bulunması halinde de haklı fesih imkanı bulunmaktadır. Dosyadaki bilgi belgelerden, tanıkların anlatımlarından, davacının aynı iş yerinde çalışan işçiye, iş sırasında küfür edip, kavgaya sebebiyet verdiği, davacının bu eyleminin 4857 sayılı İş Kanununun 25/II-d bendinde düzenlenen ’işverenin başka işçisine sataşmak’ niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. İşveren feshinin haklı olduğunun kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu alacakların hüküm altına alınması hatalıdır. Mahkeme hükmünün oy birliği ile bozulmasına karar verilmiştir" denildi.