Ankara
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından çevrim içi düzenlenen "Dijital Türkiye Konferansı"nın açılışında yaptığı konuşmada, yeni nesil teknolojilerin pazarı değil, geliştiricisi bir Türkiye olarak 4. Sanayi Devrimi'nin öncü ülkelerinden biri konumuna gelmeyi hedeflediklerini vurguladı.
Kovid-19 salgınıyla birlikte dijitalleşmenin daha önce olmadığı kadar gündeme girdiğine işaret eden Varank, salgın süresince kamu hizmetlerinin ve iktisadi faaliyetlerin dijitalleşmesinde tüm dünyaya örnek olan bir performans sergilediklerini söyledi.
Varank, salgın döneminde birçok kamu hizmetinin dijital ortamda yürütüldüğünü ve özel sektörün de dijitalleşmeye ivme kazandırdığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Bunun bir yansıması olarak e-ticaret sektörü 2020'de yaklaşık yüzde 65 büyüdü. Bu yaygın dijitalleşmenin kayıt dışılığın azaltılması ve işletme maliyetlerinin düşürülmesi gibi çok önemli pozitif etkileri var. Bu kayıt altına almanın bizim büyüme rakamlarımıza da yansıdığını düşünüyoruz. IMF, 2020-2021 Türkiye büyüme öngörülerini revize etti. Daha önce Türkiye'nin 2020'de yüzde 5 küçüleceğini tahmin eden IMF, şu anda bu rakamı yüzde 1,2 büyüme olarak revize etti. 2021'de Türkiye'nin yüzde 6 büyüyeceğini öngörüyor. Bazı muhalefet partileri sürekli Türkiye'nin verileriyle ilgili kafa karışıklığı oluşturmaya, kurumlarımızın güvenilirliğini zedelemeye çalışıyor. Özellikle otel köşelerinde gizli saklı görüştükleri IMF'nin bu rakamları revize etmeleriyle ilgili ne düşünüyorlar, merak ediyorum. Kayıt altına almak ve bu kapsamda ticaretin gelişmesi, birçok vatandaşımızın pandemi sürecinde e-ticaret platformlarına yönelmesini bir kazanım olarak karşımıza çıkıyor."
"Trendleri yakından takip ediyoruz"
Başta sanayi olmak üzere üretim süreçlerinde dijitalleşmeyle ilgili hedeflere değinen Varank, bu kapsamda dünyadaki dijital dönüşüm trendlerini yakından takip ettiklerini, sanayici ve işletmelerin bu dönüşüme en iyi şekilde ayak uydurması için yol haritalarını belirlediklerini bildirdi.
Varank, firmaların dijital dönüşüm süreçlerinde bütçe ve insan kaynağı yetersizliği gibi sorunlar yaşayabildiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Biz işletmelerin bu sorunları aşmaları için Bakanlık olarak, destek ve teşvik mekanizmalarımızı çözüm odaklı olarak kurguluyoruz. Dijital dönüşümü, 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizin ana odağına aldık. Bu kapsamda, 5G ve ileri bağlantı teknolojileri, mobilite araçları ve teknolojileri stratejisi, akıllı yaşam, sağlık, finans ve ticarette dijital dönüşüm, sanayinin dijital dönüşümü ve Ulusal Yapay Zeka Stratejisinin hazırlanması konularında paydaş kurumlarımız ve özel sektörle birlikte hareket ederek önemli adımlar attık."
Türkiye'nin güçlü sanayi altyapısını dijital dönüşümle daha rekabetçi bir hale getirmeyi temel öncelik olarak gördüklerine dikkati çeken Varank, bu kapsamdaki "model fabrikalar" projesiyle Ankara ve Bursa'da model fabrikaların faaliyete başladığını, Konya, Kayseri, Gaziantep, İzmir ve Mersin'de de yakında faaliyete geçeceğini söyledi.
"Firmalarımızın finansman ihtiyaçlarına cevap veriyoruz"
Varank, dijital dönüşüm odaklı birçok hibe ve destek programıyla da firmaların finansman ihtiyaçlarına cevap verdiklerini vurgulayarak, "İmalat sanayinde dijital dönüşümü teşvik etmek üzere KOSGEB vasıtasıyla yürüttüğümüz KOBİ Gelişim Destek Programı (KOBİGEL) programıyla hem teknolojiyi geliştiren hem de bu teknolojileri kullanan KOBİ’lerin sayısını artırmak için çalışıyoruz. Bu kapsamda 2020 yılında ilan ettiğimiz çağrıyla, dijital dönüşüm odaklı 396 projeye 158 milyon lira katkıda bulunduk. KOBİGEL'in dijitalleşme odaklı yeni çağrısını da yakında ilan edeceğiz." diye konuştu.
KOSGEB'in "Stratejik Ürün Destek Programı" kapsamında da KOBİ'lerin teknolojik üretim yeteneklerini geliştirmeleri için işletme başına 6 milyon liraya kadar destek sağladıklarını anımsatan Varank, TÜBİTAK'ın bugüne kadar dijitalleşme alanında 5 binden fazla projeye 3,39 milyar lira destek verdiğini anlattı.
Varank, Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde işletmelerin dijital dönüşümünün gerçekleştirilmesinde önemli merkez konumunda olduklarını belirterek, buralarda firmaların yaklaşık yarısının yazılım alanında faaliyet gösterdiğini dile getirdi.
Türkiye'de üretilen yazılımların niteliğini artırmak için yerli ve yabancı teknoloji şirketleriyle birlikte "Açık Kaynak Platformu" inisiyatifini başlattıklarını ifade eden Varank, firmaların dijital dönüşümüne yönelik mali destekleri güçlendirmek amacıyla Türkiye'nin Dijital Avrupa Programı'na katılım sağlaması yönünde çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
"İnsan kaynağına yönelik projeler yürütüyoruz"
Varank, Avrupa Birliği ile yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı'nda dijitalleşmeyi odağına alan üç proje olduğundan bahsederek, "Yaklaşık 5 milyon avroluk Akıllı Teknolojiler Tasarım, Geliştirme ve Prototipleme Merkezi projesi, 9,9 milyon avroluk Endüstriyel Yetkinlik Merkezi projesi ve 10,5 milyon avroluk Hazır Giyim ve Tekstil Sektörünün Dijital Dönüşümü projesiyle toplamda 26 milyon avroluk bir bütçeyi dijitalleşme süreçleri için kullandıracağız." ifadelerini kullandı.
Bakan Varank, mevcut iş gücünü geleceğin mesleklerine yönlendirecek projeler yapmanın yanı sıra insan kaynağının teknolojik bilgi ve donanımına yönelik projeler yürüttüklerine dikkati çekerek, "Sanayi Doktora Programı kapsamında dijital teknolojiler alanında 19 farklı üniversitenin 27 farklı sanayi firması ile yaptığı 31 projeyi destekliyoruz. Bu projeler kapsamında 123 doktora öğrencisini yetiştirecek ve doktora öğrenimleri sonrasında onlara istihdam desteği sağlayacağız." dedi.
Dijitalleşme konusunda Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile yakın iş birliği içinde çalıştıklarını dile getiren Varank, Ulusal Yapay Zeka Stratejisi'ni yakında kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.
"Dijitalleşme sürecini fırsata çevirmek niyetindeyiz"
Varank, geçen yılın başında Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Davos toplantısında, "Dördüncü Sanayi Devrimi Merkezleri Ağı"na katıldıklarını ilan ettiklerini, yıl sonunda da WEF ve Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) iş birliğinde Dördüncü Sanayi Devrimi Merkezi'ni İstanbul'da açtıklarını anımsattı.
Merkezin Türkiye özelinde projeler tasarlayacağını ve yapacağı pilot uygulamalarla, kamuya mevzuat önerilerinde bulunacağını ifade eden Varank, "Merkezimizde, nesnelerin interneti, robotlar, yapay zeka, otonom araçlar, insansız hava araçları ve blok zincir alanında çalışmalar yapılacak. Kamu, özel sektör, üniversite ve STK iş birliğiyle sanayimizin dijital dönüşümünü hızlandıracak projeler yine burada geliştirilecek." dedi.
Varank, dünyanın en büyük inovasyon ve girişimcilik platformunun (Plug and Play) merkezde bu ay çalışmalarına başladığını belirterek, "9 milyar dolarlık portföye sahip 40 binden fazla girişimi bünyesinde barındıran bu platform, girişimci, sanayici ve yatırımcıyı bir araya getirecek. Firmanın Türk girişimlerinden en az 1 'unicorn' çıkarma hedefinin de takipçisi olacağız." diye konuştu.
Salgınla birlikte daha da hızlanan dijitalleşme sürecini çok iyi yönetmek ve Türkiye için fırsata çevirmek istediklerini vurgulayan Varank, şöyle devam etti:
"Dijitalleşmede bahaneye yer yok, imkan ve fırsat çok. Bu süreçte iş dünyamızla, sivil toplum ve meslek kuruluşlarımızla ve üniversitelerimizle birlikte hareket etmeye devam edeceğiz. Sivil toplum kuruluşlarımızın ve iş insanlarımızın reform taleplerinde daha cesur olmasını bekliyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, bizler bu yolda her türlü desteği vermeye hazırız."