TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu Gaziantep ekonomisinin bölge ülkelerine yönelik ihracata dayalı olduğunu vurguladı. Tarkan Kadooğlu, “Bu gelişim kamu tarafından değil, özel sektör eliyle şekillenmiştir. Kentimizin ihracat performansı, coğrafi konumdan ve bölge ile tarihi-kültürel ilişkilerinden kaynaklanmaktadır” dedi.
TÜRKONFED ve TİM işbirliği ile hazırlanan Gaziantep ekonomisinin 2023 yol haritasının belirlendiği rapor tanıtım toplantısı yapıldı. TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, Gaziantep’te ekonomik hayatı etkileyen başlıca 4 sosyo-ekonomik dinamik olduğunu belirterek, banların Gaziantep’in yoğun göç alması, sosyal hayatın kısıtlı olması, barış süreci, Suriyeli mülteciler ve gelir adaletsizliği olduğunu söyledi.
TOPLANTIYA KİMLER KATILDI?
TÜRKONFED ve TİM işbirliği ile hazırlanan, “Bölgesel Kalkınma Dinamikleri: İhracat ve Sanayi Kenti Gaziantep” rapor tanıtımı, GÜNSİFED’in ev sahipliğinde Teymur Otel’de yapıldı. Toplantıya Gaziantep Vali Yardımcısı Uğur Aladağ, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Osman Toprak, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi, GÜNSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mesut İşsever, birçok sanayici ve iş adamı katıldı.
YOĞUN GÖÇ ALIYORUZ
Bölgesel kalkınma ve Gaziantep ekonomisinin masaya yatırıldığı rapor tanıtım toplantısında TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, Orta Doğu’nun stratejik bir bölgesinde yer alan ve İpek Yolu üzerinde bulunan Gaziantep’in, tarihsel olarak hep canlı bir ticaret ve üretim merkezi olduğunu söyledi. Kadooğlu, “Gaziantep’in hızlı sanayileşme süreci ile sosyo-ekonomik göstergeleri arasında adeta uçurum vardır. Bu uçurum, bizatihi sanayileşme sürecinin yapısal sorunlarının çözülmesi ve Gaziantep’in ekonomik başarısının devamı için gereken sektörel yapı değişiminin gerçekleşmesini zorlaştırmaktadır. Gaziantep, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden hem nitelikli iş gücü ve sermayedarları hem de niteliksiz iş gücünü çekmiştir. Bugün ise Gaziantep, Suriye iç savaşından kaçan mülteciler nedeniyle yoğun göç almaktadır. Bu durum göçlerin ekonomik ve sosyal etkilerinin karmaşık olmasına yol açmakta ve sürecin iyi yönetilmesine ihtiyaç duyulmaktadır” dedi.
EĞİTİMDE ÇOK GERİYİZ
Bölgesel kalkınmanın , TÜRKONFED’in en önemli misyonu olduğunu hatırlatan Kadooğlu, “Bölgelerarası eşitsizliğin ortadan kaldırılması da öncelikli hedefimizdir. Bu hedef doğrultusunda, bilimsel temelli raporlar hazırlıyor ve tespitlerimizin uygulanmasında ilgili kurum ve kuruluşlar ile ortak çözümler geliştiriyoruz. “Bölgesel Kalkınmada Yerel Dinamikler” rapor serimize Çorum, Tunceli, Edirne, Tekirdağ ve Antalya raporlarımızda devam ettik. Bugün de, TÜRKONFED olarak, sadece bir iş dünyası örgütü değil, aynı zamanda düşünce kuruluşu misyonumuza yeni bir halka daha ekliyoruz. TÜRKONFED ve TİM işbirliği ile hazırlanan, “Bölgesel Kalkınma Dinamikleri: İhracat ve Sanayi Kenti Gaziantep” rapor tanıtımı toplantımızı, federasyonlarımızdan GÜNSİFED’in ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz. Gaziantep sadece kendi bölgesinde değil, ülke ekonomisinde de yarattığı katma değer ile çok önemli sorumluluklar üstlenmektedir. Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 6. ili olan Gaziantep, Türkiye ihracatının yüzde 4,3’ünü gerçekleştirmektedir. Kentimiz, özellikle tekstil ve gıda sektöründe gösterdiği girişimcilik örneğiyle uluslararası yatırımcıların da dikkatini çekmektedir. 2014 yılında 2 milyar dolarlık yerli-yabancı sermaye yatırımı çekerek, potansiyelini ortaya koyan Gaziantep’in, küresel rekabette geldiği nokta, taşıdığı potansiyel düşünüldüğünde yeterli değildir. Sanayi ve ticaret kenti Gaziantep’in eğitimde, taşıdığı ekonomik potansiyelin gerisinde kaldığını da vurgulamak isterim” ifadelerini kullandı.
GELİŞİM KAMUYLA DEĞİL ÖZEL SEKTÖRLE
Gaziantep ekonomisinin bölge ülkelerine yönelik ihracata dayalı olduğunu vurgulayan Tarkan Kadooğlu, sözlerine şöyle devam etti: “. Bu gelişim kamu tarafından değil, özel sektör eliyle şekillenmiştir. Kentimizin ihracat performansı, coğrafi konumdan ve bölge ile tarihi-kültürel ilişkilerinden kaynaklanmaktadır. Bu durum Gaziantep ekonomisinin özgünlüğünü oluşturmaktadır. Sanayileşme tekstil, gıda, kimya, gibi az sayıda sektörde ve genelde düşük teknolojili alanlarda yoğunlaşmıştır. Ancak, bölgesinden aldığı yoğun göçe, son yıllarda Suriyeli mültecilerinde eklenmesi ve sosyo-ekonomik açıdan az gelişmişlik, kentin potansiyellerini kullanmasının önüne geçmektedir. Gaziantep’in hızlı sanayileşme süreci ile sosyo-ekonomik göstergeleri arasında adeta uçurum vardır.Gaziantep, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden hem nitelikli iş gücü ve sermayeyi hem de niteliksiz iş gücünü çekmiştir. 400 binin üzerinde Suriyeli mültecinin, kentin ekonomik hayatına plansız katılması, işsizlik rakamlarını artıracaktır. Aynı zamanda Gaziantep’in düşük gelir seviyesi, şehrin sosyal ortamını ve huzurunun korumasını güçleştirecektir. Şehirdeki sosyal imkânlar zayıf kalmaktadır. İyi eğitimli üst düzey profesyonel yöneticileri şehirde tutmak zorlaşmaktadır. Bu nedenle Gaziantep’in yapacağı sıçramanın bir ayağı da sosyal hayatın beyaz yakalı çalışanlar ve üst düzey yöneticilere uygun bir hale getirilmesi olmalıdır. Orta Doğu’daki karışıklık ve çatışmalar, Güneydoğu’da yaşanan siyasi gerilim ve şiddet ortamı: bölgede huzur, güven ve barışın sağlanmasını zorlaştırmaktadır”
ORTA GELİR TUZAĞINA DİKKAT!
TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, Gaziantep’te ekonomik hayatı etkileyen başlıca 4 sosyo-ekonomik dinamik olduğunu belirterek, banların Gaziantep’in yoğun göç alması, sosyal hayatın kısıtlı olması, barış süreci, Suriyeli mülteciler ve gelir adaletsizliği olduğunu söyledi. Kadooğlu, “2011 yılında 5 bin 360 dolar olan kişi başına gelir, aynı yıl Türkiye’de 10 bin 446 dolar olarak alınan kişi başına gelirin yüzde 51’ine denktir. Bu durumun böyle devam etmesi halinde 2023 yılında Gaziantep’te kişi başına gelir 7 bin 744 dolara yükselecektir. Yani Gaziantep 2023 yılında da orta gelir tuzağında olacaktır. Aynı yıl Türkiye’de kişi başına gelir 16 bin 997 dolar olacaktır. Gaziantep’te gelir seviyesi Türkiye geneline oranla daha da düşecek ve yüzde 51’den yüzde 46’ye gerileyecektir. İpekyolu’nun ticaret ve sanayi kenti Gaziantep’in 2023 yılına dönük “Yol Haritası”nı ortaya çıkarttığımız rapor, bu anlamda sadece sorunlara değil, çözüm alanlarına da odaklanmaktadır”
ÇOK SESLİ, TARAFSIZ VE YAPICI BİR BAKIŞ
“TÜRKONFED olarak iş dünyasının ve toplumun sorunlarına çok sesli, tarafsız ve yapıcı bir bakış açısıyla sahip çıkmaya çalışıyoruz” diye Konuşan Kadooğlu, şöyle devam etti: “Sorunları tespit ediyor, çözümlere odaklanarak, öneriler getiriyoruz. Bugüne kadar bölgesel kalkınmadan KOBİ’lere, mesleki eğitimden iş dünyasında kadın konusuna, istihdam ve gelir dağılımından demokratikleşme alanlarına kadar çok önemli konularda raporlar hazırladık. Sadece rapor hazırlamakla kalmadık. Tespit ve önerilerimizi karar mercilerine; en başta hükümetimiz ile kamu kurum ve kuruluşlarına da aktardık ve aktarmaya devam ediyoruz. Bugün her alanda teknolojiyi kullanan, kalite ve inovasyona önem veren firmalar, büyüklüklerine bakılmaksızın, rakiplerini geride bırakmaktadır. Günümüz teknolojisinin yarattığı imkânlar düşünüldüğünde artık iş yapma modelleri de değişmektedir. Dijital ekonomi yeni bir ekonomik sistemin, yani bilgi ekonomisinin kalp atışlarıdır. Bugün artık, büyük balığın küçük balığı değil, hızlı balığın yavaş balığı yediği bir küresel sistem söz konusudur. Evet, bilgi teknolojilerini doğru kullanan, verimlilik ve üretimde; kaliteyi, Ar-Ge ve inovasyon temeli atan, doğru pazar kanallarıyla ürün ve hizmeti etkin bir şekilde dağıtan firmalarımız ayakta kalacaktır”
2015 YILI İYİ GEÇMEDİ
Türkiye ekonomisinin 2015 yılında seçimlerin gölgesinde kaldığını da söyleyen Kadooğlu, “Yaşadığımız 2 seçim nedeniyle gündem siyaset ağırlıklıydı. Türkiye ekonomisi yılın son çeyreğinde toparlanma belirtisi gösterse de, gerek dışarda gerekse de içeride yaşanan gelişmelerle 2015 iş dünyası açısından kayıp bir yıldı. Ancak TÜRKONFED olarak 2016’dan umutluyuz. 2016 yılı itibarıyla 4 yıl boyunca seçim yaşanmayacağı bir döneme giriyoruz. Dolayısıyla bu dönemde ekonomik ve demokratik reformların hayata geçirilmesi için bir engel bulunmamaktadır. Türkiye böyle bir dönemin yaratacağı fırsatları iyi değerlendirmelidir. Bu durumda, Türkiye’nin performansının değerlendirilmesinde, reformların uygulanmasının ana unsur olacağı göz önüne alınmalıdır. Bu noktada, içeride ve dışarda yaşanan sosyal ve toplumsal gelişmeler, ülke ekonomimizde yeni politikalar üretilmesini zorunlu kılmaktadır. Gaziantep, misafirperverliği ve hoşgörüsüyle 400 binin üzerinde Suriyeli mülteciye ensarlık yapmaktadır. Bu yeni durumun, sosyo-ekonomik yapımızda oluşturacağı etkiler incelenmeli ve şimdiden gerekli tedbirler alınmalıdır. Hükümetimiz ve bölgenin yerel aktörü olan sivil toplum örgütlerinin birlikte politikalar üretmesi gerekmektedir.
DİNAMİK BİR SANAYİ YAPISINA SAHİBİZ
Gaziantep’in barındırdığı potansiyeli, fırsata çevirecek dinamik bir sanayi yapısına sahip olduğunu vurgulayan Tarkan Kadooğlu, şunları kaydetti: “64. Hükümetimizin 2015 sonunda açıkladığı Orta Vadeli Plan’da öngörülen ve 25 madde ile mikro ekonomik reformların harekete geçileceği Eylem Planı’nı konfederasyon olarak destekliyoruz ve uygulamaların da yakın takipçisi olacağız. Özellikle KOBİ’lerimize yönelik maddelerin bir an önce hayata geçirilmesi, ekonomimizde olumlu bir etki yaratacaktır. AB ile müzakere sürecinde ekonomiyi doğrudan ilgilendiren 17. başlık kapsamında öngörülen adımların bir an önce atılmasını bekliyoruz. Türkiye-AB ilişkilerinde son dönemde yakalanan olumlu gelişmelerin, aynı kararlılıkla devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Reformlarda atılım, yurt içi siyasi gündemin hafiflemesi ve AB ile müzakere sürecinde ilerlenmesi, Türkiye’nin makroekonomik göstergelerinin 2016 yılında ciddi bir şekilde iyileşmesini sağlayacaktır. Bu iyileşmede ana itici güç yine yerelden bölgeye ve ülke ekonomisine doğru uzanan zincirin tüm halkalarının güçlü olmasından geçmektedir. Gaziantep barındırdığı potansiyeli, fırsata çevirecek dinamik bir sanayi yapısına sahiptir”
TÜRKİYE’DE LİDERİZ
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de, Gaziantep’in Türkiye’nin Ortadoğu coğrafyasına açılan en önemli kapılarından birisi olduğunu söyledi. Büyükekşi, “ Memleketimizin bize sunduğu imkânlar, hemşerilerimizin mahareti ile birleşince başarı da beraberinde geliyor. Tarihte ipek yolu tüccarlarını ağırlayan bu cömert şehir, çalışkan iş adamlarımız sayesinde bugün dünyanın her yerinden sanayici ve iş adamlarını misafir ediyor. Nüfusundan fazla mülteci ağırlayan, Neredeyse 2 milyon kişinin sorumluluğunu alan kentimiz, Belediye Başkanımız Sayın Fatma Şahin’in de dediği gibi Nobel Barış ödülünü hak ediyor. Diğer taraftan, Unesco tarafından dünya gastronomi şehri ilan edilen ilimiz, Türkiye’nin en kalabalık 8. Şehri ve bölgesinde sanayi ve gelişmişlik bakımından birinci sırada yer almakta. Bugün Gazi şehrimizden, 188 ülkeye ihracat gerçekleştiriliyor. Gaziantep, 2015’te 6,3 milyar dolarlık ihracat rakamı ile Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 6. ili konumunda. 2002-2015 yılları arasında; İstanbul’un ihracatı yaklaşık üç kat artarken, Gaziantep’in ihracatı 10 katına çıktı. 2015 yılında toplam ihracatımızda Gaziantep’in payı yüzde 4,4. Makine halısı, plastik poşet ve iplik üretiminde Türkiye’de lideriz. Dokuma, iplik, un, sabun, deterjan, deri, plastik, çimento, salça, bisküvi ve yağ fabrikaları ile bölgesinin sanayi merkezi olan bir il. Ayrıca ilimiz, antepfıstığı üretim ve ihracatının %90’ı, kuruyemiş işleme ve ihracatının %85’ini, makarna işleme ve ihracatının %60’ını, pamuk ipliği imalat ve ihracatının %45’ini ve havlu imalat ve ihracatının %10’unu gerçekleştirmekte.
160 YATIRIM TEŞVİK BELGESİ
2015 yılında Gaziantep’te 160 yatırım teşvik belgesi düzenlendiğini açıklayan Mehmet Büyükekşi, şöyle konuştu: “ Gaziantep Yatırım Teşvik Sisteminde 3. Bölgede yer alan ilimize, 2015 yılında toplam yatırım tutarı 1,6 milyar dolarlık 14’ü yabancı olmak üzere toplam 160 yatırım teşvik belgesi düzenlenmiştir. Bu belgelerde öngörülen istihdam sayısı ise 2820 kişidir. Antep’imizle, Antepli işadamlarımızla, bu şehrin kalkınmasına emek veren herkesle ne kadar gurur duysak az.
SANAYİ VE İHRACAT KENTİYİZ
GÜNSİFED Başkanı Mesut İşsever de, “Gaziantep olarak sanayi alanındaki yerimizi kısaca özetlemek gerekirse, bir yatırımcının inşaatına başlamasından dünya markası oluncaya kadar yapacağı tüm yolculuk için tıkır tıkır işleyen bir altyapıya sahibiz. Sayın Ümit hocamızın raporunda da vurguladığı gibi biz bir “Sanayi ve İhracat” kentiyiz” dedi. “Her krizi fırsata çeviren Gaziantepliler olarak biz Suriye’den gelen göç dalgasını da fırsata çevirmenin yollarını arıyoruz” diyen İşsever şöyle konuştu: “Küresel olarak baktığımız zaman hem Ortadoğu coğrafyasında yaşanan gelişmeler hem dünya genelinde ekonominin yavaşlıyor olması hem de ülke içinde yaşadığımız bazı gelişmeler üretime ve ihracata dayalı bir ekonomisi olan kentimizi de derinden etkiliyor. Tarih boyunca göç almaya alışık olan kentimiz Suriye’de yaşanan iç savaş sonrası ilimize göç eden mültecilere de kucak açtı. Bu büyük göç dalgasıyla birlikte Gaziantep’te yoğun bir nüfus artışı oldu. Her krizi fırsata çeviren Gaziantepliler olarak biz Suriye’den gelen göç dalgasını da fırsata çevirmenin yollarını arıyoruz. Bizler iş dünyası olarak her krizi fırsata çevirmenin yollarını ararken aynı zamanda sosyoekonomik anlamda da adımlar atmamız gerekiyor. Çünkü kentimizin yıllardır aldığı yoğun göç, diğer yandan gelir dağılımındaki eşitsizlik, hem ekonomik hem de kültürel anlamda Gaziantep’i etkilemeye başladı. Mültecilerin kent hayatına ve kayıt altındaki ekonomiye katılımı, aynı zamanda ilimizin gençlerinin de hem sosyal hem de ekonomik anlamda daha verimli hale gelebilmeleri için önemli adımlar atılması gerekiyor. Tüm bunları bir araya getirerek atacağımız her somut adım, yapacağımız her girişim, hem Gaziantep’in hem de Türkiye’nin geleceğine sağlam bir tuğla koymak olacaktır”
TÜRKONFED ve TİM işbirliği ile hazırlanan Gaziantep ekonomisinin 2023 yol haritasının belirlendiği rapor tanıtım toplantısı yapıldı. TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, Gaziantep’te ekonomik hayatı etkileyen başlıca 4 sosyo-ekonomik dinamik olduğunu belirterek, banların Gaziantep’in yoğun göç alması, sosyal hayatın kısıtlı olması, barış süreci, Suriyeli mülteciler ve gelir adaletsizliği olduğunu söyledi.
TOPLANTIYA KİMLER KATILDI?
TÜRKONFED ve TİM işbirliği ile hazırlanan, “Bölgesel Kalkınma Dinamikleri: İhracat ve Sanayi Kenti Gaziantep” rapor tanıtımı, GÜNSİFED’in ev sahipliğinde Teymur Otel’de yapıldı. Toplantıya Gaziantep Vali Yardımcısı Uğur Aladağ, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Osman Toprak, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi, GÜNSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mesut İşsever, birçok sanayici ve iş adamı katıldı.
YOĞUN GÖÇ ALIYORUZ
Bölgesel kalkınma ve Gaziantep ekonomisinin masaya yatırıldığı rapor tanıtım toplantısında TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, Orta Doğu’nun stratejik bir bölgesinde yer alan ve İpek Yolu üzerinde bulunan Gaziantep’in, tarihsel olarak hep canlı bir ticaret ve üretim merkezi olduğunu söyledi. Kadooğlu, “Gaziantep’in hızlı sanayileşme süreci ile sosyo-ekonomik göstergeleri arasında adeta uçurum vardır. Bu uçurum, bizatihi sanayileşme sürecinin yapısal sorunlarının çözülmesi ve Gaziantep’in ekonomik başarısının devamı için gereken sektörel yapı değişiminin gerçekleşmesini zorlaştırmaktadır. Gaziantep, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden hem nitelikli iş gücü ve sermayedarları hem de niteliksiz iş gücünü çekmiştir. Bugün ise Gaziantep, Suriye iç savaşından kaçan mülteciler nedeniyle yoğun göç almaktadır. Bu durum göçlerin ekonomik ve sosyal etkilerinin karmaşık olmasına yol açmakta ve sürecin iyi yönetilmesine ihtiyaç duyulmaktadır” dedi.
EĞİTİMDE ÇOK GERİYİZ
Bölgesel kalkınmanın , TÜRKONFED’in en önemli misyonu olduğunu hatırlatan Kadooğlu, “Bölgelerarası eşitsizliğin ortadan kaldırılması da öncelikli hedefimizdir. Bu hedef doğrultusunda, bilimsel temelli raporlar hazırlıyor ve tespitlerimizin uygulanmasında ilgili kurum ve kuruluşlar ile ortak çözümler geliştiriyoruz. “Bölgesel Kalkınmada Yerel Dinamikler” rapor serimize Çorum, Tunceli, Edirne, Tekirdağ ve Antalya raporlarımızda devam ettik. Bugün de, TÜRKONFED olarak, sadece bir iş dünyası örgütü değil, aynı zamanda düşünce kuruluşu misyonumuza yeni bir halka daha ekliyoruz. TÜRKONFED ve TİM işbirliği ile hazırlanan, “Bölgesel Kalkınma Dinamikleri: İhracat ve Sanayi Kenti Gaziantep” rapor tanıtımı toplantımızı, federasyonlarımızdan GÜNSİFED’in ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz. Gaziantep sadece kendi bölgesinde değil, ülke ekonomisinde de yarattığı katma değer ile çok önemli sorumluluklar üstlenmektedir. Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 6. ili olan Gaziantep, Türkiye ihracatının yüzde 4,3’ünü gerçekleştirmektedir. Kentimiz, özellikle tekstil ve gıda sektöründe gösterdiği girişimcilik örneğiyle uluslararası yatırımcıların da dikkatini çekmektedir. 2014 yılında 2 milyar dolarlık yerli-yabancı sermaye yatırımı çekerek, potansiyelini ortaya koyan Gaziantep’in, küresel rekabette geldiği nokta, taşıdığı potansiyel düşünüldüğünde yeterli değildir. Sanayi ve ticaret kenti Gaziantep’in eğitimde, taşıdığı ekonomik potansiyelin gerisinde kaldığını da vurgulamak isterim” ifadelerini kullandı.
GELİŞİM KAMUYLA DEĞİL ÖZEL SEKTÖRLE
Gaziantep ekonomisinin bölge ülkelerine yönelik ihracata dayalı olduğunu vurgulayan Tarkan Kadooğlu, sözlerine şöyle devam etti: “. Bu gelişim kamu tarafından değil, özel sektör eliyle şekillenmiştir. Kentimizin ihracat performansı, coğrafi konumdan ve bölge ile tarihi-kültürel ilişkilerinden kaynaklanmaktadır. Bu durum Gaziantep ekonomisinin özgünlüğünü oluşturmaktadır. Sanayileşme tekstil, gıda, kimya, gibi az sayıda sektörde ve genelde düşük teknolojili alanlarda yoğunlaşmıştır. Ancak, bölgesinden aldığı yoğun göçe, son yıllarda Suriyeli mültecilerinde eklenmesi ve sosyo-ekonomik açıdan az gelişmişlik, kentin potansiyellerini kullanmasının önüne geçmektedir. Gaziantep’in hızlı sanayileşme süreci ile sosyo-ekonomik göstergeleri arasında adeta uçurum vardır.Gaziantep, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden hem nitelikli iş gücü ve sermayeyi hem de niteliksiz iş gücünü çekmiştir. 400 binin üzerinde Suriyeli mültecinin, kentin ekonomik hayatına plansız katılması, işsizlik rakamlarını artıracaktır. Aynı zamanda Gaziantep’in düşük gelir seviyesi, şehrin sosyal ortamını ve huzurunun korumasını güçleştirecektir. Şehirdeki sosyal imkânlar zayıf kalmaktadır. İyi eğitimli üst düzey profesyonel yöneticileri şehirde tutmak zorlaşmaktadır. Bu nedenle Gaziantep’in yapacağı sıçramanın bir ayağı da sosyal hayatın beyaz yakalı çalışanlar ve üst düzey yöneticilere uygun bir hale getirilmesi olmalıdır. Orta Doğu’daki karışıklık ve çatışmalar, Güneydoğu’da yaşanan siyasi gerilim ve şiddet ortamı: bölgede huzur, güven ve barışın sağlanmasını zorlaştırmaktadır”
ORTA GELİR TUZAĞINA DİKKAT!
TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, Gaziantep’te ekonomik hayatı etkileyen başlıca 4 sosyo-ekonomik dinamik olduğunu belirterek, banların Gaziantep’in yoğun göç alması, sosyal hayatın kısıtlı olması, barış süreci, Suriyeli mülteciler ve gelir adaletsizliği olduğunu söyledi. Kadooğlu, “2011 yılında 5 bin 360 dolar olan kişi başına gelir, aynı yıl Türkiye’de 10 bin 446 dolar olarak alınan kişi başına gelirin yüzde 51’ine denktir. Bu durumun böyle devam etmesi halinde 2023 yılında Gaziantep’te kişi başına gelir 7 bin 744 dolara yükselecektir. Yani Gaziantep 2023 yılında da orta gelir tuzağında olacaktır. Aynı yıl Türkiye’de kişi başına gelir 16 bin 997 dolar olacaktır. Gaziantep’te gelir seviyesi Türkiye geneline oranla daha da düşecek ve yüzde 51’den yüzde 46’ye gerileyecektir. İpekyolu’nun ticaret ve sanayi kenti Gaziantep’in 2023 yılına dönük “Yol Haritası”nı ortaya çıkarttığımız rapor, bu anlamda sadece sorunlara değil, çözüm alanlarına da odaklanmaktadır”
ÇOK SESLİ, TARAFSIZ VE YAPICI BİR BAKIŞ
“TÜRKONFED olarak iş dünyasının ve toplumun sorunlarına çok sesli, tarafsız ve yapıcı bir bakış açısıyla sahip çıkmaya çalışıyoruz” diye Konuşan Kadooğlu, şöyle devam etti: “Sorunları tespit ediyor, çözümlere odaklanarak, öneriler getiriyoruz. Bugüne kadar bölgesel kalkınmadan KOBİ’lere, mesleki eğitimden iş dünyasında kadın konusuna, istihdam ve gelir dağılımından demokratikleşme alanlarına kadar çok önemli konularda raporlar hazırladık. Sadece rapor hazırlamakla kalmadık. Tespit ve önerilerimizi karar mercilerine; en başta hükümetimiz ile kamu kurum ve kuruluşlarına da aktardık ve aktarmaya devam ediyoruz. Bugün her alanda teknolojiyi kullanan, kalite ve inovasyona önem veren firmalar, büyüklüklerine bakılmaksızın, rakiplerini geride bırakmaktadır. Günümüz teknolojisinin yarattığı imkânlar düşünüldüğünde artık iş yapma modelleri de değişmektedir. Dijital ekonomi yeni bir ekonomik sistemin, yani bilgi ekonomisinin kalp atışlarıdır. Bugün artık, büyük balığın küçük balığı değil, hızlı balığın yavaş balığı yediği bir küresel sistem söz konusudur. Evet, bilgi teknolojilerini doğru kullanan, verimlilik ve üretimde; kaliteyi, Ar-Ge ve inovasyon temeli atan, doğru pazar kanallarıyla ürün ve hizmeti etkin bir şekilde dağıtan firmalarımız ayakta kalacaktır”
2015 YILI İYİ GEÇMEDİ
Türkiye ekonomisinin 2015 yılında seçimlerin gölgesinde kaldığını da söyleyen Kadooğlu, “Yaşadığımız 2 seçim nedeniyle gündem siyaset ağırlıklıydı. Türkiye ekonomisi yılın son çeyreğinde toparlanma belirtisi gösterse de, gerek dışarda gerekse de içeride yaşanan gelişmelerle 2015 iş dünyası açısından kayıp bir yıldı. Ancak TÜRKONFED olarak 2016’dan umutluyuz. 2016 yılı itibarıyla 4 yıl boyunca seçim yaşanmayacağı bir döneme giriyoruz. Dolayısıyla bu dönemde ekonomik ve demokratik reformların hayata geçirilmesi için bir engel bulunmamaktadır. Türkiye böyle bir dönemin yaratacağı fırsatları iyi değerlendirmelidir. Bu durumda, Türkiye’nin performansının değerlendirilmesinde, reformların uygulanmasının ana unsur olacağı göz önüne alınmalıdır. Bu noktada, içeride ve dışarda yaşanan sosyal ve toplumsal gelişmeler, ülke ekonomimizde yeni politikalar üretilmesini zorunlu kılmaktadır. Gaziantep, misafirperverliği ve hoşgörüsüyle 400 binin üzerinde Suriyeli mülteciye ensarlık yapmaktadır. Bu yeni durumun, sosyo-ekonomik yapımızda oluşturacağı etkiler incelenmeli ve şimdiden gerekli tedbirler alınmalıdır. Hükümetimiz ve bölgenin yerel aktörü olan sivil toplum örgütlerinin birlikte politikalar üretmesi gerekmektedir.
DİNAMİK BİR SANAYİ YAPISINA SAHİBİZ
Gaziantep’in barındırdığı potansiyeli, fırsata çevirecek dinamik bir sanayi yapısına sahip olduğunu vurgulayan Tarkan Kadooğlu, şunları kaydetti: “64. Hükümetimizin 2015 sonunda açıkladığı Orta Vadeli Plan’da öngörülen ve 25 madde ile mikro ekonomik reformların harekete geçileceği Eylem Planı’nı konfederasyon olarak destekliyoruz ve uygulamaların da yakın takipçisi olacağız. Özellikle KOBİ’lerimize yönelik maddelerin bir an önce hayata geçirilmesi, ekonomimizde olumlu bir etki yaratacaktır. AB ile müzakere sürecinde ekonomiyi doğrudan ilgilendiren 17. başlık kapsamında öngörülen adımların bir an önce atılmasını bekliyoruz. Türkiye-AB ilişkilerinde son dönemde yakalanan olumlu gelişmelerin, aynı kararlılıkla devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Reformlarda atılım, yurt içi siyasi gündemin hafiflemesi ve AB ile müzakere sürecinde ilerlenmesi, Türkiye’nin makroekonomik göstergelerinin 2016 yılında ciddi bir şekilde iyileşmesini sağlayacaktır. Bu iyileşmede ana itici güç yine yerelden bölgeye ve ülke ekonomisine doğru uzanan zincirin tüm halkalarının güçlü olmasından geçmektedir. Gaziantep barındırdığı potansiyeli, fırsata çevirecek dinamik bir sanayi yapısına sahiptir”
TÜRKİYE’DE LİDERİZ
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de, Gaziantep’in Türkiye’nin Ortadoğu coğrafyasına açılan en önemli kapılarından birisi olduğunu söyledi. Büyükekşi, “ Memleketimizin bize sunduğu imkânlar, hemşerilerimizin mahareti ile birleşince başarı da beraberinde geliyor. Tarihte ipek yolu tüccarlarını ağırlayan bu cömert şehir, çalışkan iş adamlarımız sayesinde bugün dünyanın her yerinden sanayici ve iş adamlarını misafir ediyor. Nüfusundan fazla mülteci ağırlayan, Neredeyse 2 milyon kişinin sorumluluğunu alan kentimiz, Belediye Başkanımız Sayın Fatma Şahin’in de dediği gibi Nobel Barış ödülünü hak ediyor. Diğer taraftan, Unesco tarafından dünya gastronomi şehri ilan edilen ilimiz, Türkiye’nin en kalabalık 8. Şehri ve bölgesinde sanayi ve gelişmişlik bakımından birinci sırada yer almakta. Bugün Gazi şehrimizden, 188 ülkeye ihracat gerçekleştiriliyor. Gaziantep, 2015’te 6,3 milyar dolarlık ihracat rakamı ile Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 6. ili konumunda. 2002-2015 yılları arasında; İstanbul’un ihracatı yaklaşık üç kat artarken, Gaziantep’in ihracatı 10 katına çıktı. 2015 yılında toplam ihracatımızda Gaziantep’in payı yüzde 4,4. Makine halısı, plastik poşet ve iplik üretiminde Türkiye’de lideriz. Dokuma, iplik, un, sabun, deterjan, deri, plastik, çimento, salça, bisküvi ve yağ fabrikaları ile bölgesinin sanayi merkezi olan bir il. Ayrıca ilimiz, antepfıstığı üretim ve ihracatının %90’ı, kuruyemiş işleme ve ihracatının %85’ini, makarna işleme ve ihracatının %60’ını, pamuk ipliği imalat ve ihracatının %45’ini ve havlu imalat ve ihracatının %10’unu gerçekleştirmekte.
160 YATIRIM TEŞVİK BELGESİ
2015 yılında Gaziantep’te 160 yatırım teşvik belgesi düzenlendiğini açıklayan Mehmet Büyükekşi, şöyle konuştu: “ Gaziantep Yatırım Teşvik Sisteminde 3. Bölgede yer alan ilimize, 2015 yılında toplam yatırım tutarı 1,6 milyar dolarlık 14’ü yabancı olmak üzere toplam 160 yatırım teşvik belgesi düzenlenmiştir. Bu belgelerde öngörülen istihdam sayısı ise 2820 kişidir. Antep’imizle, Antepli işadamlarımızla, bu şehrin kalkınmasına emek veren herkesle ne kadar gurur duysak az.
SANAYİ VE İHRACAT KENTİYİZ
GÜNSİFED Başkanı Mesut İşsever de, “Gaziantep olarak sanayi alanındaki yerimizi kısaca özetlemek gerekirse, bir yatırımcının inşaatına başlamasından dünya markası oluncaya kadar yapacağı tüm yolculuk için tıkır tıkır işleyen bir altyapıya sahibiz. Sayın Ümit hocamızın raporunda da vurguladığı gibi biz bir “Sanayi ve İhracat” kentiyiz” dedi. “Her krizi fırsata çeviren Gaziantepliler olarak biz Suriye’den gelen göç dalgasını da fırsata çevirmenin yollarını arıyoruz” diyen İşsever şöyle konuştu: “Küresel olarak baktığımız zaman hem Ortadoğu coğrafyasında yaşanan gelişmeler hem dünya genelinde ekonominin yavaşlıyor olması hem de ülke içinde yaşadığımız bazı gelişmeler üretime ve ihracata dayalı bir ekonomisi olan kentimizi de derinden etkiliyor. Tarih boyunca göç almaya alışık olan kentimiz Suriye’de yaşanan iç savaş sonrası ilimize göç eden mültecilere de kucak açtı. Bu büyük göç dalgasıyla birlikte Gaziantep’te yoğun bir nüfus artışı oldu. Her krizi fırsata çeviren Gaziantepliler olarak biz Suriye’den gelen göç dalgasını da fırsata çevirmenin yollarını arıyoruz. Bizler iş dünyası olarak her krizi fırsata çevirmenin yollarını ararken aynı zamanda sosyoekonomik anlamda da adımlar atmamız gerekiyor. Çünkü kentimizin yıllardır aldığı yoğun göç, diğer yandan gelir dağılımındaki eşitsizlik, hem ekonomik hem de kültürel anlamda Gaziantep’i etkilemeye başladı. Mültecilerin kent hayatına ve kayıt altındaki ekonomiye katılımı, aynı zamanda ilimizin gençlerinin de hem sosyal hem de ekonomik anlamda daha verimli hale gelebilmeleri için önemli adımlar atılması gerekiyor. Tüm bunları bir araya getirerek atacağımız her somut adım, yapacağımız her girişim, hem Gaziantep’in hem de Türkiye’nin geleceğine sağlam bir tuğla koymak olacaktır”