Afganistan'da Taliban'ın kontrolü ele geçirmesinin ardından, başkent Kabil'de düzenlenen bombalı saldırılarda onlarca kişi hayatını kaybetti. Tahliye operasyonlarının devam ettiği Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nın Abbey Kapısı'nda ve kapıya yakın bir mesafede bulanan Baron Hotel yakınlarında düzenlenen bombalı saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 13'ten 60'a, yaralıların sayısı ise 60'dan 140'a yükseldi.
Saldırıları DEAŞ üstlendi
Kabil'de düzenlenen bombalı saldırıyı, sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan terör örgütü DEAŞ üstlendi.
ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, saldırılarda 12 ABD askerinin hayatını kaybettiği, 15'inin de yaralandığı aktarıldı. Hayatını kaybedenlerin 11'inin deniz piyadesi olduğu, 1'inin ise donanma doktoru olduğu belirtildi.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie yaptığı açıklamada, terör örgütü DEAŞ saldırılarının devam etmesini beklediklerini ifade ederek, tahliyelerin devam edeceğini belirtti. Yaklaşık bin ABD vatandaşının hala Afganistan'da olduğuna inanıldığını belirten McKenzie, tahliye edilenlerin can güvenliğini korumaya odaklandıklarını belirterek, “Yaşanan can kayıplarının üzüntüsünü yaşarken, görevimizi icra etmeye devam ediyoruz” dedi.
ABD'nin Taliban ile koordinasyon içinde olduğunu ve saldırılara hazırlanmak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını belirten McKenzie, "Bu korkakça saldırıyla kimin ilişkili olduğunu belirlemek için şu anda çok sıkı çalışıyoruz ve onlara karşı harekete geçmeye hazırız 7/24 onları arıyoruz" dedi.
"Taliban ve ABD 'ortak bir amacı' paylaşıyor"
Taliban ve ABD'nin Afganistan tahliye görevinde "ortak bir amacı" paylaştığını belirten McKenzie, Taliban'a güvenip güvenmediği veya grubun Kabil havaalanı saldırısının gerçekleşmesine izin verip vermediği sorulduğunda ise, "Bunun olmasına izin verip vermediklerini bilmiyorum. Bunun olmasına izin verdiklerine beni ikna edecek hiçbir şey olduğunu sanmıyorum. Onlara güvenip güvenmediğime gelince bu çok dikkatli kullandığım bir kelime. Daha önce, 'Söyledikleri değil, yaptıkları' dediğimi duydunuz" dedi.
“31 Ağustos'a kadar buradan çıkmamızı istemek için pratik bir nedenleri var. Havaalanını geri almak istiyorlar. Mümkünse o gün biz de çıkmak istiyoruz. Yani ortak bir amacı paylaşıyoruz” ifadelerini kullanan McKenzie, "Bu ortak amacı canlı tuttuğumuz sürece, birlikte çalışmak yararlı oldu. Bazı güvenlik endişelerimizi azalttılar ve ileriye dönük çalışmaları için yararlı oldular" dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığından Kabil Havalimanı'na seyahat etmeyin uyarısı
Kabil'deki bombalı saldırıların ve hızla değişen güvenlik durumunun ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, devam eden ve yüksek bir terör saldırısı tehdidi olduğu için insanları havalimanına seyahat etmemeleri konusunda uyararak, durumun hala "son derece değişken" olduğunu ve havalimanı bölgesinde bulunanların "hemen güvenli bir yere sığınmalarını ve daha fazla tavsiye beklemelerini" istedi.
"Saldırılara rağmen tahliyelere devam edeceğiz"
Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı bölgesinde meydana gelen patlamaların ardından acil durum komite toplantısını (COBRA) düzenleyen İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Afganistan'daki duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. Johnson, havalimanı bölgesindeki "barbar" terör saldırısına rağmen İngiltere'nin Afganistan'dan tahliyelere devam edeceğini belirtti. Johnson, Birleşik Krallık güçlerinin bu saldırılara bir cevap olarak, operasyonları yarıda kesmeyeceğini ifade etti.
Taliban'dan kınama
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid yaptığı açıklamada, Afganistan'ın başkenti Kabil'de düzenlenen çifte bombalı saldırıyı kınayarak, patlamaların ABD ordusu tarafından kontrol edilen bir bölgede gerçekleştiğini aktardı. Mücahid, "İslam Emirliği, halkının güvenliğine ve korunmasına çok dikkat ediyor ve kötü çevreler kesinlikle durdurulacak" dedi.