Beyrut
Hizbullah tarafından düzenlenen Ulusal Basın Buluşması'na video konferans yöntemiyle katılan Nasrallah, ülkede yaşanan krizler, ABD'nin politikaları, hükümetin kurulması ve Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlamayla ilgili yürütülen soruşturma hakkında konuştu.
Ülkede siyaset, yolsuzluk, yönetim, hükümet ve tekelleşme krizi olduğuna atıfta bulunan ve insanların benzin almak için akaryakıt istasyonları önünde kuyruklar oluşturduğuna dikkati çeken Nasrallah, "Tüm bunların ardında çok daha büyük bir sebep var. O da ABD ve onun ablukaya alan, cezalandıran ve dünyadan gelecek her türlü yardıma engel olan politikalarıdır." dedi.
Nasrallah, ABD'nin Lübnan'ın yurt dışındaki bankalarda bulunan paralarını almasına, yabancı ülkelerden gelecek kredi ya da mevduat türü yardımlarına ve Lübnan'ın doğudaki dostlarından yardım istemesine engel olduğunu öne sürdü.
Çin ve Rusya'nın Lübnan'da hiçbir karşılık beklemeden yatırım yapmaya hazır olduğunu kaydeden Nasrallah, ABD'nin buna engel olduğunu dile getirdi.
Nasrallah, "Lübnan lirasının değer kaybetmesinin, yaşadığınız kriz ve sıkıntıların, açlık, hayat pahalılığı ve iş imkanlarının yok edilmesinin baş ortağının ABD ve Lübnan'daki ABD Büyükelçiliği olduğunu bilin." ifadelerini kullandı.
Aylardır kurulamayan hükümete ilişkin de konuşan Nasrallah, hükümeti kurmakla görevlendirilen Saad el-Hariri'nin yurt dışından döndüğünü ve ilerleyen günlerin sürecin gidişatının netleşmesinde belirleyici olacağını belirtti.
Beyrut Limanı'nda geçen yıl meydana gelen patlamayla ilgili yürütülen soruşturmada davalıların isimlerinin basına sızdırılması konusuna da değinen Nasrallah, bu olayın siyaseten kullanımına karşı olduklarını ifade etti.
Nasrallah, patlamanın üzerinden neredeyse bir yıl geçtiğini ancak adaletin hala uzakta ve gerçeklerin de hala gizli olduğunu sözlerine ekledi.