İstanbul
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Hedef KIZILELMA belgeselinin Türkiye'nin semalarında hür ve bağımsız olabilmesi için çekilen çileleri ve gayreti anlattığını belirterek, "Belgeseli ilk kez izlediğimde ben de duygulandım. Hedef KIZILELMA klasik bir teknoloji belgeseli değil. Daha çok işin manasını ve ruhunu anlatıyor." dedi.
Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı olan Bayraktar KIZILELMA'nın geliştirilme aşamalarını ve Baykar'ın insansız hava aracı geliştirme yolculuğunu anlatan "Hedef KIZILELMA" belgeselinin ilk bölümü bugün izleyici ile buluşuyor.
İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek ilk gösterim öncesinde Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, KIZILELMA'nın 20 yıllık bir hayalleri olduğunu anlatan Bayraktar, "Bu, serüvendeki ilk günden beri aslında mini İHA ile başladığımız ülkemizin ilk robot uçağı diyebileceğimiz uçaktan itibaren beklediğimiz gündü. Geçtiğimiz yıl itibarıyla Cumhuriyetimizin 100. yılına bir ay kala ilk uçuşunu gerçekleştirdi." diye konuştu.
Kendilerinin daha önce ilk uçuş için 2023 yılını hedeflediklerini açıkladıklarını anımsatan Bayraktar, sözlerini zamanında tutmak ve bir sürpriz yapmak için Aralık 2022'de ilk uçuşu gerçekleştirdiklerini söyledi.
Bayraktar, herkesi Hedef KIZILELMA belgeselini izlemeye davet ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sürecin hikayesini, bütün bu serüvenin hikayesini anlatan Hedef KIZILELMA belgeselimiz de hava aracımızı ilk tasarlamaya başladığımız dönemde, buradaki yönetmenlerimizle çekilmeye başlanmıştı. Hedef KIZILELMA, sadece ülkemizin ilk insansız savaş uçağı olan KIZILELMA'nın hikayesini değil bütün bu serüvenin hikayesini anlatıyor. Teknikten öte KIZILELMA'yı neden yaptığımızı, nasıl yaptığımızı anlatıyor. Hangi düsturla, ülkemizin semalarında hür ve bağımsız olabilmesi için çekilen onca çilenin, gayretin anlamını anlatıyor. Ben tüm milletimizi ve ülkemizin elinin uzandığı tüm dost ve kardeş coğrafyaları Hedef KIZILELMA belgeselini izlemeye Baykar'ın YouTube kanalına bekliyoruz."
"Tam bağımsız ve güçlü yarınlar için mücadeleye ahdettik"
Selçuk Bayraktar, "Özdemir Bayraktar da belgeselin fragmanında çok zorlu süreçlerden geçildiğini söylüyor. Bunlarla ilgili düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?" şeklindeki soru üzerine şunları kaydetti:
"Bizim bu serüvende ahirete irtihal etmiş nice yol arkadaşımız oldu. Bunlardan en önemlisi de bizler için hem bir dost hem bir önder hem bir kılavuz olan rahmetli babamız Özdemir Bayraktar. Tabii onun ahirete irtihal etmesi ruhunun bizlerle yaşamadığı anlamına gelmiyor. O bizlerle bu mücadeleyi sürdürüyor. Bizler de onun düsturlarıyla, bize verdiği ilhamla ve diğer yol arkadaşlarımızın verdiği ilhamla mücadelemize devam ediyoruz. Hepimiz için ölüm hak. Ama burada yaşadığımız geçici sürede ülkemizin tam bağımsız ve güçlü yarınları için mücadeleye ahdettik ve buna inşallah devam edeceğiz."
Bayraktar, bir gazetecinin "Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 'Biz KIZILELMA'yı Azerbaycan semalarında da göreceğiz' dedi. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?" şeklindeki sorusuna karşılık, Bayraktar SİHA'ların Karabağ'da yıllarca işgal altında kalan toprakların geri alınmasında önemli rol oynadığını söyledi.
Türk ordularının dünya tarihine "SİHA'larla kazanılan ilk savaşı kazanan ordu" olarak geçtiğini dile getiren Bayraktar, "Türkiye'nin bu alandaki liderliğini ve öncülüğünü, havacılıkta ve insansız savaş uçaklarında yeni bir şafağın doğuşunu ifade eden insansız uçaklarında da bu kardeşlikle pekiştirmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
Bayraktar, "Rahmetli Özdemir bey ve aynı şekilde rahmetli Yarbay Melih Gülova bu belgeseli görseydi acaba hani size ne derlerdi?" sorusu üzerine, onlarla yaşadıkları dönemde ne kadar zorluk ve çile de olsa hep yüksek bir ruh haline sahip olduklarını söyledi.
Selçuk Bayraktar, "Hani şair diyor ya, 'Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şenlik, bin atlı o gün dev gibi bir ordu yendik'. Öyle bir ruhla yaptık." şeklinde konuştu.
Yarbay Melih Gülova'nın da babası Özdemir Bayraktar'ın da çok güler yüzlü ve neşeli insanlar olduklarını, şartlar ne kadar ağır da olsa pozitif ruh halini yansıttıklarını anlatan Bayraktar, "Bütün bu mücadeleyi biz hep yüksek bir moralle ve motivasyonla yürüttük. Onlar da KIZILELMA'yı görebilseydi elbette çok mutlu olurdu. Akıncı'nın kavramsal tasarımını rahmetli babam yapmıştı. Akıncı'yı dünyadaki kendi sınıfındaki en estetik uçak olarak görüyoruz. Tabii KIZILELMA da onun mirası üzerine bir anlamda kondu." açıklamasında bulundu.
Son gerçekleştirilen TEKNOFEST'e değinen Bayraktar, festivalin bugünlere gelmesinde babası Bayraktar'ın büyük emeğinin olduğunu vurguladı.
"KIZILELMA inşallah 2024'te üretime giriyor"
Selçuk Bayraktar, "Sizin belgeselin ilk bölümünde bahsettiğiniz bir takoz var. Şayet her ikisi (Gülova ile Özdemir Bayraktar) bu takozu görseydi ne öğütlerdi?" sorusuna karşılık, takozun önemli bir makina ve havacılık bileşeni olduğunu söyledi.
Bayraktar, "Sadece havacılıkta değil başka alanlarda da medeniyetimizin hikayesine baktığınızda da belki bu takozları kaldıramadığımızdan bugün ülkemiz ve medeniyetimiz bilim ve teknolojide hak ettiği yerde değil. Bunları kaldırmayı başarabilen uluslar, medeniyetler uzaya çıkabiliyor, havacılıkta muasır bir seviyeye gelebiliyorlar. Elbette takozları kaldırabilmek de işin önemli bir kısmı. O mücadeleyi verebilmek, her şeye rağmen ve her şartta... Belgesel biraz da bunu anlatıyor." ifadelerini kullandı.
Belgeselin yönetmenleri Altuğ Gültan ile Burak Aksoy'dan bahseden Bayraktar, hem Akıncı hem de KIZILELMA'da Türkiye'nin en iyi belgesel ekibiyle çalıştıkları için şanslı olduklarını anlattı.
Bayraktar, KIZILELMA'dan ilk bombanın ne zaman atılacağına ilişkin soru üzerine, "İnşallah 2024 üretime giriyor KIZILELMA. O arada denemeleri yapılabilir." dedi.
Son dönemde kendisinin siyasete çekilmeye çalışıldığına dair bir yorum üzerine Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz tabii mücadelemizi verdiğimiz ilk günden beri türlü türlü engellerle, yıpratmalarla, iftiralarla, karalamalarla, tehditlerle karşılaştık. Asıl olan burada menzil. Arkamda yazıyor: Kızılelma. Kızılelma bizim medeniyetimizin çok eski bir ülküsü. Ona doğru yürümek, aslolan bu. Yılmadan, dosdoğru yoldan ayrılmadan, iyi günde, kötü günde her şekilde mücadele etmek o yolda. Biz hep bunu yaptık ve bunu yapmaya da devam edeceğiz."
"Bayraktar TB3'ün ilk uçuşunu 1-2 ay içerisinde yapmayı hedefliyoruz"
Selçuk Bayraktar, belgeseli ilk kez izlediğinde kendisinin de duygulandığını belirterek, "Hedef KIZILELMA klasik bir teknoloji belgeseli değil. Daha çok işin manasını ve ruhunu anlatıyor. Bunu elbette sanat estetiği ve ruhu yansıtmaksa onu burada sanatçı yol arkadaşlarımızın çok iyi başardığını değerlendiriyorum." dedi.
Bayraktar TB3'ün dünyanın ilk kısa pistli gemilerden inip kalkabilen silahlı insansız hava aracı olacağını dile getiren Bayraktar, "1-2 ay içerisinde ilk uçuşunu yapmayı hedefliyoruz. 2024'te de inşallah hedefimiz dünyanın ilk SİHA gemisi olacak TCG Anadolu'ya inmek. Şimdiki kızıl elmamız da bu. Ondan sonra KIZILELMA'nın kendisi gidip oraya inip kalkacak, inşallah 2025'te." diye konuştu.
Türkiye'nin özellikle insansız hava araçlarında artık dünya markası olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Kendi sınıfında dünyanın en iyisi diyebileceğimiz, hatta en yakın rakibinden 5 kat daha meşhur olan SİHA'ları var ülkemizin. İnşallah tüm diğer alanlarında da teknolojinin ve hatta kültür ve sanatta bu özgüvenin geleceğini hatta teknolojide geldiğini görüyoruz. Diğer alanlarında da gelip, muasır medeniyetler seviyesine ve ötesine inşallah milletimizi. çıkartacağımıza inanıyorum." açıklamasında bulundu.
"Çekimler 9 ay sürdü"
Belgeselin yönetmenlerinden Altuğ Gültan da 20 yıllık bir serüvenin son 5 yılına Akıncı belgeseliyle dahil olabildiklerini belirterek, "Ben ilk Selçuk beye 'Nedir misyonumuz?' diye sormuştum. O zaman ilk TEKNOFEST yapılıyordu. 'Ben Türk gençliğine teknoloji alanında özgüven vermek istiyorum' demişti. Bu bizim için çok önemliydi açıkçası. Ben de çok etkilendim. Biz böylece çalışmaya başladık." dedi.
Sonrasında Akıncı belgeselinin ortaya çıktığını dile getiren Gültan, "Üç sene önce de bir söylentiyle 'Bir sonraki projeyi, o zaman ismi KIZILELMA değildi, insansız savaş uçağında yaparız' dedik. Az sonra görücüye çıkacak. O yüzden heyecanlıyız. Yine teşekkür ederiz Bayraktar ailesine ki bize bu imkanı sundu. Bir de özgür olmak çok önemli bu alanda. Selçuk ve Haluk beyler, bütün Baykar ailesi bize sonuna kadar bir özgürlük alanı sağladı." diye konuştu.
Gültan, belgeselin çekimlerin 9 ay sürdüğünü kaydederek, olabilecek en objektif şekilde süreci kayıt altına aldıklarını, sonrasında 3 ay süren röportaj ve kurgu aşamasına geçildiğini anlattı.
Akıncı'nın daha teknik belgesel olduğunu kaydeden Gültan, "Bayraktar ailesinin ve yol arkadaşlarının bugüne gelene kadar ne gibi zorluklardan geçtiğini de bir yandan anlatmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Daha anlatacakları çok hikayenin bulunduğunu, 20 yıllık bir serüvenin 60 dakikaya sığmayacağını aktaran Gültan, "İzleyicileri nelerin heyecanlandıracağını düşünerek aslında bu kurguyu tamamlıyoruz. Onun dışında yazılım burada çok önemli bir konu. Kodlamayı görselleştirmek kolay değil. OI yüzden burada daha çok insan hikayelerine ve görsel hikayelere ağırlık verdik." açıklamasında bulundu.
Gültan, bir önceki belgeselde olduğu gibi dış ses değil hikayeyi karakterlerin ağzından dinleyeceklerini sözlerine ekledi.
Toplantıda belgeselin yönetmenlerinden Burak Aksoy da hazır bulundu.