Gazikültür A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, Gaziantep’in bulunduğu stratejik konum ve bünyesinde barındırdığı değişik medeniyetlerin izleri sebebiyle farklı kültürel zenginliklere sahip kadim bir şehir olduğunu söyledi. Bir kültür ve ticaret merkez olma vasfını her daim muhafaza eden Gaziantep’in, bugün de ülkemize her alanda katma değer üreten şehirlerin başında geldiğini belirten Yakar, Gaziantep’in gastronomi kenti olma özelliğine dikkat çekti.
Gaziantep mutfağının, 2015 yılında gastronomi dalında, UNESCO “Kreatif Şehirler Ağı’na girerek dünyanın en önemli sekiz mutfağından biri olduğunu dünya çapında tescillediğini anımsatan Yakar, “UNESCO Gaziantep mutfağının lezzet ve çeşitliliğini bu ağa dahil ederek, Gaziantep’in potansiyelini ortaya koydu. UNESCO’nun tescillemesiyle birlikte dünyada genellikle ülke adlarıyla anılan mutfaklar arasına kendi şehir adıyla giren Gaziantep mutfağı, Türk mutfağı arasında yegane bir özelliğe sahip olduğunu bütün dünyaya tanıttı” dedi. Tarihi İpek Yolu üzerinde ve baharat yolu yakınında bulunan Gaziantep’te, çok çeşitli kültürlerin buluşup kaynaşarak alabildiğince zengin bir mutfak kültürüne dönüştüğünü ifade eden Yakar, “Bu zengin mutfak, bugünkü nesillere kültür mirası olarak kalmıştır. Gaziantep mutfağı: et ve sebzenin en uygun oranlarda karıştırılıp sunulduğu yemekleri içerir. Sebzeler, hem taze, hem kurutulmuş, hem de salamurası yapılmış halde tüketilir. Gaziantep mutfağında meyveler de önemli bir yer tutarak dengeli beslenme yanında sağlıklı ürünler de sunar. Gaziantep mutfağında hemen hemen hiçbir şeyin atılmadığını, bir şekilde değerlendirilerek israftan kaçınıldığı görülür. Gaziantep mutfağı da yakın çevresindeki iller ve ülkeler ile bir zamanlar içinde barındırdığı çeşitli din ve ırklara mensup grupların mutfaklarından ve damak zevklerinden etkilenerek, bugünkü zenginliğine ulaşmıştır. Son verilere göre Gaziantep mutfağına ait 291 değişik yemek çeşidi, Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenmiş olup sırada tescillenmeyi bekleyen bir o kadar daha yemek çeşidi vardır. Gaziantep mutfağı: baharat, zeytinyağı, et ve tahıl çeşitleriyle birbirinden lezzetli geleneksel tatlar içeren 500 çeşide yaklaşan bir yemek yelpazesine sahiptir” diye konuştu.
Gaziantep mutfağının, 2015 yılında gastronomi dalında, UNESCO “Kreatif Şehirler Ağı’na girerek dünyanın en önemli sekiz mutfağından biri olduğunu dünya çapında tescillediğini anımsatan Yakar, “UNESCO Gaziantep mutfağının lezzet ve çeşitliliğini bu ağa dahil ederek, Gaziantep’in potansiyelini ortaya koydu. UNESCO’nun tescillemesiyle birlikte dünyada genellikle ülke adlarıyla anılan mutfaklar arasına kendi şehir adıyla giren Gaziantep mutfağı, Türk mutfağı arasında yegane bir özelliğe sahip olduğunu bütün dünyaya tanıttı” dedi. Tarihi İpek Yolu üzerinde ve baharat yolu yakınında bulunan Gaziantep’te, çok çeşitli kültürlerin buluşup kaynaşarak alabildiğince zengin bir mutfak kültürüne dönüştüğünü ifade eden Yakar, “Bu zengin mutfak, bugünkü nesillere kültür mirası olarak kalmıştır. Gaziantep mutfağı: et ve sebzenin en uygun oranlarda karıştırılıp sunulduğu yemekleri içerir. Sebzeler, hem taze, hem kurutulmuş, hem de salamurası yapılmış halde tüketilir. Gaziantep mutfağında meyveler de önemli bir yer tutarak dengeli beslenme yanında sağlıklı ürünler de sunar. Gaziantep mutfağında hemen hemen hiçbir şeyin atılmadığını, bir şekilde değerlendirilerek israftan kaçınıldığı görülür. Gaziantep mutfağı da yakın çevresindeki iller ve ülkeler ile bir zamanlar içinde barındırdığı çeşitli din ve ırklara mensup grupların mutfaklarından ve damak zevklerinden etkilenerek, bugünkü zenginliğine ulaşmıştır. Son verilere göre Gaziantep mutfağına ait 291 değişik yemek çeşidi, Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenmiş olup sırada tescillenmeyi bekleyen bir o kadar daha yemek çeşidi vardır. Gaziantep mutfağı: baharat, zeytinyağı, et ve tahıl çeşitleriyle birbirinden lezzetli geleneksel tatlar içeren 500 çeşide yaklaşan bir yemek yelpazesine sahiptir” diye konuştu.