İslahiye’nin eski ismi ‘Uzunkabir’ olan Yeniköy Mahallesi’nde yaklaşık 10 sene önce fark edilen Selçuklu mezarlığının üst tarafında yer alan kabir ile ilgili Araştırmacı-Yazar Hasan Yelken, Mega Haber’e açıklama yaptı.
Mezarın gerçek olup, olamayacağı hakkında bilgi veren Araştırmacı-Yazar Yelken, şunları söyledi:
“Yıllardan beri gelirim, bu büyüklükte bir mezar olduğunu söylerler. Ne kadar gerçekçi bilemiyorum ama halk arasında ‘uzun kabir’ olarak bilinir. Aynı zamanda Selçuklu mezarlarının bulunduğu köyle aynı yer. Biraz daha üst tarafta bulunmaktadır. Eskiden resmi adı ‘Uzunkabir’miş, sonradan ‘Yeniköy’ diye değiştirmişler.
Uzun kabir ile ilgili bilgi bence söylencedir yani bu uzunlukta bir insanın olması imkânsız. Biyolojik olarak zaten büyüyemez ama halk böyle inanıyor. Maalesef bilimsel bir çalışma yapılmadı.”
MEZARLIĞIN TARİHİ
İslahiye’nin 6 kilometre güneydoğusunda kurulan mahalleye, 11 ve 12. yüzyıllarda Selçuklular yerleşmiştir. Hanoğlu Harun, Afşin Sanduk, Karlu, Atsız ve Söklü Beyler gelerek, bölgeyi 1065 yılında ele geçirmişlerdir.
Halep yakınlarında 1086 yılında yapılan Ayn-ı Seylem Savaşı’nı kaybeden Süleymanşah Şah ölmüştür. Bu savaş sonrasında İslahiye ve çevresi bir müddet Suriye Selçuklularının elinde kalmıştır. 1098’de İslahiye’den geçen Haçlılar, Antakya’yı ele geçirmiştir.
Bilindiği üzere bölgede çok sayıda savaş yapılmış, bu savaşlarda şehit olanların Uzunkabir mezarlığına gömülmüş olduğu düşünülse de yapılan son çalışmalara göre; bölgenin yaylak olarak kullanıldığı sanılmaktadır.
Yeni bulunan bu mezarların Selçuklu Türklerine ait olduğu tespit edilmiştir. Anadolu’ya ilk Türk girişinin bu bölgede olduğu ve bölgede yapılan savaşlar sonrasında şehit düşen Türklerin bu mezarlığa gömüldüğü düşünülmektedir. Biraz daha güneye doğru toprak yoldan giderseniz, Karaköprü’yü görürsünüz. Zincirli’nin güneyinde, Selçuklu Dönemi’nden kalan bir kümbet bulunmaktadır.
BENZER BİR UZUN MEZAR: HZ. YÛŞÂ KABRİ
17 metre uzunluğu olan Hz. Yûşâ’nın İstanbul’daki kabrinin büyüklüğüne dair birden fazla rivayet bulunmaktadır. Mezarın uzun olmasını ona duyulan saygıya bağlayanlar olduğu gibi, gömüldüğü yer tam olarak belli olmadığından dolayı mezarının bu kadar uzun olduğunu söyleyenler olmuştur.
Mezarın gerçek olup, olamayacağı hakkında bilgi veren Araştırmacı-Yazar Yelken, şunları söyledi:
“Yıllardan beri gelirim, bu büyüklükte bir mezar olduğunu söylerler. Ne kadar gerçekçi bilemiyorum ama halk arasında ‘uzun kabir’ olarak bilinir. Aynı zamanda Selçuklu mezarlarının bulunduğu köyle aynı yer. Biraz daha üst tarafta bulunmaktadır. Eskiden resmi adı ‘Uzunkabir’miş, sonradan ‘Yeniköy’ diye değiştirmişler.
Uzun kabir ile ilgili bilgi bence söylencedir yani bu uzunlukta bir insanın olması imkânsız. Biyolojik olarak zaten büyüyemez ama halk böyle inanıyor. Maalesef bilimsel bir çalışma yapılmadı.”
MEZARLIĞIN TARİHİ
İslahiye’nin 6 kilometre güneydoğusunda kurulan mahalleye, 11 ve 12. yüzyıllarda Selçuklular yerleşmiştir. Hanoğlu Harun, Afşin Sanduk, Karlu, Atsız ve Söklü Beyler gelerek, bölgeyi 1065 yılında ele geçirmişlerdir.
Halep yakınlarında 1086 yılında yapılan Ayn-ı Seylem Savaşı’nı kaybeden Süleymanşah Şah ölmüştür. Bu savaş sonrasında İslahiye ve çevresi bir müddet Suriye Selçuklularının elinde kalmıştır. 1098’de İslahiye’den geçen Haçlılar, Antakya’yı ele geçirmiştir.
Bilindiği üzere bölgede çok sayıda savaş yapılmış, bu savaşlarda şehit olanların Uzunkabir mezarlığına gömülmüş olduğu düşünülse de yapılan son çalışmalara göre; bölgenin yaylak olarak kullanıldığı sanılmaktadır.
Yeni bulunan bu mezarların Selçuklu Türklerine ait olduğu tespit edilmiştir. Anadolu’ya ilk Türk girişinin bu bölgede olduğu ve bölgede yapılan savaşlar sonrasında şehit düşen Türklerin bu mezarlığa gömüldüğü düşünülmektedir. Biraz daha güneye doğru toprak yoldan giderseniz, Karaköprü’yü görürsünüz. Zincirli’nin güneyinde, Selçuklu Dönemi’nden kalan bir kümbet bulunmaktadır.
BENZER BİR UZUN MEZAR: HZ. YÛŞÂ KABRİ
17 metre uzunluğu olan Hz. Yûşâ’nın İstanbul’daki kabrinin büyüklüğüne dair birden fazla rivayet bulunmaktadır. Mezarın uzun olmasını ona duyulan saygıya bağlayanlar olduğu gibi, gömüldüğü yer tam olarak belli olmadığından dolayı mezarının bu kadar uzun olduğunu söyleyenler olmuştur.