Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gaziantep Valiliği, Gaziantep'i Geliştirme Vakfı ve Büyükşehir Belediyesinin iş birliğinde bu yıl "Sürdürülebilirlik ve biyoçeşitlilik" temasıyla gerçekleştirilen festival kapsamında kortej yürüyüşü yapıldı.
Çok sayıda kebapçı ile yöresel yemek işletmesinin bulunduğu tarihi Gaziantep Kalesi altında başlayan kortej yürüyüşü, Bakırcılar Çarşısı üzerinden Karagöz Caddesi'ne kadar sürdü.
Festival Park'ta devam eden açılışta, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Vali Davut Gül, yaptığı konuşmada, festivalin sadece yemeklerin tanıtıldığı, gösterildiği bir etkinlik değil, bir kalkınma modeli olduğunu söyledi.
Gaziantep'in tarım şehri de olduğunu ve Gastronomi Festivali ve UNESCO ile kentin tarım ürünlerinin aranır hale geldiğini dile getiren Gül, şunları kaydetti:
"Çiftçilerimizin kazancı arttı. Tarımsal saniyemiz de gelişmiş. Gaziantep'in makarnası, unu, tarımsal ürünleri tercih edilmeye başladı. Sanayicilerimiz kazanmaya başladı, kentteki otellerde yer yok ve esnaf çok iyi şartlarda ticaret yapıyor. Şehirde turizm gelişmeye başladı. Gastronomi ile şehir, ticaretinden tarımına, sanayisine kadar daha iyi bir lige yükselmeye başladı. İnanıyorum ki bu sürdürebilir hale gelecek."
"Gazi şehrin 500'ü aşkın tencere yemeği var"
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin ise UNESCO'nun dünyadaki birçok kenti gastronomi şehri olarak kabul ettiğini ancak Gaziantep'in bunu hakkettiğini belirtti.
Kentin tarımın, buğdayın, tahılın doğduğu ve dünyaya dağıldığı Mezopotamya'da yer aldığına değinen Şahin, "Gazi şehrimizin 500'ü aşkın tencere yemeği var. Bugün önümüze gelen bu yemekleri yerken 1000 yıllık bir dönüşümünün önümüze konulduğunun farkında olmalıyız. Aslında o yemekleri pişiren sadece ateş değil, coğrafyanın türküleri, sevinçleri, mutlulukları... Gaziantep'in gastronomi kültürü çok kadim bir kültürdür." dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de Gaziantep'in dünya gastronomi kenti olduğunu ve bunu kalkınma modeline dönüştürdüklerini dile getirdi.
Kentin sofra kültürüne işaret eden Şahin, "Sofra iletişimin dilidir, kardeşliğe, muhabbete açılan kapıdır. Sofra aynadır, zenginliğinizin, muhabbetin göstergesidir. Gaziantep, için gastronomi hayattır." ifadelerini kullandı.
Meşale yakılarak süren program, Anadolu Ateşi'nin sahneye çıkmasıyla son buldu.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere Gaziantep'in dünyaca tanınan yemek ve yöresel lezzetlerinin sunulacağı festivale 12 ülkeden katılacak 21 Michelin yıldızlı şef, hünerlerini sergileyecek, 25 ülkeden 78 yabancı katılımcı ise kendi mutfağını tanıtacak.
Hasat etkinlikleri, sergi ve film gösterileri, kültürel ve bölgesel geziler, panel, konferans ve söyleşiler, workshop etkinliklerinin yapılacağı festivalde, yemekle ilgili çocuk ve yetişkin atölyeleri, yöresel ürün stantları, coğrafi işaret çalıştayları ve konserler yer alacak.
Festival 18 Eylül'e kadar sürecek.