Aralık 1935 yılında dönemin belediye başkanı Hamdi Kutlar uzun görüşmeler sonucunda Alman Mimar Herman Jansen ile Antep'in imar planını yapması için anlaşır.
İki yıl sürecek çalışma için Mimar Jahsen 14.000 TL'ne anlaştığı Antep'in imar planı için çalışmalara başlar. Kale, Türktepe, Kurbanbaba ve Mardintepe'ye çıkarak şehrin genel görünüşünü tetkik eden Alman Mimar Herman Jansen bütün ana caddeleri dolaşarak, yolun geçeceği güzergahları bizzat gezerek incelemelerde bulunur.
Şehircilik Uzmanı Alman Mimar Herman Jansen, başta Ankara olmak üzere, İzmit, Adana, Ceyhan, Tarsus, Mersin ve Gaziantep gibi kentlerin imar planlarını hazırlamış ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'de yeni bir kentleşme anlayışı başlattığı belirtilir.Araştırmacı yazar Mehmet Fatih Bozkurt, o dönemde Alman Mimar Jansen'in yaptığı imar çalışmasında neler olduğunu ve yaşananları, Gaziantep Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Feyza Kuyucu ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yasemen SAY ÖZER'in EYLÜL-Ekim 2019 409 Nolu Mimarlık Dergisi'nde yayınlanan " Hermann Jansen'in Planlama İlkelerini Gaziantep Kent Planı Üzerinden Okumak" isimli makalesinden alıntı yaparak şöyle anlatıyor;
1935 yılında Ankara'da yapılan Belediyeler birliği toplantısına katılan Gaziantep Belediye Başkanı Hamdi Kutlar, Ankara'da bulunduğu sırada Antep şehrinin imar planını yapılması hakkında Mimar Jansen ile görüşmüş ancak bu ilk görüşmede taraflar ücret konusunda anlaşma sağlanamamıştır.
17 Ekim 1935'te Antep'e gelen Jansen burada üç gün kalmış, Kale, Türktepe, Kurbanbaba ve Mardintepe'ye çıkarak şehrin genel görünüşünü tetkik etmiş ve bütün ana caddeleri dolaşmıştır. Ancak yapılan görüşmelerde para konusunda gene anlaşma sağlanamamış ve Jansen şehirden ayrılmıştır.
1935 yılı Aralık ayında, imarı plan çalışmaları için Adana'da bulunan Jansen ile bir görüşme daha yapılmıştır. Bu sefer Jansen Antep Belediyesi'nin şartlarını kabul etmiş ve şehrin imar planının hazırlanma bedeli olarak 14.000 liraya anlaşılmıştır. Anlaşmaya göre imar planı hazırlıklarına bir ay sonra başlanacak ve iki sene içinde bitirilecekti.
Mimar Jansen 14 Mayıs 1937'de şehrin ana caddelerini tespit etmek üzere tekrar Gaziantep'e gelmiş, Vali Rıza Çevik, Belediye ve Halkevi Başkanları, Sıhhiye Müdürü, Baş Mühendis ve Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanından oluşan İmar Komisyonu ile görüşmüş ve yolun geçeceği alanları bizzat gezerek incelemelerde bulunmuştur.
1938 yılında hazırlanan ve Antep'in ilk imar planı olma özelliğine sahip "Jansen Planının" temelde kentin özgün mimari karakterini oluşturan eski kent dokusunu koruyarak ve yeni yerleşim alanlarını denetim altına alarak kontrollü bir gelişmeyi amaçladığı görülmektedir. Herman Jansen'in Gaziantep İmar Planında yer alan konular özetle şu şekildedir::
ŞEHİR İÇİ AKSLAR:
Planda kentsel ulaşım ağı kapsamında Narlı ve Halep güzergahlarının güneyde birleştirilerek İsmet İnönü Caddesi adıyla ana ulaşım aksı olarak planlandığı görülmektedir.
Benzer şekilde kentin Kilis ve Nizip güzergahlarının güneybatı kuzeydoğu doğrultusunda İstasyon Caddesi ve devamında Atatürk Caddesi ile birleştirilerek sürekli bir ulaşım aksı oluşturulmaya çalışıldığı ve bu aksın güneyde planlanan ana aksa bağlanmasının öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Açılması öngörülen bu yeni aksların yanında eski kent dokusunun önemli aksları olan Suburcu Caddesi ve Eski Saray Caddesi'nin de genişletilerek bu akslara bağlanması ile sürekli bir ulaşım ağının elde edilmesini amaçlanmış olmalıdır.
Şehreküstü'de İsmetpaşa Caddesi'nden Asri Mezarlığın yanında Nizip caddesine kadar bir cadde açılacak, bu cadde ile İsmetpaşa Caddesi şehrin iktisadi ve ticari yolu olacaktır.
KONUT ALANLARI:
Plan incelendiğinde konut alanlarının eski kentin güneyinde planlandığı görülmektedir. Eski kent dokusunun yayılımı kentin gelişimi için güneyi zorunlu kılmış olabilir. Jansen'in eski kent dokusunda bulunan bahçeli evleri değerli bulması, bu evlerin olduğu gibi korunması gerektiği düşüncesi ve topoğrafyadan dolayı güneyden tüm bu evlerin seyredilebilir olması güneyin tercih edilmesinde etkili olmuştur.
Ancak güneyde mezarlık alanlarının yer alması bir başka kararı beraberinde getirmiş ve güneyde yer alan mevcut mezarlık alanının kuzeydoğuda planlanan yeni mezarlık alanına taşınması öngörülmüştür. Güneyde, arazi eğimine paralel bir şekilde iki katlı tek ve çift evler düzeninde planlanan konut alanlarının benzer bir düzende Atatürk Caddesi üzerinde ve eski kent merkezinin doğusunda da yer almasının öngörüldüğü dikkat çekmektedir. Bu öngörü zamanla kentin en önemli modern konut örneklerinin bu çevrede inşa edilmesini sağlamıştır.
Bununla birlikte eski kent merkezinin kuzeybatısında yer alması planlanan bağlar arasında bir katlı tek, çift ve bitişik evler düzeninde bir yerleşim önerilmiştir. Jansen'in bağlar içerisinde yer alacak yapılar için konut alanından ziyade tarım alanlarının hâkim olduğu düşük yoğunluklu bir yerleşme için uygun görüldüğünü düşündürmektedir.
Aynı zamanda benzer bir yapılaşma önerisi, kentin kuzeydoğusunda yer alması planlanan amele mahallesi için de öngörülmüştür. Bir katlı tek, çift ve bitişik evler düzeninde olması planlanan amele mahallesi için endüstri alanına yakın ve güneye göre topoğrafik açıdan daha düz bir arazi seçildiği görülmektedir. Arazinin endüstri alanlarına olan yakın konumu ve topoğrafik yapısından dolayı düşük maliyetli konut üretimine olanak tanıması bu seçimi yönlendirmiş olmalıdır.
Tüm bu konut alanları incelendiğinde Jansen'in Gaziantep için en çok üç kat önerisinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
TİCARİ ALANLAR:
Jansen'in konut alanlarında olduğu gibi ticari alanların yer seçiminde de eski kentin verilerini dikkate alarak kararlar aldığı anlaşılmaktadır. Örneğin, kent belleğinde önemli yeri olan hanların ve pazar yerlerinin sıralandığı Halep doğrultusunda gelişen mevcut ticari aks kuzeydoğuda endüstri alanlarıyla, güneydoğuda ise planın en önemli akslarından biri olarak açılması planlanan İsmet İnönü Caddesi ile birleştirilmiştir. Yeni ticari yapıların İsmet İnönü Caddesi üzerinde planlanması bu sürekliliğin devam ettirilmeye çalışıldığını göstermektedir.
Endüstri alanları için kuzeydoğunun seçilmesi, kentin kuzeybatıdan esen hâkim rüzgâr yönünün dikkate alındığını düşündürmektedir. Böylece oluşacak kirli havanın kente ulaşmasının önlenmesi amaçlanmış olmalıdır. Aynı zamanda endüstri alanlarının demiryolu hattı ile birlikte düşünüldüğü, bu doğrultuda öngörülen hattı saran bir yerleşim düzeninin planlandığı görülmektedir.
YÖNETİM ALANLARI:
Eski kent dokusuna müdahaleden kaçınarak yeni yerleşim alanlarını onun etrafında planlama kararı alan Jansen'in yeni yönetim binalarının yer seçimi için ayrıcalıklı bir karar aldığı dikkat çekmektedir. Plan incelendiğinde, Jansen'in yeni yönetim binaları için eski kent merkezinde yer alan, ancak yoğun dokunun içerisinde bir boşluk olan, Çukurbostan olarak anılan alanı uygun bulduğu görülmektedir. Bu doğrultuda bazı mevcut yapıların yıkılmasını ve sokak sistemine müdahale edilerek yeni düzenlemelerin yapılmasını önerdiği anlaşılmaktadır.
ALLEBEN DERESİ:
Alınan tüm bu kararların yanında, Jansen planının en önemli ilkelerinden biri ise kentin doğu-batı yönünde uzanan Alleben Deresi boyunca yapılaşmanın öngörülmemesi ve dere aksının kent boyunca uzanan yeşil bir bant olarak sürdürülmesi olmuştur. Bu karar doğrultusunda dere boyunca planlanan rekreasyon alanları, Alleben deresi üzerinde biri stadyumun yanında biri Halk partisinin önünde diğeri de daha şarkta olmak üzere üç yüzme havuzu yapılacaktır. Jansen'in kent planlarında halk sağlığı için önemsediği açık alanların Gaziantep planına yansıması olarak yorumlanabilir.
DEMİRYOLU:
Plan öncesinde demiryolu bağlantısı olmayan kent için öngörülen hattın kentin kuzey sınırını belirlediği ve bu doğrultuda yerleşim alanlarının demiryolu hattının güneyinde planlandığı görülmektedir. Kuzeyde yer alan arazinin topoğrafik açıdan daha elverişli olması ve güneyde yer alacak bir demiryolu hattının eski kent ve planlanan yeni yerleşim alanları arasındaki bağlantıyı koparacağı düşüncesi bu kararın verilmesinde etkili olmuştur.
HAVA ALANI
Jansen'in demiryolu hattı ve araç ulaşımı için önerdiği sistemlerin yanında kent için hava yolu ulaşımını da dikkate aldığı ve kentin batı yönünde bir “tayyare meydanı” önerisinde bulunduğu dikkat çekmektedir.
İki yıl sürecek çalışma için Mimar Jahsen 14.000 TL'ne anlaştığı Antep'in imar planı için çalışmalara başlar. Kale, Türktepe, Kurbanbaba ve Mardintepe'ye çıkarak şehrin genel görünüşünü tetkik eden Alman Mimar Herman Jansen bütün ana caddeleri dolaşarak, yolun geçeceği güzergahları bizzat gezerek incelemelerde bulunur.
Şehircilik Uzmanı Alman Mimar Herman Jansen, başta Ankara olmak üzere, İzmit, Adana, Ceyhan, Tarsus, Mersin ve Gaziantep gibi kentlerin imar planlarını hazırlamış ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'de yeni bir kentleşme anlayışı başlattığı belirtilir.Araştırmacı yazar Mehmet Fatih Bozkurt, o dönemde Alman Mimar Jansen'in yaptığı imar çalışmasında neler olduğunu ve yaşananları, Gaziantep Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Feyza Kuyucu ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yasemen SAY ÖZER'in EYLÜL-Ekim 2019 409 Nolu Mimarlık Dergisi'nde yayınlanan " Hermann Jansen'in Planlama İlkelerini Gaziantep Kent Planı Üzerinden Okumak" isimli makalesinden alıntı yaparak şöyle anlatıyor;
1935 yılında Ankara'da yapılan Belediyeler birliği toplantısına katılan Gaziantep Belediye Başkanı Hamdi Kutlar, Ankara'da bulunduğu sırada Antep şehrinin imar planını yapılması hakkında Mimar Jansen ile görüşmüş ancak bu ilk görüşmede taraflar ücret konusunda anlaşma sağlanamamıştır.
17 Ekim 1935'te Antep'e gelen Jansen burada üç gün kalmış, Kale, Türktepe, Kurbanbaba ve Mardintepe'ye çıkarak şehrin genel görünüşünü tetkik etmiş ve bütün ana caddeleri dolaşmıştır. Ancak yapılan görüşmelerde para konusunda gene anlaşma sağlanamamış ve Jansen şehirden ayrılmıştır.
1935 yılı Aralık ayında, imarı plan çalışmaları için Adana'da bulunan Jansen ile bir görüşme daha yapılmıştır. Bu sefer Jansen Antep Belediyesi'nin şartlarını kabul etmiş ve şehrin imar planının hazırlanma bedeli olarak 14.000 liraya anlaşılmıştır. Anlaşmaya göre imar planı hazırlıklarına bir ay sonra başlanacak ve iki sene içinde bitirilecekti.
Mimar Jansen 14 Mayıs 1937'de şehrin ana caddelerini tespit etmek üzere tekrar Gaziantep'e gelmiş, Vali Rıza Çevik, Belediye ve Halkevi Başkanları, Sıhhiye Müdürü, Baş Mühendis ve Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanından oluşan İmar Komisyonu ile görüşmüş ve yolun geçeceği alanları bizzat gezerek incelemelerde bulunmuştur.
1938 yılında hazırlanan ve Antep'in ilk imar planı olma özelliğine sahip "Jansen Planının" temelde kentin özgün mimari karakterini oluşturan eski kent dokusunu koruyarak ve yeni yerleşim alanlarını denetim altına alarak kontrollü bir gelişmeyi amaçladığı görülmektedir. Herman Jansen'in Gaziantep İmar Planında yer alan konular özetle şu şekildedir::
ŞEHİR İÇİ AKSLAR:
Planda kentsel ulaşım ağı kapsamında Narlı ve Halep güzergahlarının güneyde birleştirilerek İsmet İnönü Caddesi adıyla ana ulaşım aksı olarak planlandığı görülmektedir.
Benzer şekilde kentin Kilis ve Nizip güzergahlarının güneybatı kuzeydoğu doğrultusunda İstasyon Caddesi ve devamında Atatürk Caddesi ile birleştirilerek sürekli bir ulaşım aksı oluşturulmaya çalışıldığı ve bu aksın güneyde planlanan ana aksa bağlanmasının öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Açılması öngörülen bu yeni aksların yanında eski kent dokusunun önemli aksları olan Suburcu Caddesi ve Eski Saray Caddesi'nin de genişletilerek bu akslara bağlanması ile sürekli bir ulaşım ağının elde edilmesini amaçlanmış olmalıdır.
Şehreküstü'de İsmetpaşa Caddesi'nden Asri Mezarlığın yanında Nizip caddesine kadar bir cadde açılacak, bu cadde ile İsmetpaşa Caddesi şehrin iktisadi ve ticari yolu olacaktır.
KONUT ALANLARI:
Plan incelendiğinde konut alanlarının eski kentin güneyinde planlandığı görülmektedir. Eski kent dokusunun yayılımı kentin gelişimi için güneyi zorunlu kılmış olabilir. Jansen'in eski kent dokusunda bulunan bahçeli evleri değerli bulması, bu evlerin olduğu gibi korunması gerektiği düşüncesi ve topoğrafyadan dolayı güneyden tüm bu evlerin seyredilebilir olması güneyin tercih edilmesinde etkili olmuştur.
Ancak güneyde mezarlık alanlarının yer alması bir başka kararı beraberinde getirmiş ve güneyde yer alan mevcut mezarlık alanının kuzeydoğuda planlanan yeni mezarlık alanına taşınması öngörülmüştür. Güneyde, arazi eğimine paralel bir şekilde iki katlı tek ve çift evler düzeninde planlanan konut alanlarının benzer bir düzende Atatürk Caddesi üzerinde ve eski kent merkezinin doğusunda da yer almasının öngörüldüğü dikkat çekmektedir. Bu öngörü zamanla kentin en önemli modern konut örneklerinin bu çevrede inşa edilmesini sağlamıştır.
Bununla birlikte eski kent merkezinin kuzeybatısında yer alması planlanan bağlar arasında bir katlı tek, çift ve bitişik evler düzeninde bir yerleşim önerilmiştir. Jansen'in bağlar içerisinde yer alacak yapılar için konut alanından ziyade tarım alanlarının hâkim olduğu düşük yoğunluklu bir yerleşme için uygun görüldüğünü düşündürmektedir.
Aynı zamanda benzer bir yapılaşma önerisi, kentin kuzeydoğusunda yer alması planlanan amele mahallesi için de öngörülmüştür. Bir katlı tek, çift ve bitişik evler düzeninde olması planlanan amele mahallesi için endüstri alanına yakın ve güneye göre topoğrafik açıdan daha düz bir arazi seçildiği görülmektedir. Arazinin endüstri alanlarına olan yakın konumu ve topoğrafik yapısından dolayı düşük maliyetli konut üretimine olanak tanıması bu seçimi yönlendirmiş olmalıdır.
Tüm bu konut alanları incelendiğinde Jansen'in Gaziantep için en çok üç kat önerisinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
TİCARİ ALANLAR:
Jansen'in konut alanlarında olduğu gibi ticari alanların yer seçiminde de eski kentin verilerini dikkate alarak kararlar aldığı anlaşılmaktadır. Örneğin, kent belleğinde önemli yeri olan hanların ve pazar yerlerinin sıralandığı Halep doğrultusunda gelişen mevcut ticari aks kuzeydoğuda endüstri alanlarıyla, güneydoğuda ise planın en önemli akslarından biri olarak açılması planlanan İsmet İnönü Caddesi ile birleştirilmiştir. Yeni ticari yapıların İsmet İnönü Caddesi üzerinde planlanması bu sürekliliğin devam ettirilmeye çalışıldığını göstermektedir.
Endüstri alanları için kuzeydoğunun seçilmesi, kentin kuzeybatıdan esen hâkim rüzgâr yönünün dikkate alındığını düşündürmektedir. Böylece oluşacak kirli havanın kente ulaşmasının önlenmesi amaçlanmış olmalıdır. Aynı zamanda endüstri alanlarının demiryolu hattı ile birlikte düşünüldüğü, bu doğrultuda öngörülen hattı saran bir yerleşim düzeninin planlandığı görülmektedir.
YÖNETİM ALANLARI:
Eski kent dokusuna müdahaleden kaçınarak yeni yerleşim alanlarını onun etrafında planlama kararı alan Jansen'in yeni yönetim binalarının yer seçimi için ayrıcalıklı bir karar aldığı dikkat çekmektedir. Plan incelendiğinde, Jansen'in yeni yönetim binaları için eski kent merkezinde yer alan, ancak yoğun dokunun içerisinde bir boşluk olan, Çukurbostan olarak anılan alanı uygun bulduğu görülmektedir. Bu doğrultuda bazı mevcut yapıların yıkılmasını ve sokak sistemine müdahale edilerek yeni düzenlemelerin yapılmasını önerdiği anlaşılmaktadır.
ALLEBEN DERESİ:
Alınan tüm bu kararların yanında, Jansen planının en önemli ilkelerinden biri ise kentin doğu-batı yönünde uzanan Alleben Deresi boyunca yapılaşmanın öngörülmemesi ve dere aksının kent boyunca uzanan yeşil bir bant olarak sürdürülmesi olmuştur. Bu karar doğrultusunda dere boyunca planlanan rekreasyon alanları, Alleben deresi üzerinde biri stadyumun yanında biri Halk partisinin önünde diğeri de daha şarkta olmak üzere üç yüzme havuzu yapılacaktır. Jansen'in kent planlarında halk sağlığı için önemsediği açık alanların Gaziantep planına yansıması olarak yorumlanabilir.
DEMİRYOLU:
Plan öncesinde demiryolu bağlantısı olmayan kent için öngörülen hattın kentin kuzey sınırını belirlediği ve bu doğrultuda yerleşim alanlarının demiryolu hattının güneyinde planlandığı görülmektedir. Kuzeyde yer alan arazinin topoğrafik açıdan daha elverişli olması ve güneyde yer alacak bir demiryolu hattının eski kent ve planlanan yeni yerleşim alanları arasındaki bağlantıyı koparacağı düşüncesi bu kararın verilmesinde etkili olmuştur.
HAVA ALANI
Jansen'in demiryolu hattı ve araç ulaşımı için önerdiği sistemlerin yanında kent için hava yolu ulaşımını da dikkate aldığı ve kentin batı yönünde bir “tayyare meydanı” önerisinde bulunduğu dikkat çekmektedir.