Olayın basında yer almasının ardından Muğla’da kızının yanında olduğu iddia edilen Beşir Kumral Gaziantep’e gelerek emniyete teslim olmuş, daha sonra sevk edildiği mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Beşir Kumral ve oğlu Yusuf Kumral’ın Avukatı Umut Yılmaz, basında belirtildiği gibi olayın dolandırıcılık olmadığını savunarak, “Basından takip etmiş olduğumuz haberlerde Yusuf Kumral ve babası Beşir Kumral’ın kimi medya kuruluşlarında 300 ton, kimi medya kuruluşlarında 400 ton fıstık ile kaçtığı ve akabinde yakalandıkları yazılmıştır. Basın kuruluşlarının bu haberlerin büyük kısmını Gaziantep Emniyet Müdürlüğünün basın bildirisine dayanarak yaptığını biliyorum. Nitekim müvekkil Beşir Kumral ile birlikte Cuma günü ifadesini vermek üzere emniyete gittiğimizde basın bildirisini bilgisayardan fark ettim ve polis arkadaşlar ile kısa bir süre basın bildirisinin yanlış olması sebebi ile tartıştık. Ancak bildirinin yayınlanmasına engel olamadık. Tabi bu durum bizim için çok önemlidir. Zira yanlış haberler nedeni ile toplumda olumsuz bir kanaat oluşmaktadır. Nitekim yargılamayı yapacak olan savcılar ve hakimler de yanlış haberlerden etkilenebilir ve belki de gerçekten masum olan insanlar hakkında olumsuz kararlar verilebilir. Basında her ne kadar 300-400 kişinin mağdur olduğu yazılmış ise de bugün itibari ile mağdur olduğunu iddia edenlerin sayısı 127’dir. Bu nedenle bundan önceki haberleri tekzip amacı ile basına ve kamuoyuna bilgi vermeyi uygun gördük’’ ifadelerini kullandı.
“Olay dolandırıcılık değildir’’
Yaşanan olayın haberlerde yer aldığı gibi dolandırıcılık olmadığını söyleyen Avukat Yılmaz, “Her iki müvekkilin mağdurları dolandırdığı, olaydan sonra 400 ton fıstık ile kaçtıkları iddia edilmektedir. Dolandırıcılık kanundaki tanıma göre başka birini hile ile aldatarak veya kandırarak menfaat temin etmesidir. Mağdur olduğunu iddia eden insanlar açıkça fıstıklarını kendi iradeleri ile müvekkil şirkete verdiklerini iddia etmekte iken, müvekkillerin bu insanları dolandırdığını iddia etmek doğru olmamıştır. Nitekim burada TCK madde 155’te yer alan ’güveni kötüye kullanma’ suçu oluşabilir ki biz bu durumun dahi oluşmadığını yargılama aşamasında mahkemeye anlatacağız’’ diye konuştu.
“Müvekkilim yakalanmadı, kendisi teslim oldu’’
Baba Beşir Kumral’ın yakalanmadığını, kendisinin teslim olduğunu ileri süren Avukat Yılmaz, “Olay 7 Şubat ve akabinde 8 Şubat’ta meydana gelmiştir. 31 Ocak 2017 tarihinde müvekkil Beşir Kumral sabah saat 10.15 uçağı ile Antalya’ya kızlarını ve torunlarını ziyaret amacı ile gitmiş, bir hafta Antalya’da kaldıktan sonra 8 Şubat’ta Muğla’da okuyan diğer kızının yanına otobüs ile gitmiştir. Bu gidişin amacı çocukları ve torunlarını ziyaret iken, basında müvekkil Beşir Kumral’ın kaçtığını yazması bizleri üzmüştür. Kısaca olay 8 Şubat’ta meydana gelmiş, 8 Şubat’ta müvekkil şirketin dükkanını kapatıp kaçtığı iddia ediliyor. Ancak görülüyor ki Beşir Kumral bu olay daha yaşanmadan 9 gün önce kızlarının yanına ziyaret amacı ile gitmiştir. Bu süreç içerisinde de 31.01.2017-08.02.2017 tarihleri arasında dükkanı kapalı olmayıp, normal ticari faaliyetini sürdürmüştür’’ şeklinde konuştu.
“Fıstıkların bir kısmı sahiplerine iade edildi’’
Olay sonrası tutuklu sanık Yusuf Kumral’ın da kaçmadığını belirten Avukat Yılmaz, “Bu olay yaşandıktan hemen sonra Yusuf Kumral, anahtarı site yönetimine vermiş ve site yönetimi bildiğimiz kadarı ile 72 kişinin komisyona vermiş olduğu fıstıkları iade etmiştir. Yine akabinde polis tutanak karşılığı 50 kişiye fıstıkları ya iade etmiş ya da yeddiemin olarak teslim etmiştir. Müvekkillerimizin gerçekten insanları mağdur etme veya bu kadar fıstık ile kaçma, kaçarak para elde etme amacı olsa idi dükkanı kapattıktan sonra kalan bu kadar fıstığı sahiplerine iade etmezlerdi. Bu amaçta olan birisinin elinde böyle bir imkan var iken bu yola gitmemesi dahi bu kişilerin böyle bir niyeti asla taşımadığını göstermektedir’’ ifadelerini kullandı.
“Olayın nedeni ortaklar arası anlaşmazlık’’
Yaşanan olayın aslında ortaklar arası anlaşmazlık olduğunu söyleyen Avukat Yılmaz, “Bu olayın bu duruma gelmesinin tek sebebi Yusuf Kumral’ın eski ortağından ayrılmasıdır. Yusuf, eski ortağından ayrılıyor, yapılan hesaplaşmaya göre Beşir Kumral’a ait olan dükkan ortağa veriliyor. Verilen dükkan içerisinde komisyona alınan fıstıklar daha sonra alınmak üzere dükkanda bırakılıyor ve dükkan sahibi yani eski ortağın, komisyona bırakılan Yusuf’a ait fıstıkları kendince geri kalan borcuna karşılık ’Fıstıklar artık benimdir’ düşüncesi ile dökmüş ve bu olay kulaktan kulağa artarak yayılması sonucunda yanlış anlaşılma ile bu hale gelmiştir. Müvekkilim Beşir Kumral ise bu olayları benim anlatmam ile öğrenmiştir. Geçen Perşembe günü İzmir’de buluştuk olayı anlattım ve kendisi yargılanmak istediğini belirterek, ‘ifade verelim’ demesi üzerine Cuma günü birlikte savcılığa, oradan Emniyet Müdürlüğüne gidip ifademizi verdik. 8.02.2017 tarihinde yapılan sorguda Cumhuriyet Savcılığı tutuklama istemi ile mahkemeye sevk etmiş ancak sorgu mahkemesi tutuklamanın şartları oluşmadığı gerekçesi ile tutuksuz yargılanmasına karar vermiştir’’ diye konuştu.
“Olay dolandırıcılık değildir’’
Yaşanan olayın haberlerde yer aldığı gibi dolandırıcılık olmadığını söyleyen Avukat Yılmaz, “Her iki müvekkilin mağdurları dolandırdığı, olaydan sonra 400 ton fıstık ile kaçtıkları iddia edilmektedir. Dolandırıcılık kanundaki tanıma göre başka birini hile ile aldatarak veya kandırarak menfaat temin etmesidir. Mağdur olduğunu iddia eden insanlar açıkça fıstıklarını kendi iradeleri ile müvekkil şirkete verdiklerini iddia etmekte iken, müvekkillerin bu insanları dolandırdığını iddia etmek doğru olmamıştır. Nitekim burada TCK madde 155’te yer alan ’güveni kötüye kullanma’ suçu oluşabilir ki biz bu durumun dahi oluşmadığını yargılama aşamasında mahkemeye anlatacağız’’ diye konuştu.
“Müvekkilim yakalanmadı, kendisi teslim oldu’’
Baba Beşir Kumral’ın yakalanmadığını, kendisinin teslim olduğunu ileri süren Avukat Yılmaz, “Olay 7 Şubat ve akabinde 8 Şubat’ta meydana gelmiştir. 31 Ocak 2017 tarihinde müvekkil Beşir Kumral sabah saat 10.15 uçağı ile Antalya’ya kızlarını ve torunlarını ziyaret amacı ile gitmiş, bir hafta Antalya’da kaldıktan sonra 8 Şubat’ta Muğla’da okuyan diğer kızının yanına otobüs ile gitmiştir. Bu gidişin amacı çocukları ve torunlarını ziyaret iken, basında müvekkil Beşir Kumral’ın kaçtığını yazması bizleri üzmüştür. Kısaca olay 8 Şubat’ta meydana gelmiş, 8 Şubat’ta müvekkil şirketin dükkanını kapatıp kaçtığı iddia ediliyor. Ancak görülüyor ki Beşir Kumral bu olay daha yaşanmadan 9 gün önce kızlarının yanına ziyaret amacı ile gitmiştir. Bu süreç içerisinde de 31.01.2017-08.02.2017 tarihleri arasında dükkanı kapalı olmayıp, normal ticari faaliyetini sürdürmüştür’’ şeklinde konuştu.
“Fıstıkların bir kısmı sahiplerine iade edildi’’
Olay sonrası tutuklu sanık Yusuf Kumral’ın da kaçmadığını belirten Avukat Yılmaz, “Bu olay yaşandıktan hemen sonra Yusuf Kumral, anahtarı site yönetimine vermiş ve site yönetimi bildiğimiz kadarı ile 72 kişinin komisyona vermiş olduğu fıstıkları iade etmiştir. Yine akabinde polis tutanak karşılığı 50 kişiye fıstıkları ya iade etmiş ya da yeddiemin olarak teslim etmiştir. Müvekkillerimizin gerçekten insanları mağdur etme veya bu kadar fıstık ile kaçma, kaçarak para elde etme amacı olsa idi dükkanı kapattıktan sonra kalan bu kadar fıstığı sahiplerine iade etmezlerdi. Bu amaçta olan birisinin elinde böyle bir imkan var iken bu yola gitmemesi dahi bu kişilerin böyle bir niyeti asla taşımadığını göstermektedir’’ ifadelerini kullandı.
“Olayın nedeni ortaklar arası anlaşmazlık’’
Yaşanan olayın aslında ortaklar arası anlaşmazlık olduğunu söyleyen Avukat Yılmaz, “Bu olayın bu duruma gelmesinin tek sebebi Yusuf Kumral’ın eski ortağından ayrılmasıdır. Yusuf, eski ortağından ayrılıyor, yapılan hesaplaşmaya göre Beşir Kumral’a ait olan dükkan ortağa veriliyor. Verilen dükkan içerisinde komisyona alınan fıstıklar daha sonra alınmak üzere dükkanda bırakılıyor ve dükkan sahibi yani eski ortağın, komisyona bırakılan Yusuf’a ait fıstıkları kendince geri kalan borcuna karşılık ’Fıstıklar artık benimdir’ düşüncesi ile dökmüş ve bu olay kulaktan kulağa artarak yayılması sonucunda yanlış anlaşılma ile bu hale gelmiştir. Müvekkilim Beşir Kumral ise bu olayları benim anlatmam ile öğrenmiştir. Geçen Perşembe günü İzmir’de buluştuk olayı anlattım ve kendisi yargılanmak istediğini belirterek, ‘ifade verelim’ demesi üzerine Cuma günü birlikte savcılığa, oradan Emniyet Müdürlüğüne gidip ifademizi verdik. 8.02.2017 tarihinde yapılan sorguda Cumhuriyet Savcılığı tutuklama istemi ile mahkemeye sevk etmiş ancak sorgu mahkemesi tutuklamanın şartları oluşmadığı gerekçesi ile tutuksuz yargılanmasına karar vermiştir’’ diye konuştu.