Psikolog Burcu Sevinç Çetin, 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nü kutlayarak, down sendromlu çocukları bulunan ailelere uyarıda bulundu. Down Sendromunun genetik düzensizlik sonucu insanın 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom bulunması ile ortaya çıkan genetik bir farklılık olduğunu söyleyen Psikolog Burcu Sevinç Çetin, down sendromlu çocuk sahibi olan ailelerin öncelikle bunu kabullenmesi gerektiğini ifade etti. Ailelerin çocukları için neler yapabileceğini planlaması konusunda uyaran Çetin, down sendromlu çocukların topluma kazandırılması amacıyla ailelere büyük görev düştüğünü dile getirdi.
Down sendromlu çocuğa sahip olmanının kolay bir durum olmadığını hatırlatan Çetin, "Ancak anne ve babalar birbirlerini suçlamak yerine bu durumu bir an önce kabullenmeli ve çocukları için neler yapabileceklerini düşünmeye başlamalılar. Anne-babaların ilk aşamada psikolojik destek almaları bu durumu kabullenebilmeleri konusunda kendilerine yardımcı olacaktır. Down sendromlu çocukların gelişim hızı yavaştır. Fakat bu durum ailelerin karamsarlığa kapılmalarına neden olmamalıdır.Çocuktan çocuğa farklılık gösterse de, genel olarak down sendromlu çocuklar neşeli olur.Bunun yanı sıra alıngan da olurlar.Bu nedenle normal çocuklara uygulanan disiplin, çoğu anne-baba tarafından bu çocuklara uygulanmalıdır. Çok tutarlı davranılmalı ve sabırlı bir tutumla bu çocuklar eğitilmelidir.Bu özel çocuklar yanlış bir davranış sergilediklerinde kızmak ve ceza vermek yerine, ona yeni davranışlar kazandırmaya çaba gösterilmelidir. Diğer yandan bu özel çocukların farklı ortamlarda bulunmalarına olanak sağlanmalıdır. Bu, onların yeni arkadaşlar kazanmasına olanak sağladığı gibi paylaşmayı öğrenmesi ve yeteneklerini geliştirmesi,motor hareketlerin gelişiminin hızlandırılması ve toplum kurallarına uymayı öğrenmesi açısından oldukça önemlidir. Down sendromlu çocukların sıradan çocukların yaptığı pek çok şeyi yapabildikleri, ama daha geç yaptıkları unutulmamalıdır. Bu nedenle ona karşı sabırlı olmak hem gelişimi açısından hem de onun topluma kazandırılması açısından önemlidir" dedi.
Down sendromlu çocuğa sahip olmanının kolay bir durum olmadığını hatırlatan Çetin, "Ancak anne ve babalar birbirlerini suçlamak yerine bu durumu bir an önce kabullenmeli ve çocukları için neler yapabileceklerini düşünmeye başlamalılar. Anne-babaların ilk aşamada psikolojik destek almaları bu durumu kabullenebilmeleri konusunda kendilerine yardımcı olacaktır. Down sendromlu çocukların gelişim hızı yavaştır. Fakat bu durum ailelerin karamsarlığa kapılmalarına neden olmamalıdır.Çocuktan çocuğa farklılık gösterse de, genel olarak down sendromlu çocuklar neşeli olur.Bunun yanı sıra alıngan da olurlar.Bu nedenle normal çocuklara uygulanan disiplin, çoğu anne-baba tarafından bu çocuklara uygulanmalıdır. Çok tutarlı davranılmalı ve sabırlı bir tutumla bu çocuklar eğitilmelidir.Bu özel çocuklar yanlış bir davranış sergilediklerinde kızmak ve ceza vermek yerine, ona yeni davranışlar kazandırmaya çaba gösterilmelidir. Diğer yandan bu özel çocukların farklı ortamlarda bulunmalarına olanak sağlanmalıdır. Bu, onların yeni arkadaşlar kazanmasına olanak sağladığı gibi paylaşmayı öğrenmesi ve yeteneklerini geliştirmesi,motor hareketlerin gelişiminin hızlandırılması ve toplum kurallarına uymayı öğrenmesi açısından oldukça önemlidir. Down sendromlu çocukların sıradan çocukların yaptığı pek çok şeyi yapabildikleri, ama daha geç yaptıkları unutulmamalıdır. Bu nedenle ona karşı sabırlı olmak hem gelişimi açısından hem de onun topluma kazandırılması açısından önemlidir" dedi.