Diyarbakır
Bir grup annenin dağa kaçırılan evlatları için 3 Eylül 2019'da HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı evlat nöbeti, 1460'ıncı güne ulaştı.
Evlatlarını isteyen annelerin sesini tüm Türkiye duyarken, evlat nöbetine katılım da günden güne artarak 364'e yükseldi.
Büyük bir dayanışma ve kararlılıkla 4 yıldır sürdürülen oturma eylemi sayesinde 45 aile, evladını terörün pençesinden kurtardı.
Yaz kış, kar yağmur, bayram, salgın demeden aralıksız devam eden evlat nöbetinde anne ve babaların "geri dön" çağrısına kayıtsız kalmayıp terör örgütü PKK'dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olanlar, bekleyişi devam eden ailelere de umut oldu.
Annelerin eylemi bölgeye yayıldı, sınırları aştı
Kızına kavuşabilmek için Diyarbakır'daki oturma eylemine destek veren baba Mehmet Laçin, 7 Şubat 2020'de baypas ameliyatı olmak üzere gittiği İzmir'de de HDP il binası önünde eylemi sürdürdü. Daha sonra kızı için İzmir'den Ankara'ya da yürüyen Laçin, 16 Eylül 2021'de HDP Genel Merkezi önünde açıklama yaptı.
Laçin'den sonra baba Yasür Dülge ve anne Muhbet Alemdağ da oğullarına kavuşmak için İzmir'deki eyleme dahil oldu. Aileler, İzmir'de bazı günler eylem yaptı.
Evlat nöbetine katılım her geçen gün artarken, aileler Hakkari, Van ve Muş'ta da çocuklarını terörün pençesinden kurtarmak için belirli aralıklarla eylem yapıyor.
Diyarbakır annelerinin aynı acıyı yaşayan annelere çağrısı Almanya'nın başkenti Berlin'de de duyuldu.
Berlin'de yaşayan ve terör örgütü PKK yandaşlarınca kaçırılan Nilüfer T'nin annesi Maide T, 12 Kasım 2019'dan beri haber alamadığı kızını bulmak için 29 Şubat 2020'de terör örgütüne müzahir bir derneğin önünde oturma eylemi başlattı.
Anne Maide T, daha sonra Alman yetkililerinin duyarsızlığı nedeniyle Başbakanlık binası önünde bir süre eylemini devam ettirdi.
HDP kepenk kapatmak zorunda kaldı
Çocuklarını isteyen ailelerle yüzleşmek istemeyen HDP'liler, çareyi bir süre kepenklerini kapatmakta buldu. HDP, daha sonra il binasında yaptığı faaliyetleri ilçe binalarında sürdürdü.
Terör örgütü PKK ise aileleri bu eylemden vazgeçirmek amacıyla farklı yollar denedi. Bazı aileler tehditlere maruz kalırken bazı aileler de yıllardır sesini dahi duymadıkları çocuklarını örgüte müzahir yayın organlarında oturma eylemini sonlandırmaları adına verdiği röportajlarda gördü.
Örgütten kaçan ve ailesine kavuşanlar, baskı ve silah zoruyla kendilerine bu röportajlarda verilen metnin okutulduğunu belirtti.
Ailelerin eylemini görenler ikna çalışmalarıyla örgütten kaçıyor
Yurt içi ve yurt dışında düzenlenen başarılı operasyonlarla terör örgütüne ağır darbe vuran güvenlik güçleri bir yandan da kaçırılan ya da kandırılarak dağa götürülen çocuk ve gençleri kurtarmak için ikna çalışması yürütüyor.
Ailelerinin Diyarbakır'daki oturma eylemini görenlerin, ikna çalışmalarıyla terör örgütü PKK'dan kaçışı sürüyor.
Toplumun tüm kesimlerinden destek
Oturma eylemi yapan ailelerin kendilerinden koparılan evlatlarını geri istediği haklı talebini tüm Türkiye duydu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan ve bakanlar, aileleri eylem yaptıkları çadırda ziyaret etti, sonuna kadar ailelerin yanında oldukları mesajını verdi.
Diyarbakır annelerini siyasetçi, sanatçı, gazeteci, yazar, sporcu, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, kanaat önderi, din insanı, şehit ailesi, gazi, esnaf, muhtar, öğretmen ve gurbetçiler olmak üzere toplumun her kesiminden binlerce kişi ziyaret etti.
Oturma eylemine Avrupa'dan destek geldi
Avrupa Parlamentosu üyesi Tomas Zdechovsky, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Denetim Komisyonu Türkiye eş raportörleri Jakob Wienen ve Yoomi Renström, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick John Chilcott ve Hindistan'ın Ankara Büyükelçisi Sanjay Bhattacharyya'nın da yer aldığı 9 ülkenin büyükelçisinin bulunduğu heyet ile Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve Avusturya'dan gelen gurbetçiler, annelerle görüştü.
Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen evlat nöbetine kararlılıkla devam eden aileler, eylemlerinde 4 yılı geride bırakıyor.
"Çocuklarımızı o merhametsizlerin elinden alacağız"
Diyarbakır'dan 13 yıl önce 18 yaşında kandırılarak dağa götürülen oğlu Mahmut için eylem yapan anne Bedriye Uslu, AA muhabirine, oğlu için her sabah çadıra gelip evlat nöbeti tuttuğunu söyledi.
Evladına kavuşana kadar nöbetini sürdüreceğini belirten Uslu, evlat acısının dayanılmaz olduğunu, oğluna kavuşma umudunu hiçbir zaman yitirmediğini dile getirdi.
Evlat nöbetine destek çağrısı yapan Uslu, "Çocuklarımızı o merhametsizlerin elinden alacağız inşallah. 3 Eylül'de Türkiye ve tüm dünyadan destek bekliyoruz. Gelip bize destek olsunlar, sesimizi duyursunlar, tüm dünya bizim sesimizi duysun. Oğlum gel devletimize teslim ol, bu hasretlik bitsin." ifadelerini kullandı.
"Herkesi buraya davet ediyorum"
Siirt'ten 9 yıl önce 16 yaşında dağa kaçırılan oğlu Yusuf için eylemi sürdüren anne Saadet Ödümlü de yıllardır oğluna hasret kaldığını kaydetti.
Artık dayanacak gücünün kalmadığını dile getiren Ödümlü, yaz kış, sıcak soğuk demeden evlatları için mücadele ettiklerini bildirdi.
Ödümlü, "Her gün sabah erkenden kalkıp buraya geliyoruz. Allah'ın izniyle hepimizin evladı gelecek. Bazı evlatlarımız geldi. Herkesi buraya davet ediyorum, gelin bize destek olun. Gelin birlik olalım, çocuklarımızı dağdan indirelim. Bu iş bitsin artık, anne ve babalar ağlamasın." diye konuştu.
"1 yılı daha evladımızdan ayrı geçirmek istemiyoruz"
Diyarbakır'dan 8 yıl önce kandırılarak dağa götürülen oğlu Ramazan için eylem yapan anne Mevlüde Üçdağ, oğlunu çok özlediğini, gece gündüz onu düşündüğünü söyledi.
HDP ile terör örgütü PKK'nın oğlunun hayallerini ve hayatını elinden aldığını belirten Üçdağ, evladına kavuşma umudunu hiçbir zaman kaybetmediğini dile getirdi.
Üçdağ, şunları kaydetti:
"Biz 4 yıldır evlat mücadelesi veriyoruz. 1 yılı daha evladımızdan ayrı geçirmek istemiyoruz. Bir an önce çocuklarımıza kavuşmak istiyoruz. 3 Eylül'de tüm Türkiye ve dünya bize destek versin, nefesimize nefes olsunlar. Biz HDP ve PKK'nın yolunu kestik, artık hiçbir çocuk dağa gitmiyor. Hepsi okullarını okuyup üniversiteye yerleşiyor. Terörün bitmesini istiyoruz."
Diyarbakır'dan 8 yıl önce 16 yaşında dağa kaçırılan oğlu Muhammed için eylemde yer alan anne Hatice Ay, oğlunun talasemi hastası olduğunu, bugüne kadar hiç haber alamadığı evladının sağlık durumunu merak ettiğini aktardı.
Oğluna teslim olması çağrısında bulunan Ay, "Oğlumu HDP'liler kandırıp götürdü. HDP olmasaydı hasta oğlumu kim götürecekti? Hasta çocuktan ne istiyorlar? Oğlum artık kaç gel, dayanacak gücüm kalmadı." dedi.
Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinden 13 yıl önce 13 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Emrah için evlat nöbetini sürdüren anne Aynur Panay ise evladına kavuşmak için mücadele ettiğini dile getirdi.
Panay, oğluna güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulundu.
