Defalarca kalbi duran, dakikalarca kalp masajı yapılan hasta ECMO'ya bağlanırken yaklaşık 2 hafta kaldığı yoğun bakım sonrası yürüyerek taburcu oldu. Süreci anlatan Beggi, "40 yaşında kalp krizi geçireceğimi kendime konduramıyordum. 2 tane büyük hastane geçerek buraya geliyorum, sonrasında o hastanelerde ECMO'nun olmadığını duyuyorum. Allah'ın lütfu, alacak nefesim varmış. Defalarca kalbim durdu, ECMO'ya da bağlandım sonra taburcu oldum, yürüyerek çıktım, hiçbir sıkıntım yok" dedi.
Başakşehir'de yaşayan, tekstil işi yapan evli ve 1 çocuk babası 40 yaşındaki Turhan Beggi edinilen bilgiye göre, 7 Ağustos Pazar günü öğle saatlerinde rahatsızlandı. Beggi, kahvaltı esnasında bir anda kusarken bir yandan da öksürmeye başladı. Aile büyük endişeye kapıldı ancak kalp krizi olabileceğini düşünmedi. Eşi Turhan Beggi'nin ağabeyini çağırarak yanlarında 12 yaşındaki oğullarıyla birlikte hastaneye gitmek üzere yola çıktılar. Ardından Bağcılar Medipol Mega Üniversite Hastanesi'ne gelen Beggi, burada yürüyerek acil servise girdi. Yapılan incelemelerde hastanın kalp krizi geçirdiği belirlenirken doktorlar Beggi'yi hızla müdahale alanına aldı. Müdahale sırasında hastanın kalbinin defalarca durduğu belirtilirken, 40 yaşındaki hastayı kaybetmemek için hastanenin kardiyoloji, kalp ve damar cerrahisi ile anestezi bölümü ekipleri büyük çaba gösterdi.
Dakikalarca kalp masajı yapıldı, ECMO'ya bağlandı, sağlıkla taburcu oldu
Hastaya uzun süre kalp masajı yapıldığı öğrenilirken, hastanın kalbinin aralıklarla yeniden atmasıyla umut bulan doktorlar, Beggi'nin yaşama dönmesi için mücadeleye devam etti. Hastaya geçici dolaşımsal destek sağlayan intraaortik balon pompası ile yapay akciğer ve kalp cihazı olarak ifade edilen Ekstrakorporal Membran Oksijenizasyonu (ECMO) cihazı bağlandı. Başarılı müdahalelerin ardından yaşama dönen hasta yoğun bakıma alındı. Yaklaşık 2 hafta yoğun bakımda takip edilen hastanın ailesi de büyük korku yaşadı. Doktorlar, aileye kalp durması nedeniyle beyne oksijen gitmemesinin hastada problemlere neden olabileceği bilgisini verdi. Yoğun bakım sürecinin ardından servise alınan hastanın bir ayağının parmaklarında hafif düzeyde hareket kaybı dışında bir sorun tespit edilmediği belirtildi. Hem günlerce hasta için emek veren sağlıkçılar hem de Beggi'nin ailesi olumlu ilerleyen tedavi süreciyle büyük mutluluk yaşadı. Beggi, takip edilmek üzere hastaneden taburcu olurken yürüyerek ayrıldı. Hastaya acilde ilk müdahaleyi yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Aysel Akhundova ve hastanenin Kardiyoloji Bölümü Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Bilal Boztosun ise hastanın yaşadığı süreç ve uygulanan tedaviye ilişkin bilgi verdi.
"Defalarca kalbim durdu, ECMO'ya da bağlandım, yürüyerek çıktım”
Kalp krizi sonrası yaşadığı zorlu süreci anlatan 40 yaşındaki Turhan Beggi, “7 Ağustos'ta öğle sabah kahvaltısını yaptıktan sonra yoğun bir öksürük ve kusmayla göğüs ağrısı başladı. Başakşehir'den buraya geldik, araçta baya zor bir süreç yaşamışım araçtan kendim indim, tekerlekli sandalyeye bindim. Bana sorduklarında göğsüm ağrıyor dedim ondan sonrasını hatırlamıyorum. Kalp krizi geçirmişim bayağı bir anjiyo süresinde kalbim durmuş. 7 Ağustos'ta girdim 16 Ağustos'ta sanırım yoğun bakımdan çıktım, uzun bir süreçti. Tek söyleyeceğim; sağlıklarına dikkat etsinler, sigara kullanmasınlar. Şok yaşadım, benim için büyük bir şoktu, 40 yaşında kalp krizi geçireceğimi kendime konduramıyordum, ECMO cihazının burada olması önemli. İlk uyandığımda bir şaşkınlık vardı, ben bunu doğum günü olarak nitelendiriyorum. Kalbin o kadar durması ve uyandıktan sonra beyinde hasar kalmaması çünkü anjiyo zamanında oksijensiz bir süreç de geçiyor. Hiçbir sıkıntım yok, bir engelim yok, sağlık konusunda artık daha bilinçliyim. 2 hafta yoğun bakım önünde eşin veya çocuğun, ağabeylerinin beklemesi zor bir süreç, ben uyuyarak geçirmişim ama en büyük kısmı ailem geçirmiş. Taburcu olduktan sonra da bu durumu anne ve babam bilmiyordu, benden bilsinler istedim. Geldiğim güzergahtan 2 tane büyük hastane geçerek buraya geliyorum ve sonrasında geçtiğim hastanelerde bu ECMO cihazının olmadığını duyuyorum. Allah'ın lütfu, alacak nefesim varmış. 5 Temmuz'da Covidi geçirdim, Kurban Bayramı'nı covidli bir şekilde karantinada geçirdim. Defalarca kalbim durdu, ECMO'ya da bağlandım sonra taburcu oldum, yürüyerek çıktım, ailemle şu an mutlu bir şekilde hayatımı devam ettiriyorum” dedi.
"Çok kez kalbinin durduğu, beyninde bile hasar kalabileceği söylendi”
Günlerce yoğun bakımda olan eşini beklemenin kendisi için çok zor bir süreç olduğunu anlatan Seyhan Beggi, “Eşim ilk başta kusmaya başladı o halini görünce normal bir üşütme gibi geldi, göğsünün ağrıdığını, terlediğini görünce ben panikledim. Hastaneye gittik, acilde direkt kalp krizi olduğu söylendi, anjiyoya alındı. Doktorumuz zorlu bir süreç olduğunu, çok kez kalbinin durduğunu, beyninde bile hasar kalabileceğini söyledi. Kalp krizi dendiğinde ağlamaya başladı oğlum, ben de bir taraftan korku var, bir taraftan oğlum daha küçük olduğu için onu sakinleştirmeye çalışıyorum. Mavi kod geçildiğinde bütün doktorlar hızlı bir şekilde içeri girdiler, gerçekten çok kez kalbi durdu dendiğine göre gerçekten iyi bir mücadele var. Şu anda çok az bir sıkıntısı var parmak uçlarında, bununla ilgili fizik tedaviye devam ediyor" diye konuştu.
“Sürekli kalbi çalıştırmaya çalıştık, 45 dakikaya yakın kalp masajı"
Hastanın çok zorlu bir süreçten geçtiğini ve sağlıkla taburcu olduğunu anlatan hastanenin Kardiyoloji Bölümü Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Bilal Boztosun, “Dünyada en ölüm nedeni; kalp ve damar hastalıkları, normalde yaşla birlikte artıyor ama ne yazık ki gençlerde de sık. Bu hastamız bize göğüs ağrısıyla geliyor, ilk acilde görüyorlar, bir an önce müdahale etmek gerektiğine karar veriyorlar. Anjiyoya aldıkları zaman ne yazık ki birçok hastada gördüğümüz gibi kalbi duruyor. Siz geciktiğiniz zaman kalp hücreleri ölüyor, öldükten sonra siz damarı açsanız dahi geri dönemiyorsunuz. Hastamız çok genç olduğu için bir sürekli kalbi çalıştırmaya çalıştık, 45 dakikaya yakın masaj yapılıyor. Önce balon pompası dediğimiz birinci destek cihazını taktık, baktık ki birinci destek cihazına rağmen kalp kendine gelmiyor veya rahatlamıyoruz. Suni kalp, akciğer pompası yani ECMO dediğimiz o cihazı takıyoruz ki kalp tamamen dinlensin ve kendine gelsin diye. Bazen kalp dönüyor ama beyin çok geç dönüyor. Bu hastamız bizi çok mutlu ediyor çünkü genç, ailenin o mutluluğunu gözlerinden hissediyorsunuz. Bir taraftan da diyoruz ki kalp hastalığı çok önemli bir hastalık, lütfen ihmal etmeyin, en yakın merkeze gidin” ifadelerini kullandı.
“İntraaortik balon pompası ve ECMO'ya bağladık"
Acile gelen hastaya ilk müdahaleyi yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Aysel Akhundova hastanın durumuna ilişkin şöyle konuştu: “Kendi ayağıyla, göğüs ağrısıyla bizim acil servisimize başvurdu, hemen hastayı zaman kaybetmeme şartıyla koroner anjiyografi laboratuvarına aldık. İşleme başladığımız anda hastanın kalbi durdu, bu bir taraftan hasta için şans çünkü hastanede oldu. Ama aynı zaman zamanda geniş bir kalp krizi geçirdiği için hastanın genel durumu çok ağırdı. Biz tabi ki müdahalemizi yaptık, damarını açtık, kalbi birkaç defa durdu. Uzun süre biz kalbe masaj yaptık. Aynı zamanda elektriksel kardiyoversiyonla bozulmuş ritmi düzeltmeye çalıştık ve damarını açtık. Hastaya kalp ve diğer önemli organları korumak adına intraaortik balon pompası ve ECMO dediğimiz destek cihazlarını da laboratuvarda taktık. Burada sadece kardiyolojinin değil, kalp ve damar cerrahisinin, anestezi ekibinin büyük emeği var. Hastanın damarı açıldıktan sonra yoğun bakımda tedavisine devam edildi. Çok başarılı şekilde de taburcu edildi. Kalp uzun süre durdu, 45 dakika durmadan müdahale ettik. Benim için de gurur verici bir durum elbette çünkü tüm hastalarımıza zamanında gerekli müdahale etmeye çalışıyoruz ama her zaman başarılı olamayabiliyoruz. İşlem sırasında hastanın çok önemli bir damarı tıkandığı, hastanın hayati tehlikesi devam ettiği için biz kendi müdahalemize devam ediyorduk. Aynı zamanda biz görüntüleri Bilal Hoca'ya da aktardık. Onun desteğini aldık ve işlemimizi başarılı şekilde sonlandırdık. İlk ağrı anında bile yakın hastaneye başvurulması çok önemli, kalp ihmal edecek bir durum değil"
Hasibe Karadağ