VIDEOErdoğan, Türkiye'nin idari reform tarihinin en önemli adımlarından biri olan Danıştayın kuruluşundan bugüne, sürekli gelişerek hizmet vermeyi sürdürdüğünü, devletle vatandaş arasındaki ihtilafların hukuki sınırlar içinde ve hakkaniyet duygusuna uygun çözülmesinde çok önemli görevler ifa ettiğini vurguladı.
2017'deki Anayasa değişikliğiyle ülke tarihinin en önemli yönetim reformlarından birini gerçekleştirdiklerini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni kurarken, güçler ayrılığı ilkesini de tahkim ettik. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri daha keskin hatlarla belirleyerek, demokrasimizin standardını yükselttik. Yine bu Anayasa değişikliğiyle yargının bağımsızlığı umdesine tarafsızlığı ibaresini de ekledik. Böylece yargıyı, geçmişte içine düştüğü tartışmalardan kurtaracak önemli bir adım attık."
"Yeni bir dönem başlattık" Erdoğan, yargı ile diğer erkler, özellikle de yürütme arasındaki ilişkilerin, dünyanın her yerinde tartışmalara konu olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:
"Ancak ülkemizde, vesayet ve darbe süreçlerinde bu tartışmalar, gerçekten can acıtıcı, kurumları yıpratıcı bir şekil almıştır. Mesela, bir dönem yargımızın üzerine çöken FETÖ gölgesi hepimizi çok üzmüştür. Hamdolsun, devletimizin diğer kurumlarıyla birlikte yargımızı da bu ihanet çetesi mensuplarından temizleyerek, yeni bir dönem başlattık.
Ülkemizin, her türlü hukuk dışı oluşum gibi, hangi isim ve görünüm altında olursa olsun, terör örgütleriyle yürüttüğü mücadelede yargımızın gösterdiği sağlam duruşun şahidiyiz. Her ne kadar, vesayet dönemi hayali ve hevesiyle yargı kurumlarımıza saldıranlar hala varsa da artık bu taktik söylemlere kimse itibar etmiyor. Milletimiz, kendi adına karar veren yargı kurumlarına, giderek daha güçlü bir şekilde güvenmekte, sarıp sarmalamaktadır."
"Türkiye'yi, sivil ve özgürlükçü bir Anayasa'ya kavuşturmak istiyoruz" Ülkeyi yeni ve sivil bir Anayasa'ya kavuşturarak, diğer alanlarla birlikte yargıya da önemli bir hizmet yapacaklarını dile getiren Erdoğan, "Türkiye'yi, milli irade eliyle hazırlanmış sivil ve özgürlükçü bir Anayasa'ya kavuşturmak istiyoruz. Bunu başarmamız, demokrasimizin üzerindeki son bulutların da dağılması anlamına gelecektir. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun en önemli hedeflerinden biri bu olacaktır. Seçimlerin ardından bu konuyu, hem milletimizin hem Meclisimizin gündemine tekrar taşıyacağız. Yargı temsilcilerimizden de bu hususta katkı bekliyoruz." dedi.
Türkiye'nin 2 asırlık demokrasi serencamının son yarım yüzyılını bizzat yaşadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aklımızın ermeye başladığı yıllara dair ilk hatıramız 1960 darbesi ve sonrasında yaşanan acı görüntülerdir. İlk gençlik yıllarımızı muhtıra tartışmalarıyla geçirdik. Ardından ülkenin ideolojik çekişmelerinden sokak kavgalarına, terör eylemlerine evrildiği süreci yaşadık. Bu sürecin aslında 12 Eylül darbesinin zeminini hazırlama oyunu olduğunu, ilerleyen dönemlerde bizzat projenin sahiplerinin ikrarıyla öğrendik. Siyasetin yeniden toparlanmaya çalıştığı 1980'li yılları, 1990'ların siyasi istikrarsızlık ve sosyal gerilim dönemi izledi."
"Ülkemize bu utancı yaşatanların hiçbirini asla unutmayacağız" "Demokrasi tarihinin en yüz kızartıcı dönemi" olarak tanımladığı 28 Şubat’ta, kimin nerede durduğunun, hafızalarında hala tüm ayrıntılarıyla canlı olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ülkemize bu utancı yaşatanların, siyasetçisinden akademisyenine kadar hiçbirini asla unutmayacağız." dedi.
Erdoğan, böyle bir iklimde siyasete yeni bir ses, yeni bir yaklaşım, yeni bir program getirerek, milletten yetki istediklerini kaydetti.
Son 21 yılda her ne yapılmışsa, gerisinde asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini telafi etme çabası olduğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye'ye o kadar çok vakit kaybettirdiler, milletimizin enerjisini o kadar boş yere harcattılar ki kaybedecek tek bir anımız, tek bir günümüz yoktu." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güven ve istikrar iklimini zehirleyerek siyaseti ve yönetimi rayından çıkarma çabalarının, kendi dönemlerinde de hiç eksik olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ama önceki süreçlerden farklı olarak biz, dirayetli ve kararlı duruşumuzla milletimizin desteğini hep yanımızda tutmayı başardık. Hatırlarsanız, 15 Temmuz gecesi televizyonlara bağlandığımda bir şey söylemiştim. Demiştim ki, biz milletin gücünün üstünde güç tanımıyoruz. Evet, bu güç bizi vesayetin cenderesinden, terör örgütlerinin saldırılarından kurtardığı gibi, darbecilerin silahlarının namlularına da göğsünü siper etti. Biz de milletimize şükranımızı eserlerimizle, hizmetlerimizle, reformlarımızla gösterdik, gösteriyoruz."
"Bıkmadan, usanmadan anlatmayı sürdüreceğiz" Erdoğan, eski Türkiye'de kendilerinin yaşadığı sıkıntıların hiçbirini yaşamamış, gördüğü manzaraların hiçbirini görmemiş bir nesil olduğuna işaret ederek, diğer pek çok mesele gibi bu yeni nesle, demokraside, özgürlüklerde, hukuk devletinde bugün bulunulan yerin kıymetini anlatmakta zorlandıklarını belirtti.
Gençlerin mukayesesini, eski Türkiye ile değil, kendilerine göre çok daha iyi uygulamalara sahip ülkelerle yaptığını kaydeden Erdoğan, "Halbuki biz her ülkenin kendi hikayesi olduğunu, ülkemizin hikayesinin de hiç de öyle kolay yazılmadığını çok iyi biliyoruz. Bunun için gençlerimize, hem sahip olduğumuz imkanları hem Türkiye Yüzyılı ile ulaşmak istediğimiz hedefleri bıkmadan, usanmadan anlatmayı sürdüreceğiz." dedi.
Gençlere bırakacakları en büyük mirasın, onlara hayallerini hayata geçirebilecekleri, altyapısı tamamlanmış bir Türkiye olacağını vurgulayan Erdoğan, "Yargı teşkilatımıza duyulan güvenin artması, yargının itibarının yükselmesi, bu sürecin önemli kazanımlarından biri olarak ortak hanemize yazılacaktır." ifadesini kullandı.
Erdoğan, Danıştayın 155'inci kuruluş yıl dönümü ile hakim ve savcıların Danıştay ve İdari Yargı Günü'nü kutladı.
Konuşmanın ardından Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim etti.