Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Artık kimse bu milletin evlatlarını aşağılama cesareti bulamayacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde '40 Yıl, 40 Eser' Etkinliği Kapsamında 'Bir Şiir Bir Hayat / Sakarya Türküsü” Dijital Sergi Açılışı' etkinliğinde, 'Artık kimse bu milletin evlatlarını aşağılama cesareti bulamayacak' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Artık kimse bu milletin evlatlarını aşağılama cesareti bulamayacak
12-06-2023 00:38

AKM’de düzenlenen "40 Yıl, 40 Eser' Etkinliği Kapsamında "'Bir Şiir Bir Hayat / Sakarya Türküsü' Dijital Sergi Açılışı" etkinliğine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Necip Fazıl Kısakürek’in bütün eserlerinin düşünce ve ideolojisinin omurgasını Büyük Doğu oluşturur desek herhalde haddimizi aşmış olmayız. Büyük Doğu dergilerinin bir bütün haline yeniden takdimini bu bakımdan çok mühim görüyorum. Serginin tertiplenmesine öncülük eden Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı ile destek veren tüm kurumlarımızı tebrik ediyorum.

"NECİP FAZIL TÜRKİYE MERKEZLİ DÜŞÜNCE MERKEZİNİN VÜCUT BULMUŞ HALİYDİ"

Üstat Necip Fazıl, cumhuriyet tarihimizin en sancılı dönemlerine şahitlik etmiş bir insandı. Osmanlı’dan cumhuriyete intikal eden kuşak içinde üstat devletin ve milletin yaşadığı tüm ıstırapları bizzat görmüştür. Çağdaşı pek çok şair ve yazarın aksine üstadımız, kalemi ve kelamıyla direnmeyi seçti. Asırlara sair köklü mirasımızın yok sayıldığı şanlı mazimiz ile köprülerin atıldığı bir zamanda eserleriyle ‘Durun kalabalıklar’ dedi. Hep zor olanı, meşakkatli olanı tercih etti. Ahlak ve Allah demenin yasak olduğu yıllarda mücadelesiyle milletimizin ruh köküne sahip çıktı. Elbette bu yerli ve milli duruşunun ceremesini de son nefesine kadar çekti. Kültür sanat camiamızın bugün bile esaretinden kurtulamadığı mahalle baskısına üstat on yıllar boyunca maruz kalmıştır. Ama üstat bunların hiçbirine boyun eğmemiştir. Bedel ödemekten asla çekinmemiştir. Çünkü Necip Fazıl, Türkiye merkezli düşüncenin vücut bulmuş haliydi. O, hayatının en kıymetli yıllarını fikir Mehmetçikleri yetiştirmeye adamış hakiki bir münevverdi.

Üstadın her kitabının fikir serüvenimizde bıraktığı iz farklıdır. Sakarya Türküsü şiirinin yeri müstesnadır. Her dizesi coşkun ırmak misali gürül gürül akan bu şiir, bir nesil tarafından ezberlenmiş ve manası da idrak edilmiştir. Biz bu gençliği 28 Şubat’ın karanlık günlerinde üniversite kapılarında baskıya direnirken gördük. Biz bu gençliği 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçakların silahlarına göğüslerini siper ederken gördük.

"ÜSTADIN HAYATI BİZLERE HEP YOL GÖSTERDİ"

Gençlik yıllarımda üstat Necip Fazıl ile tanışma şerefine nail olmuş bir kardeşinizim. Dünya görüşümüzün şekillenmesinde üstadın eserlerinin çok büyük etkisi oldu. Ülkemize siyaset yoluyla hizmet etme davamızda da aynı şekilde üstadın hayatı bizlere hep yol gösterdi.

Tüm siyasi hayatımız boyunca CHP ideolojisinin millet varlığımızda açtığı tahribatın izlerini silmek için çalıştık. Tek parti faşizmi tarafından ülkemize giydirilen deli gömleğini parçalamak için çetin bir mücadele yürüttük. Türkiye’yi demokrasiden hak ve özgürlüklere, savunmadan diplomasiye kadar her alanda tarihinin en büyük başarılarıyla tanıştırdık.

"AZGIN AZINLIĞIN KARŞISINDA SESSİZ YIĞINLARIN SESİ SOLUĞU OLDUK"

Merhum Necip Fazıl, CHP ideolojisini milletin ruh kökünü kurutmayı amaçlayan marazi bir yapı olarak görmüştü. Biz de mücadelemizin odak noktasına CHP zihniyetini koyduk. Tek parti faşizmi tarafından ülkemize giydirilen deli gömleğini parçalamak için çetin bir mücadele yürüttük. Ülkemizi her alanda tarihinin en büyük başarılarıyla tanıştırdık. Ayasofya davamızı biz yine Üstad Necip Fazıl'dan öğrendik. Sultanahmet Meydanı'nda 'Ayasofya açılacak' derken Üstad, bu heyecanı ondan yakaladık ve Allah'ın izniyle açtık. Bizden önce 70 80 senede yapılamayan hizmetlerin kat be kat fazlasını 20 yıla sığdırmayı başardık. Azgın azınlık karşısında sessiz yığınların sesi soluğu olduk.

BEYAZ TÜRKLERE SERT SÖZLER: ARTIK KİMSE ANADOLU İNSANINA HAKARET EDEMEYECEK

Artık bu mukaddes dava sahipsiz değildir. Ezan sesleri artık mahsun değildir. Öz yurdumuzda garip değiliz parya hiç değiliz. İktidara giden yolun vesayet odaklarından değil milletin gönlünden geçtiğini herkese öğreteceğiz. Artık kimse bu milletin evlatlarını aşağılama cesareti bulamayacak. Kimse Anadolu insanına hakaret edemeyecek, tehditler savuramayacak.

Ne diyor 'Kırsal kesimden aldığı oylarla Cumhurbaşkanlığını kazandı'. Partinizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal köylü milletin efendisidir demedi mi? Bir taraftan öyle bir taraftan böyle artık bunu yemezler geçti bu iş. Millet daha ileri daha ileri gidiyor ve gidecek. Sırf oy tercihlerinden dolayı kimse vatandaşa parmak sallamayacak. Vatandaşı kimse köylü cahil diye tahkim edemeyecek. Bir dönüm noktası olarak görüyoruz. Artık kimse bu milletin evlatlarını aşağılama cesareti bulamayacak. Kimse Anadolu insanına hakaret edemeyecek, tehditler savuramayacak.

14 Mayıs'ta milletimiz başında bir CHP zihniyeti istemediğini çok net biçimde ortaya koymuştur. 28 Mayıs'ta da yarım kalan işi tamamlayarak CHP zihniyetini sandığa gömmüştür. Bir daha hiç bir güç CHP'yi o sandığın dibinden çıkaramayacaktır. Ne seçim yenilgisini perdelemek için söylediği yalanlar kendisine fayda sağlayabilir.

"CHP, MİLLETİN SESİNE KULAK VERMEDİĞİ SÜRECE ASLA İKTİDARA GELEMEZ"

Siyasi tükenmişliğin daniskasıdır. Son 13 yılda 12 seçim kaybeden birinin halen seçmeni suçlaması siyasetin değil psikolojinin konusudur. Bu zat artık psikolojik bir vakadır. CHP bu şekilde siyaset yaptığı sürece bu ülkede iktidar yüzü göremez. CHP kendini düzeltmediği milletin sesine kulak vermediği sürece bir daha asla iktidara gelemez. Biz ülkemizdeki muhalefetin yapıcı eleştirileriyle önümüzü açmasını temenni ediyoruz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP EDİN
ÇOK OKUNAN HABERLER
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR