Çanakkale
Batak Ovası olarak bilinen merkeze bağlı Kumkale köyü başta olmak üzere Ezine, Bayramiç ve Ayvacık ilçelerine uzanan yaklaşık 100 bin dekar alanda yıllık 700 bin ton Çanakkale domatesi üretiliyor. Coğrafi işaretli Bayramiç beyazı nektarin, Lapseki kirazı ve şeftalisi de ilin önemli ekonomik değerleri arasında yer alıyor.
Çok sayıda tarımsal üründe Türkiye'nin önemli üretim merkezlerinden olan Çanakkale'de son dönemde kuraklık etkili şekilde hissediliyor. İçme, kullanma ve tarımsal sulama amaçlı, 54 milyon 115 bin metreküp kapasiteli Atikhisar Barajı'nda geçen yıl bu dönemde yüzde 75 olan su seviyesi, yağış yetersizliği nedeniyle yüzde 42,5'e düştü.
Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, AA muhabirine, Atikhisar'da 23 milyon metreküp su bulunduğunu, kentin bir yıllık su ihtiyacının ise 12,5 milyon metreküp olduğunu söyledi.
Şu anki verilere göre kentin su ihtiyacı bakımından ciddi bir sıkıntı görünmediğini belirten Mutluay, nisan sonuna kadar 4 aylık periyotta beklenen yağışların düşmemesi halinde Atikhisar Barajı'nın tarımsal sulamada kullanılacak bölümü için sorun oluşabileceğini dile getirdi.
Tarımsal üretimde ekonomik kayıp riskini göz ardı edemeyeceklerini vurgulayan Mutluay, şöyle konuştu:
"Çanakkale'nin yıllık toplam yağış ortalaması 625 milimetre civarında ama iklim değişikliği ve küresel ısınmaya bağlı olarak kurak periyotları daha sık yaşamaya başladık. Örneğin 2021 yılında 400 milimetreler civarında bir yağış aldık. Her 3-4 yılda bir kurak periyotları yaşamaya başladık. Dolayısıyla 625 milimetre olan yağışa güvenmememiz gerekiyor. Bir de bu yağışın dağılımı önemli. İhtiyaç duyulan ayda, özellikle tarımsal üretim için gerekli olan yağışın bölgeye düşmesi gerekli. Onun için iklim değişikliğine bağlı olarak gerek yağışın dağılımı ve gerekse miktarı açısından sürekli bir sorun yaşamaya başladık."
İl genelinde 115 çeşit kültür bitkisinin tarımının yapıldığını, coğrafi işaretli 10 ürün bulunduğunu anlatan Mutluay, "Tarımsal üretimde özellikle sebze ve meyvede suya ihtiyaç duyuluyor. Dolayısıyla suyla ilgili bir kriz yaşamamız halinde gerek verim gerek kalite ve gerekse arazi ekilişleri açısından ciddi bir sorun yaşayacağız. Bu da üretime ve kent ekonomisine yansıyacaktır." dedi.
"Kötü senaryonun gerçekleşmeyeceğini umut ediyoruz"
Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya da bölgede özellikle sonbaharın kurak geçtiğini, bu durumun kışın ilk aylarında da sürdüğünü söyledi.
Çiftçilerin kışlık ürünlerin ekim dikim işlemlerini yaparak yağışları beklemeye başladığını belirten Kaya, şunları kaydetti:
"Üreticilerimizin ve su kullanıcılarının çok tedirgin olmamasını öneriyorum. Çünkü biz zaman zaman buna benzer yıllar yaşadık. İstediğimiz yağışları aldık. Alamazsak da israfın önüne geçerek, su kullanıcılarına daha kontrollü su kullandırarak bu süreçler aşıldı. İnşallah istediğimiz yağışları önümüzdeki günlerde alırız. Çanakkale ile özdeşleşmiş, Çanakkale'nin havasından, Çanakkale'nin temiz su kaynaklarından ve verimli topraklarından üretimi gerçekleştirilen domatesimiz var. Ciddi şekilde hem merkezde hem de çevre illerdeki hallerde, marketlerde, manavlarda tüketici tarafından sorulup aranan bir ürünümüz. Bu ürünün dikim mevsimi nisan ayında başlar ama eğerki su noktasında göletlerde ve barajlarda istediğimiz doluluk oranları olmaz ise dikimlerde bir azalma meydana gelir. Buna bağlı olarak yıllık üretim miktarımız düşecektir. Ama bu kötü senaryo. Biz bu kötü senaryonun gerçekleşmeyeceğini umut ediyoruz."