Arif Kurt, Milli birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan önemli bir süreçten geçildiğine dikkat çekerek, “Ülke olarak terörün neden olduğu acılarla dolu, önemli günler yaşıyor, tarihe geçecek gelişmelere tanıklık ediyoruz. Bu ortamda medyamız çok önemli bir işlev üstlenmekte ve halkın haber alma özgürlüğü doğrultusunda fedakarca görev yapmaktadır. Darbe gecesi Türkiye için taşıdığı büyük önemi kanıtlayan ve darbe girişimine milletimizle birlikte karşı duran medyamız, sorunlarının çözümünü beklemektedir. Dayanışma günü olarak kutladığımız ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı’ nedeniyle, çözüm bekleyen sorunlarımızı kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Çünkü sektörümüzde yaşanan sorunların bir an önce çözümlenmesi, demokrasimizin gelişmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Ülkemiz, medya alanında kapsamlı bir değişime, yenilenmeye ihtiyaç duymaktadır. Özgürlüklerden çalışma koşullarına, mesleki standartlardan yasal düzenlemelere kadar bir dizi yenilik, geniş katılımlı çalıştaylar dizisi ile belirlenmeli ve uygulamaya konulmalıdır.Meslektaşlarımız yazdıkları yazılar ve yaptıkları haberler konusunda uzun yıllar hep özgür olma mücadelesi vermişlerdir. Basın özgürlüğünün gerçek anlamda sağlanması için özgürlükçü bir basın yasasına ihtiyaç duyuyoruz" dedi.
10 Ocak 1961 tarihinin basında çalışanların haklarına ilişkin 212 sayılı yasanın uygulanmaya başlandığı tarih olduğunu hatırlatan Kurt, "Bu yasa, basın emekçilerinin sigortalı çalışmasını, işten çıkarılmaları durumunda ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesini, yıllık ve haftalık olmak üzere belirlenen tarihlerde izin yapmalarını ve belki en önemlisi de gazetecilik faaliyetlerini özgürce yürütmelerini güvenceye bağlamaktaydı. Ancak günümüzde meslektaşlarımız çalışma ve yaşama koşulları ile mesleki yeteneklerini geliştirme ve mesleklerini özgürce yapma olanakları bakımından 10 Ocak 1961’den daha iyi haklara sahip değildirler. Bu nedenle meslektaşlarımız açısından bir bayramdan da söz edemeyiz. Hep tekrarladığımız gibi 10 Ocaklar ve 24 Temmuzlar bizim için bayram günü değil, dayanışma günleridir" ifadelerini kullandı.
Basın ve ifade özgürlüğü
Kurt, basın özgürlüğü ve basın özgürlüğünü de kapsayan ifade özgürlüğünün demokratik yaşamın en önemli unsuru olduğunu vurgulayarak, "Basın ve ifade özgürlüğü çağımızda demokratik yaşamın olmazsa olmazıdır. Özgür basın, demokrasinin yaşamasını ve gelişmesini sağlayan kurumların başında gelmektedir. Halkın sesi olma görevini üstlenen bağımsız ve özgür basın, düşünce özgürlüğünün de en etkili aracıdır. Çağdaş demokratik toplumlarda halkın haber alma hakkı basın ve ifade özgürlüğüyle mümkündür. 10 Ocak Basın Bayramını gerçek anlamıyla kutlayabileceğimiz günlere el birliğiyle ve en kısa zamanda ulaşmak umuduyla meslektaşlarıma saygı ve sevgilerimi sunarım" ifadelerine yer verdi.
10 Ocak 1961 tarihinin basında çalışanların haklarına ilişkin 212 sayılı yasanın uygulanmaya başlandığı tarih olduğunu hatırlatan Kurt, "Bu yasa, basın emekçilerinin sigortalı çalışmasını, işten çıkarılmaları durumunda ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesini, yıllık ve haftalık olmak üzere belirlenen tarihlerde izin yapmalarını ve belki en önemlisi de gazetecilik faaliyetlerini özgürce yürütmelerini güvenceye bağlamaktaydı. Ancak günümüzde meslektaşlarımız çalışma ve yaşama koşulları ile mesleki yeteneklerini geliştirme ve mesleklerini özgürce yapma olanakları bakımından 10 Ocak 1961’den daha iyi haklara sahip değildirler. Bu nedenle meslektaşlarımız açısından bir bayramdan da söz edemeyiz. Hep tekrarladığımız gibi 10 Ocaklar ve 24 Temmuzlar bizim için bayram günü değil, dayanışma günleridir" ifadelerini kullandı.
Basın ve ifade özgürlüğü
Kurt, basın özgürlüğü ve basın özgürlüğünü de kapsayan ifade özgürlüğünün demokratik yaşamın en önemli unsuru olduğunu vurgulayarak, "Basın ve ifade özgürlüğü çağımızda demokratik yaşamın olmazsa olmazıdır. Özgür basın, demokrasinin yaşamasını ve gelişmesini sağlayan kurumların başında gelmektedir. Halkın sesi olma görevini üstlenen bağımsız ve özgür basın, düşünce özgürlüğünün de en etkili aracıdır. Çağdaş demokratik toplumlarda halkın haber alma hakkı basın ve ifade özgürlüğüyle mümkündür. 10 Ocak Basın Bayramını gerçek anlamıyla kutlayabileceğimiz günlere el birliğiyle ve en kısa zamanda ulaşmak umuduyla meslektaşlarıma saygı ve sevgilerimi sunarım" ifadelerine yer verdi.