10 Ocak’ta Ankara’da başlayan ve Türkiye’nin birçok ülkedeki büyükelçisinin katılımıyla gerçekleşen 8. Büyükelçileri kapanış toplantısı için Gaziantep Üniversitesi’nde incelemelerde bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun tarafından makamında bir sunum yapıldı. Sunumunda, Gaziantep Üniversitesinin 1973’ten buyana bilim ve eğitimin hizmetinde olduğunu anlatan Coşkun, özellikle son 7,5 yılda kaliteli bir büyümeye imza atıldığını vurguladı. Gaziantep Üniversitesinin 44 bin öğrencili, yaklaşık bin 600 akademik personeli, modern fiziki yapısı, sosyal ve kültürel etkinlikleriyle Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birisi haline geldiğini anlattı. 4 eğitim uçaklı Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nin yanı sıra, Arapça eğitim veren bölümleri, TÖMER’i, Suriyelilere dil öğretim kursları, bölge illeri ve Ortadoğu’dan gelenlere verdiği sağlık hizmetiyle önemli bir misyon üstlenen Gaziantep Üniversitesinin dünyanın 98 ülkesinden 2 bin 700 öğrenciye ev sahipliği yaparak ‘Uluslar arası’ bir üniversite hüviyeti kazandığını ifade etti.
Üniversitelerin özgürlüklerin en fazla savunulan ve yaşanan yerler olması gerektiğini ve buna da büyük önem verdiklerini kaydeden Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, üniversitelerde görev yapan ‘Aydın’ ve ‘Akademisyen’ unvanlı kişilerin bu özgürlüğü özellikle benimsemiş insanlar olması gerektiğini belirtti. 1128 akademisyen tarafından imzalanan barış bildirgesiyle ilgili ise eleştirilerde bulunan Coşkun,”Akademisyenlik, aydınlık insanı en haysiyetsiz şekilde öldürmeyi metot edinmiş, topluma korku salan terör eylemlerini kutsama, en azından yok sayma, görmezden gelmek değildir. Aydınlanma, ontolojik olarak parçamız olan bu toprakları, devleti ‘Katil’ sıfatıyla nitelendirmek, devleti ‘Katliam yapıyor’ şeklinde alçaltmak hiç değildir. Aydınlanma, ayrılmaz parçası akademi siyasetten öç alma, duygularını ucuz, irtifa kaybetmiş işportacı söylemlerle dile getirmenin adresi de değildir. Aydınlanma kendisini ve değerlerini küçümseyen, yabancılayan, katı pozitivist bir anlayışa kilitlenmenin yeri de değildir. Akademi, beynimizi kiraya verme, kör taassubun yeri de değildir. Bu kapsamda terörün her türlüsünü, PKK’yı, DEAŞ’ı, El – Kaide’yi paralel yapıyı kınadığımı bu kürsüden belirtmek istiyorum. Her zaman söylediğim üzere Üniversite farklılıkların birlikteliğinden akıl ve etiğe dayalı sinerji üreten entellektüel bir kurumdur. Ama bu seviye kaybetmeden olmalı. Bu sıkıntılı günlerin yakında sona ereceğini, daha mutlu huzurlu günlerin yakın olduğunu umut ediyorum" şeklinde konuştu. Coşkun’un konuşması, Bakan Çavuşoğlu ve salondakilerden büyük alkış aldı. Kürsüye gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun’un makamında yaptığı sunumdan son derece etkilendiğini belirterek, “Hacımı Antalya’da, Alanya’da (Seçim bölgesi) görmek isteriz” dedi.
Özellikle toplantının yapıldığı Kongre ve Kültür Merkezini çok beğendiğini ve böyle donanımlı bir kültür ve kongre merkezinin Türkiye’nin hiç bir yerinde bulunmadığına işaret eden Bakan Çovuşoğlu, “İşte, üniversitelerin yapması gereken de budur. Bu kaliteli ve hızlı büyümesinden dolayı rektörümüzü ve Gaziantep Üniversitesi’ni kutluyorum” dedi. Bakan Çavuşoğlu, Coşkun’un akademisyenlerin bildirisine yönelik eleştirisine de katıldığını vurgulayarak, "Aydın geçinen arkadaşlarımızın imzaladığı belge utanç belgesidir. Aydın olmak toplumdan ayrı olmak, yalan söylemek anlamına gelmez. Güvenlik güçlerimizin hukuka uygun şekilde, sivil halka nasıl hassas davrandığını ben dünya görüyor, biliyor. Güvenlik güçlerimizin sanki teröristlerle değildi, Kürt vatandaşlarımızla mücadele ettiğini, onlara yönelik operasyon yaptığını söylüyorsunuz. Ben böyle insanları aydın olarak görmüyorum" ifadelerini kullandı.
Toplantının sonunda Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Bakan Çavuşoğlu’na günün anısına bir hediye takdim etti. Bakan da Rektör Coşkun’a toplantıya olan katkılarından dolayı plaket sundu.
1128 AKADEMİSYENE TEPKİ
Üniversitelerin özgürlüklerin en fazla savunulan ve yaşanan yerler olması gerektiğini ve buna da büyük önem verdiklerini kaydeden Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, üniversitelerde görev yapan ‘Aydın’ ve ‘Akademisyen’ unvanlı kişilerin bu özgürlüğü özellikle benimsemiş insanlar olması gerektiğini belirtti. 1128 akademisyen tarafından imzalanan barış bildirgesiyle ilgili ise eleştirilerde bulunan Coşkun,”Akademisyenlik, aydınlık insanı en haysiyetsiz şekilde öldürmeyi metot edinmiş, topluma korku salan terör eylemlerini kutsama, en azından yok sayma, görmezden gelmek değildir. Aydınlanma, ontolojik olarak parçamız olan bu toprakları, devleti ‘Katil’ sıfatıyla nitelendirmek, devleti ‘Katliam yapıyor’ şeklinde alçaltmak hiç değildir. Aydınlanma, ayrılmaz parçası akademi siyasetten öç alma, duygularını ucuz, irtifa kaybetmiş işportacı söylemlerle dile getirmenin adresi de değildir. Aydınlanma kendisini ve değerlerini küçümseyen, yabancılayan, katı pozitivist bir anlayışa kilitlenmenin yeri de değildir. Akademi, beynimizi kiraya verme, kör taassubun yeri de değildir. Bu kapsamda terörün her türlüsünü, PKK’yı, DEAŞ’ı, El – Kaide’yi paralel yapıyı kınadığımı bu kürsüden belirtmek istiyorum. Her zaman söylediğim üzere Üniversite farklılıkların birlikteliğinden akıl ve etiğe dayalı sinerji üreten entellektüel bir kurumdur. Ama bu seviye kaybetmeden olmalı. Bu sıkıntılı günlerin yakında sona ereceğini, daha mutlu huzurlu günlerin yakın olduğunu umut ediyorum" şeklinde konuştu. Coşkun’un konuşması, Bakan Çavuşoğlu ve salondakilerden büyük alkış aldı. Kürsüye gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun’un makamında yaptığı sunumdan son derece etkilendiğini belirterek, “Hacımı Antalya’da, Alanya’da (Seçim bölgesi) görmek isteriz” dedi.
Özellikle toplantının yapıldığı Kongre ve Kültür Merkezini çok beğendiğini ve böyle donanımlı bir kültür ve kongre merkezinin Türkiye’nin hiç bir yerinde bulunmadığına işaret eden Bakan Çovuşoğlu, “İşte, üniversitelerin yapması gereken de budur. Bu kaliteli ve hızlı büyümesinden dolayı rektörümüzü ve Gaziantep Üniversitesi’ni kutluyorum” dedi. Bakan Çavuşoğlu, Coşkun’un akademisyenlerin bildirisine yönelik eleştirisine de katıldığını vurgulayarak, "Aydın geçinen arkadaşlarımızın imzaladığı belge utanç belgesidir. Aydın olmak toplumdan ayrı olmak, yalan söylemek anlamına gelmez. Güvenlik güçlerimizin hukuka uygun şekilde, sivil halka nasıl hassas davrandığını ben dünya görüyor, biliyor. Güvenlik güçlerimizin sanki teröristlerle değildi, Kürt vatandaşlarımızla mücadele ettiğini, onlara yönelik operasyon yaptığını söylüyorsunuz. Ben böyle insanları aydın olarak görmüyorum" ifadelerini kullandı.
Toplantının sonunda Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Bakan Çavuşoğlu’na günün anısına bir hediye takdim etti. Bakan da Rektör Coşkun’a toplantıya olan katkılarından dolayı plaket sundu.