İstanbul
Yemen'de Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ile İran destekli Husiler arasında 6 yıldan uzun süredir çatışmalar devam ederken, ABD'nin Yemen politikası, Joe Biden'ın başkanlığında köklü bir değişime uğruyor.
Biden yönetimi, Donald Trump döneminde terör örgütleri listesine alınan Husi milisleri bu listeden çıkardı. Washington'daki yeni yönetim, Husilere "saldırıları durdurma" yönünde çağrılar yaparak diplomatik yollardan sonuç elde etmeye çalışıyor.
Bu arada Yemen'deki insani kriz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yardım faaliyetlerini olumsuz etkilemesiyle her geçen gün büyüyor.
Bu gelişmeler ışığında, Yemen’de barışı sağlama girişiminde bulunan Biden yönetiminin başarı ihtimalinin yanı sıra izlenen çelişkili politikalarının bölgeye etkisi tartışılıyor.
ABD’nin çelişkili Yemen politikası
Barack Obama ve Trump dönemlerinde Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyona destek veren ABD, Yemen'de düzenlediği hava operasyonlarında terör örgütü El Kaide ve DEAŞ unsurlarının yanı sıra binlerce Yemenli sivilin ölümüne neden oldu.
Trump döneminin son günlerinde Washington, Yemen'deki iç savaşın taraflarından Husilerle ilgili yeni bir adım attı.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 11 Ocak'ta, Husilerin "yabancı terör örgütü" ilan edileceğini, bu konuda Kongrenin bilgilendirildiğini duyurdu.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Yemen, ABD yönetiminin kararını memnuniyetle karşıladı. Birleşmiş Milletler (BM) ise bunun Yemen'deki insani durumu daha da kötüleştireceği uyarısında bulundu.
ABD’de 20 Ocak’ta göreve başlayan Biden yönetimi ise 22 Ocak'ta Husilerin "terör örgütü" olarak sınıflandırılması kararının gözden geçirileceğini duyurdu.
Biden yönetiminin 4 Şubat'ta ABD'nin Yemen'deki savaşta Suudi Arabistan'a verdiği askeri desteği sona erdirdiğini ve ilgili silah satışlarını durdurduğunu açıklaması İran'dan olumlu karşılık buldu.
Husilere Suudi Arabistan ve Yemen'deki "saldırılarını durdurma" yönünde yapılan çağrılar sonrasında, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 16 Şubat'tan itibaren geçerli olmak üzere Husileri yabancı terör örgütleri listesinden çıkardıklarını bildirdi.
ABD'nin Suudi Arabistan ile bölgesel çıkarları
İran ve onun desteklediği güçlerin bölgesel tehdidine karşılık ABD'nin Suudi Arabistan ile Körfez bölgesi ve Kızıldeniz'de serbest deniz ticareti ve terörle mücadele konularında ortak çıkarları bulunuyor.
Silah ticaretinde Suudi Arabistan, ABD'nin en büyük pazarı olarak göze çarpıyor. Eski Başkan Trump, Kongrede Suudi Arabistan'a silah satışının durdurulmasını öneren karar tasarılarına karşı üç kez veto yetkisini kullanmıştı.
Suudi Arabistan'a yönelik Trump dönemindeki açık desteğin aksine Biden yönetiminde ilişkilerin inişli çıkışlı bir seyir izleyeceğini belirten uzmanlar, ABD'nin Suudi Arabistan'a silah satışının ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a yönelik siyasi desteğin azalmasını bekliyor.
ABD'de yeni yönetim, Suudi Arabistan'ın egemenliğine ve ulusal güvenliğine yönelik tehditler karşısında yalnız bırakmama politikasını benimserken, Yemen'deki savaşın sona erdirilmesine yönelik adımlar atılıyor.
ABD'nin terör örgütü listesinden çıkarılan Husilerin Suudi Arabistan'a saldırılarını sürdürmesi, müzakereler yürütme konusunda istekli olmadığını gösteriyor.