IŞİD için, 2014 yılından bu yana elinde tuttuğu Suriye’nin kuzeyindeki Menbiç lojistik destek için büyük önem taşıyordu. IŞİD, kendilerine katılmak üzere Türkiye üzerinden Suriye’ye gelen cihatçıları farklı cephelere göndermek için Menbiç’i bir toplanma merkezi olarak kullanıyordu.
Garver’ın gazetecilere yaptığı açıklamalara göre, geçen hafta ABD’nin desteğindeki, Kürt ve Arap savaşçılardan oluşan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kenti geri alacağı belli olduğunda, 100-200 cihatçının araba ve kamyonlarla kaçtıkları görüldü.
Irak’ın Felluce kentinde yerel ve koalisyon güçlerinin IŞİD’liler kaçarken 175 aracı yok etmiş olmasının aksine, ABD’li Söczü’nün verdiği bilgilere göre Suriye Demokratik Güçleri Menbiç’i terk eden militanlara ateş açmadı.
Bu durumun SDG ile IŞİD arasında yapılan bir anlaşmaya bağlı olup olmadığı bilinmiyor. Buna karşılık, bölgeden daha önce gelen haberlerede, kent saldırı altındayken, SDG’nin cihatçılara güvenli bir çıkış rotası önerdiği; ancak, onların bu öneriyi reddettiği belirtiliyordu.
Garver, "Kaçan militanların oluşturduğu konvoydaki araçlarda sivillerin de bulunduğu gözlendi. Bu nedenle, sivil kaybı ve olası yan zararların önlenebilmesi için çarpışmaya girilmedi" dedi.
Koalisyon güçlerinin IŞİD cihatçılarını takip ettiklerini belirten Garver, detaya girmeyerek cihatçıların, bazı bölgelerinin halen IŞİD’in kontrolünde olan Türkiye - Suriye sınırının bulunduğu, kuzeye ilerledikten sonra dağıldıklarını belirtti.
Garver, "Halen devam eden bir operasyon olduğundan dolayı detaya girmeyeceğim; ancak, onları takip ediyoruz" dedi ve gitmesine izin verilen araçlarda militanlar, sivil rehineler ve kendi rızalarıyla IŞİD’liler ile birlikte hareket eden aile üyeleri gibi sivillerin olduğunu belirtti
Garver, "Onları sivil olarak değerlendirmeliyiz; bu yüzden ateş açmadık, sadece izledik" dedi ve IŞİD militanlarının SDG’nin Menbiç’i geri alma operasyonu sırasında, sivilleri de tehlikeye attığına dikkat çekti.
Garver, "Sivilleri devamlı olarak ateş hattına sürerek, vurulmalarını sağlamaya çalıştılar. Sanıyoruz bunu bir propaganda aracı olarak kullanmak istiyorlar" diye ekledi.
Suriye ve Irak’ta bir dizi yenilgi yaşayan cihatçılar, ellerinde tuttukları bölgeyi kaybetme baskısıyla karşılaştıklarında, sivilleri toplu bir şekilde rehin alıp, yanlarında götürerek bir tür güvenlik sağlamış oluyorlar.
Garver’ın gazetecilere yaptığı açıklamalara göre, geçen hafta ABD’nin desteğindeki, Kürt ve Arap savaşçılardan oluşan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kenti geri alacağı belli olduğunda, 100-200 cihatçının araba ve kamyonlarla kaçtıkları görüldü.
Irak’ın Felluce kentinde yerel ve koalisyon güçlerinin IŞİD’liler kaçarken 175 aracı yok etmiş olmasının aksine, ABD’li Söczü’nün verdiği bilgilere göre Suriye Demokratik Güçleri Menbiç’i terk eden militanlara ateş açmadı.
Bu durumun SDG ile IŞİD arasında yapılan bir anlaşmaya bağlı olup olmadığı bilinmiyor. Buna karşılık, bölgeden daha önce gelen haberlerede, kent saldırı altındayken, SDG’nin cihatçılara güvenli bir çıkış rotası önerdiği; ancak, onların bu öneriyi reddettiği belirtiliyordu.
Garver, "Kaçan militanların oluşturduğu konvoydaki araçlarda sivillerin de bulunduğu gözlendi. Bu nedenle, sivil kaybı ve olası yan zararların önlenebilmesi için çarpışmaya girilmedi" dedi.
Koalisyon güçlerinin IŞİD cihatçılarını takip ettiklerini belirten Garver, detaya girmeyerek cihatçıların, bazı bölgelerinin halen IŞİD’in kontrolünde olan Türkiye - Suriye sınırının bulunduğu, kuzeye ilerledikten sonra dağıldıklarını belirtti.
Garver, "Halen devam eden bir operasyon olduğundan dolayı detaya girmeyeceğim; ancak, onları takip ediyoruz" dedi ve gitmesine izin verilen araçlarda militanlar, sivil rehineler ve kendi rızalarıyla IŞİD’liler ile birlikte hareket eden aile üyeleri gibi sivillerin olduğunu belirtti
Garver, "Onları sivil olarak değerlendirmeliyiz; bu yüzden ateş açmadık, sadece izledik" dedi ve IŞİD militanlarının SDG’nin Menbiç’i geri alma operasyonu sırasında, sivilleri de tehlikeye attığına dikkat çekti.
Garver, "Sivilleri devamlı olarak ateş hattına sürerek, vurulmalarını sağlamaya çalıştılar. Sanıyoruz bunu bir propaganda aracı olarak kullanmak istiyorlar" diye ekledi.
Suriye ve Irak’ta bir dizi yenilgi yaşayan cihatçılar, ellerinde tuttukları bölgeyi kaybetme baskısıyla karşılaştıklarında, sivilleri toplu bir şekilde rehin alıp, yanlarında götürerek bir tür güvenlik sağlamış oluyorlar.
