Dünya

ABD Ulusal Güvenlik Direktörü Ratcliffe'a göre Çin Amerika'ya yönelik en büyük tehdit

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü John Ratcliffe, Çin'in II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Amerika'ya yönelik en büyük tehdit olduğunu savundu.

ABD Ulusal Güvenlik Direktörü Ratcliffe'a göre Çin Amerika'ya yönelik en büyük tehdit
04-12-2020 18:16
Ankara

ABD Başkanı Donald Trump tarafından atanan Ratcliffe, Wall Street Journal gazetesinde yayımladığı makalede, "İstihbarat bilgileri açık ve net: Pekin, ABD'yi ve gezegenin geri kalanını ekonomik, teknolojik ve askeri olarak domine etmeyi hedefliyor." ifadelerini kullandı.

Çin'in kamuya ait girişimleri ve önde gelen şirketlerinin yalnızca Çin Komünist Partisinin (ÇKP) faaliyetleri için bir örtü olduğunu savunan Ratcliffe, "Ben bu ekonomik istihbarat yaklaşımını, 'Çal, taklit et, yerine geç' olarak adlandırıyorum. Çin, Amerikan şirketlerinden fikri mülkiyet hırsızlığı yapıyor, sonra teknolojiyi taklit ediyor ve sonunda küresel pazarda onların yerini alıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Trump yönetiminin Çin tehdidine karşı koymak için ulusal istihbarat bütçesinden 85 milyar dolarlık bir bölümünü bu alandaki çabalara ayırdığını ifade eden Ratcliffe, gelecek Biden yönetimine mesaj verdi.

Çin'in ABD ile ucu açık bir cepheleşmeye hazırlandığını savunan Ratcliffe, "Bu her kuşağın karşılaştığı bir meydan okuma. Amerikalılar her zaman tehditlere karşı koymayı bilmiştir. Faşizmi mağlup ederken, Demir Perde'yi yıkarken böyle oldu." ifadelerine yer verdi.

Pekin iddiaları reddetti

Öte yandan, Pekin yönetimi, Ratcliffe'ın iddialarını reddetti. Dışişleri Bakanı Hua Çunying, Ratcliffe'ın yazısını "yanlış bilgi, siyasi virüs ve yalan yayma girişimi" diye nitelendirerek, "Çin'i karalamak ve Çin tehdidini abartmak üzere tekrarlanan yalan ve dedikodular dışında yeni bir şey söylemiyor. ABD yönetiminin ilgili kurumlarının bir süredir ürettiği yalan manzumelerinden biri." olarak yorumladı.

ABD'de seçimi kaybeden ve görevi bırakmaya hazırlanan Trump yönetimi yetkililerinin son dönemde Çin karşıtı söylemlerini yoğunlaştırdığı gözlendi. Trump seçim kampanyası sırasında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sıkça Çin'i suçlarken, rakibi Joe Biden'ı "Çin'e yumuşak tavır almakla" suçlamıştı.

Biden yönetimi de kampanya sırasında Çin'in uluslararası ticaret kurallarına uymadığı, Çinli şirketlerin haksız sübvansiyonlarla desteklenmesinin uluslararası rekabete zarar verdiği ve Çinli şirketlerin Amerikan şirketlerinin teknolojik buluşlarını çaldığı değerlendirmelerinde bulunmuştu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP EDİN
ÇOK OKUNAN HABERLER
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR