“Sindirim sisteminin ağız boşluğu ile kalın bağırsak arasındaki tüm bölümlerini tutabilen iltihabi bir bağırsak hastalığı olarak” tanımlanan Crohn hastalığına yakalanan Ökkeş Yüksel, yaşadığı ızdırap dolu günleri anlatırken kendi durumunda olan hastalara da mesaj verdi.
Esnaflık yaparak geçimini sağlayan evli ve bir çocuk babası Ökkeş Yüksel, 2013 yılında şiddetli karın ağrıları, kramp, ishal, ateş, kilo kaybı, şişkinlik gibi şikayetlerle doktora gittiğini ancak, şikayetlerinin azalmak yerine daha da arttığını belirterek, “Tam 4 yıl boyunca Gaziantep ve İstanbul’da yaklaşık 25 sağlık merkezine gittim ama şikayetlerim azalmadı, aksine arttı. Tedavi olmak yerine yapılan hatalı müdahaleler ve ilaçlar yüzünden hastalığım daha da ilerledi. Bağırsakta sadece iltihabi bir durum varken hastalık ilerleyince ‘iki doku yüzeyi arasında normalde olmayan bir kanal’ olarak bilinen fistül oluştu. Fistüller bu hastalığın baş belasıdır. Daha sonra apseler oluştu. Cerrahi operasyonlarla karın bölgeme torba takıldı. Kolostomi torbasının takıldığı ilk gün artık sosyal hayatım bitmişti. Genç yaşta dışkımın karnımdan dışarı torbaya atılması bana çok ağır geliyordu.
Gittiğim doktorlar ‘kurtulma umudun yok, böyle kalacaksın, ameliyat etmesek daha iyi olur, iyileşemezsin, böyle devam et’ diyorlardı. O dönem 39 kiloya düştüm. Gittiğim tüm doktorların dedikleri artık hep aynıydı. Ömrünün sonuna kadar bu torba ile yaşamayı öğrenmem gerektiğini, kabullenmem gerektiğini söylüyorlardı” dedi.
İlk umut
Tüm umutlarını kaybettiği bir sırada internette dolaşırken sık sık hastalıklarla ilgili uyarıcı bilgilerini okuduğu Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü’yü takip etmeye başladığını belirten Ökkeş Yüksel, “Şansımı bir kez daha denemek istedim. Onlarca doktora gitmiştim. Bir doktora daha gitmekten bir şey kaybetmeyeceğimi düşündüm ama umudum da yoktu. Apar topar Adana’ya gelip Yüksel hocayla tanıştım. Kendisi beni önce dinledi, sonra muayene etti. Bana ‘Sen bu hastalıktan kurtulacaksın’ dedi. Rüyada gibiydim, inanamadım, yeniden umutlarım yeşermeye başlamıştı” şeklinde konuştu.
35 kiloya düşmüştüm
Hastalık döneminde 35 kiloya kadar düştüğünü söyleyen Ökkeş Yüksel, “Yüksel hoca bana bir yıl kadar bir tedavi süreci olacağını en başta söyledi. Sonrasında da hayatımı karartan Kolostomi torbasına artık ihtiyacımın kalmayacağını kendinden emin bir şekilde anlattı. Hemen hastaneye yatışım yapıldı ve 20 gün boyunca tedavi gördüm. Uyguladığı tedavi sayesinde bu sürede kendimi toparladım. Daha önceki doktorlar devamlı antibiyotik verirken, Prof. Dr. Gümürdülü, gıda takviyesi yaptı ve 53 kiloya çıktım” ifadelerini kullandı.
Hayatım normale döndü
Bir yıllık tedavi süreci sonunda artık bağırsaklarının normale döndüğünü ve kolostomi torbasından kurtulduğunu anlatan Ökkeş Yüksel, “Şu an hayatım normale döndü. Hiçbir sıkıntım yok. Evladıma artık rahatlıkla sarılabiliyorum. Sosyal hayatıma geri döndüm. İstediğim gibi yiyip içiyorum. Önce Allah sonra doktorum Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü sayesinde hayata tutundum. Beni iyileşemeyeceğime o kadar inandırmışlardı ki şimdi rüyada gibiyim. Bunun için her gün Allahım’a binlerce kez şükrederken, doktorumu da unutmuyorum. Allah ondan razı olsun” diye konuştu.
Esnaflık yaparak geçimini sağlayan evli ve bir çocuk babası Ökkeş Yüksel, 2013 yılında şiddetli karın ağrıları, kramp, ishal, ateş, kilo kaybı, şişkinlik gibi şikayetlerle doktora gittiğini ancak, şikayetlerinin azalmak yerine daha da arttığını belirterek, “Tam 4 yıl boyunca Gaziantep ve İstanbul’da yaklaşık 25 sağlık merkezine gittim ama şikayetlerim azalmadı, aksine arttı. Tedavi olmak yerine yapılan hatalı müdahaleler ve ilaçlar yüzünden hastalığım daha da ilerledi. Bağırsakta sadece iltihabi bir durum varken hastalık ilerleyince ‘iki doku yüzeyi arasında normalde olmayan bir kanal’ olarak bilinen fistül oluştu. Fistüller bu hastalığın baş belasıdır. Daha sonra apseler oluştu. Cerrahi operasyonlarla karın bölgeme torba takıldı. Kolostomi torbasının takıldığı ilk gün artık sosyal hayatım bitmişti. Genç yaşta dışkımın karnımdan dışarı torbaya atılması bana çok ağır geliyordu.
Gittiğim doktorlar ‘kurtulma umudun yok, böyle kalacaksın, ameliyat etmesek daha iyi olur, iyileşemezsin, böyle devam et’ diyorlardı. O dönem 39 kiloya düştüm. Gittiğim tüm doktorların dedikleri artık hep aynıydı. Ömrünün sonuna kadar bu torba ile yaşamayı öğrenmem gerektiğini, kabullenmem gerektiğini söylüyorlardı” dedi.
İlk umut
Tüm umutlarını kaybettiği bir sırada internette dolaşırken sık sık hastalıklarla ilgili uyarıcı bilgilerini okuduğu Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü’yü takip etmeye başladığını belirten Ökkeş Yüksel, “Şansımı bir kez daha denemek istedim. Onlarca doktora gitmiştim. Bir doktora daha gitmekten bir şey kaybetmeyeceğimi düşündüm ama umudum da yoktu. Apar topar Adana’ya gelip Yüksel hocayla tanıştım. Kendisi beni önce dinledi, sonra muayene etti. Bana ‘Sen bu hastalıktan kurtulacaksın’ dedi. Rüyada gibiydim, inanamadım, yeniden umutlarım yeşermeye başlamıştı” şeklinde konuştu.
35 kiloya düşmüştüm
Hastalık döneminde 35 kiloya kadar düştüğünü söyleyen Ökkeş Yüksel, “Yüksel hoca bana bir yıl kadar bir tedavi süreci olacağını en başta söyledi. Sonrasında da hayatımı karartan Kolostomi torbasına artık ihtiyacımın kalmayacağını kendinden emin bir şekilde anlattı. Hemen hastaneye yatışım yapıldı ve 20 gün boyunca tedavi gördüm. Uyguladığı tedavi sayesinde bu sürede kendimi toparladım. Daha önceki doktorlar devamlı antibiyotik verirken, Prof. Dr. Gümürdülü, gıda takviyesi yaptı ve 53 kiloya çıktım” ifadelerini kullandı.
Hayatım normale döndü
Bir yıllık tedavi süreci sonunda artık bağırsaklarının normale döndüğünü ve kolostomi torbasından kurtulduğunu anlatan Ökkeş Yüksel, “Şu an hayatım normale döndü. Hiçbir sıkıntım yok. Evladıma artık rahatlıkla sarılabiliyorum. Sosyal hayatıma geri döndüm. İstediğim gibi yiyip içiyorum. Önce Allah sonra doktorum Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü sayesinde hayata tutundum. Beni iyileşemeyeceğime o kadar inandırmışlardı ki şimdi rüyada gibiyim. Bunun için her gün Allahım’a binlerce kez şükrederken, doktorumu da unutmuyorum. Allah ondan razı olsun” diye konuştu.