Erkeklerin riski daha yüksek
Erkeklerin daha yüksek risk altında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Seyfeli, “Genelde hastalar uykuda horladıklarını veya nefeslerinin durduğunu fark edemedikleri için hastalığının tanısı çoğu zaman gözden kaçıyor. Sorunu fark eden kişiler de genellikle hastaların eşleri ya da yakınları oluyor. Erken tanının sağlanması açısından; uyku sırasında horlama, 10 sn ve üstünde nefes almada durma, gün içinde yorgunluk, kan basıncında yükseklik veya direnç oluşması gibi şikayetlerde zaman kaybedilmeden hekime başvurulması gerekiyor. Özellikle fazla kilolu (BMI>35) ve 50 yaş üstü erkeklerin uyku apnesi açısından değerlendirilmesi önem taşıyor” dedi.
Diyabet, hipertansiyon, kolesterolü olanlar dikkat!
Uyku apnesinin en sık kardiyovasküler hastalıklar ve onun risk faktörleri ile birlikte olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ergün Seyfeli, “Hipertansiyon, koroner arter hastalığı, felç, ritim bozukluğu ve kalp yetmezliği ile yakın ilişkide olduğu bilinen uyku apnesinin, eşlik ettiği kalp hastalıklarının daha kötü seyrettiğine ve bazı komplikasyonların da yaklaşık 6-7 kat arttığını söylüyor. Uyku apnesi ve kalp hastalıkları arasında birbirini tetikleyen farklı bir ilişki söz konusu. Çünküaraştırmalar, uyku apnesi sadece kalp hastalıklarına etken olmakla kalmadığını,kalp ve damar hastalıklarının da uyku apnesine neden olduğunu gösteriyor. Yani uyku apnesi hem neden hem de sonuç olabiliyor” diye konuştu.
Kalp yetmezliği tedavisi apne sıklığını azaltabiliyor
Uyku apnesinde kalp krizi riskinin apnesi olmayanlara göre 2 kat daha yüksek olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ergün Seyfeli, “Yapılan çalışmalarda kalp krizi veya kroner arter hastalıkları nedeniyle hastaneye yatırılanların yüzde 70 inde uyku apnesi bulunuyor. Kilo kontrolü, kalp yetmezliğinin tedavisi uyku apnesinin sıklığını azaltacaktır” ifadelerini kullandı.
Erkeklerin daha yüksek risk altında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Seyfeli, “Genelde hastalar uykuda horladıklarını veya nefeslerinin durduğunu fark edemedikleri için hastalığının tanısı çoğu zaman gözden kaçıyor. Sorunu fark eden kişiler de genellikle hastaların eşleri ya da yakınları oluyor. Erken tanının sağlanması açısından; uyku sırasında horlama, 10 sn ve üstünde nefes almada durma, gün içinde yorgunluk, kan basıncında yükseklik veya direnç oluşması gibi şikayetlerde zaman kaybedilmeden hekime başvurulması gerekiyor. Özellikle fazla kilolu (BMI>35) ve 50 yaş üstü erkeklerin uyku apnesi açısından değerlendirilmesi önem taşıyor” dedi.
Diyabet, hipertansiyon, kolesterolü olanlar dikkat!
Uyku apnesinin en sık kardiyovasküler hastalıklar ve onun risk faktörleri ile birlikte olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ergün Seyfeli, “Hipertansiyon, koroner arter hastalığı, felç, ritim bozukluğu ve kalp yetmezliği ile yakın ilişkide olduğu bilinen uyku apnesinin, eşlik ettiği kalp hastalıklarının daha kötü seyrettiğine ve bazı komplikasyonların da yaklaşık 6-7 kat arttığını söylüyor. Uyku apnesi ve kalp hastalıkları arasında birbirini tetikleyen farklı bir ilişki söz konusu. Çünküaraştırmalar, uyku apnesi sadece kalp hastalıklarına etken olmakla kalmadığını,kalp ve damar hastalıklarının da uyku apnesine neden olduğunu gösteriyor. Yani uyku apnesi hem neden hem de sonuç olabiliyor” diye konuştu.
Kalp yetmezliği tedavisi apne sıklığını azaltabiliyor
Uyku apnesinde kalp krizi riskinin apnesi olmayanlara göre 2 kat daha yüksek olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ergün Seyfeli, “Yapılan çalışmalarda kalp krizi veya kroner arter hastalıkları nedeniyle hastaneye yatırılanların yüzde 70 inde uyku apnesi bulunuyor. Kilo kontrolü, kalp yetmezliğinin tedavisi uyku apnesinin sıklığını azaltacaktır” ifadelerini kullandı.