Ordu
Ordu Sağlık Müdürlüğü Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Kerem Dost Bilmez, AA muhabirine, kentten Gaziantep, Hatay, Osmaniye ve Malatya'ya ilk etapta 60'a yakın sağlık personeli görevlendirildiğini söyledi.
UMKE gönüllüsü de olan Bilmez, bölgeye 4 UMKE acil müdahale aracı ve 11 ambulansla intikal ettiklerini, sahra hastanesinde, sahada enkaz başında ve hastaneye nakillerde hizmet verdiklerini belirtti.
Bilmez, ilk ekibin kente dönmesinin ardından da 50 kişilik diğer ekibin bölgeye sevk edildiğini anlattı.
7 aylık "Hamza" bebeğe ilk müdahaleyi yaptı
Acil tıp uzmanı Kubilay Vural da Osmaniye'deki yıkımı görünce büyük üzüntü yaşadığını vurguladı.
Çalışırken uykunun akıllarına gelmediğini ifade eden Vural, "Ne bulursak onu yedik, bulamadıysak yemedik. Bulduğumuz bisküviyi paylaştık. Bizim milletimiz çok büyük. Orada enkazları, acıları olmasına rağmen ekmeklerini bizimle paylaştılar." dedi.
Daha sonra gittiği Hatay'da itfaiye ekiplerinin enkazın altında kalan 7 aylık Hamza'ya ulaştığını aktaran Vural, şöyle devam etti:
"Çektikleri fotoğraflara, görüntülere baktık, ezilmemiş bebek yüz üstü vaziyette yatıyor. İnliyor, 140'ıncı saat artık açlıktan bitap düşmüş. Onu çıkarttıkları an, üstümdeki montla üşümesin diye sardım. O anki duyguyu anlatamam. Hep beraber ambulansa geçtik. Çocuğun üstünü soydum, tıbbi muayenesini yaptım. Kalp atışları 120, çocuk hala sıcak. Ses çıkıyor, emme refleksi var. Bunun tarifi yok."
Depremzedelerin metaneti sağlıkçıları etkiledi
Paramedik Onur Aydoğdu ise kaybedilen, erişilemeyen her can için kahrolduklarını, enkaz başında yakınlarını bekleyenlerin metaneti ve kendilerine olan desteklerinden çok etkilendiğini dile getirdi.
Osmaniye ve Malatya'da görev alan hemşire Kübra Bayrak, enkazda ulaştıkları her canlı ile güzel duygular, cansız bedenlerle de büyük üzüntü yaşadıklarını söyledi.
Enkaz altında 15 yaşında otizmli çocuğun bulunduğu noktaya yaklaştıkça bir melodi duyduklarını, şarkı söyler gibi mırıldandığını anladıklarını belirten Bayrak, "Hayatımda duyduğum en güzel melodiydi diyebilirim. Çünkü orada bir cana ulaşmaya çalıştık. Çocuğun sağ çıkması bizim için dünyalara bedeldi." ifadesini kullandı.
"İnsan dönerken bir yarısını orada bırakıyor"
Hemşire Elif Yeşim Baytar da enkazdan kızının cansız bedeni çıkartılan babanın hüznüne şahit olduğunu aktardı.
Başka bir enkazda aynı babayı tekrar görünce "Orada kızına ulaşıldı, şu an neden burada?" diye düşündüğünü ifade eden Baytar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O enkazda da babasını beklediğini öğrendim. Bizimle birlikte büyük bir umutla bekledi. Fakat babasının cansız bedenine ulaştık. Kulaklarımdan gerçekten silinmiyor. Orada bize, 'Teşekkür ederim, iyi ki varsınız, elinize sağlık' dedi. Gerçekten durum içler acısıydı ama bir cana olsun dokunabildiysek ne mutlu bize. Sadece, 'Ne kadar süre sahada olabiliriz' düşüncesindeydik. Dönmek istemedim. İnsan dönerken bir yarısını orada bırakıyor. Aklım hala orada. Yine gitmek için her zaman uygunum."
Radyoloji teknisyeni Mücahit Çağ ise Gaziantep'te sahra hastanelerinin kurulumuna destek verdiklerini kaydetti.