Ankara
Merkezi New York'ta bulunan Komiteden yapılan açıklamada, yağmurların ciddi ölçüde azalmasının ülkenin birçok kentinde gıda ve su kıtlıklarını neden olduğu ifade edildi.
Açıklamada, Afganistan'da kadın ve yardım görevlilerinin de aralarında olduğu sivillere yönelik saldırıların ülkenin birçok yerinde istikrarsızlığa yol açtığı belirtildi.
Ülkenin, bu saldırılar nedeniyle son haftalarda şiddet olaylarının arttığı bir dönemden geçtiği vurgulanan açıklamada, kuraklığın etkilerinin değerlendirilmesi amacıyla Afganistan'ın batı, güney ve doğusunda bulunan ve kıtlıktan en çok etkileneceği öngörülen Herat, Badghis, Paktiya, Helmand ve Host vilayetlerinde 484 kişi ile görüşüldüğü kaydedildi.
Açıklamada, söz konusu 484 kişinin çoğunun 2008'de 250 binden fazla kişinin yerlerinden edilmesine neden olan kuraklığın da mağduru olduğuna dikkati çekildi.
Toplumdakiler son 3 ayda gıda ve suya erişim için yaşadıkları yerlerden ayrıldı
Değerlendirmede görüşülen 484 kişinin yüzde 83'ünün beyanlarına göre, yaşadıkları toplumdakiler son 3 ayda gıda ve suya erişim için yaşadıkları yerlerden ayrıldı ve bazı ailelerde hayatta kalmak için varlıklarını, hayvanlarını sattı, öğün sayısını düşürdü ve çocuk yaşta evlilikler yaptı.
Katılımcıların yüzde 75'i su kaynaklarının tükendiği bölgelerde çatışmaların arttığını aktarırken, yüzde 81'i de 5 yaşından küçük çocuklarında ishal ve temiz su sorununa bağlı hastalıklar görüldüğünü söyledi.
484 kişinin yüzde 34'ü yetersiz beslenme, yüzde 29'u geçim kaynağı kaybını, yüzde 13'ü su kaynaklarının kurumasını ve yüzde 13'ü çatışmayı yerlerinden edilmenin başlıca nedeni olarak gösterdi.
Yüzde 40'ı suyun tükenmesinin etkilerini gördüklerini ve Helmand gibi birçok yerin gıda güvensizliği sonucunda ülke içinde yerlerinden edilenlere ev sahipliğini yaptığını kaydeden katılımcıların yüzde 3'üne göre ise kızlarını evlendirmeyi aile gelirini güvence altına almak olarak görüyor.
Kıtlık ve çatışmaların aynı dönemde olması Afganların belini daha da bükebilir
Açıklamada, Afganların yüzde 80'inin geçimlerinin yağmura dayalı tarım ve hayvancılığa bağlı olduğuna dikkati çekildi.
Yağışların az olduğu için geçim kaynaklarının önemli ölçüde azalması nedeniyle ülke genelinde gıda ve su kıtlığı yaşandığı belirtilen açıklamada, aynı zamanda kıtlığın vurduğu alanların birçoğunda çatışmaların arttığı kaydedildi.
Açıklamada, kıtlık ve şiddet olaylarındaki artışın çakışmasının, ekonomik çöküşün ve çok daha büyük bir istikrarsızlığın habercisi olduğu vurgulandı.
Beslenme bozuklukları özellikle bebek ve çocuklarda önemli ölçüde artacak
IRC Afganistan Yönetici Yardımcısı Nasir Rizaee'nin açıklamada yer alan değerlendirmelerine göre, kıtlık ve olası yerinden edilme Afganistan için yeni bir travma olabilir.
Nüfusun neredeyse yarısının gıda güvensizliği yaşadığını ve insanların geçinmekte zorlandığını belirten Rizaee, şunları kaydetti:
"Değerlendirmeye katılanların yüzde 98'i, kıtlık daha da kötüleştiğinden gıda fiyatlarında hızlı bir artış olduğunu, hayati önemi olan tahılların üretimindeki düşüşünde ekonominin ciddi olarak kötüye gitmesine neden olacağını ve savunmasız durumdaki aileler gıdaya erişemeyecekleri için en çok onların bu durumdan etkileneceğini düşünüyor."
Rizaee, gıda güvensizliğinin yanı sıra özellikle bebek ve çocuklarda beslenme bozukluklarının da önemli ölçüde artacağı uyarısında bulundu.
Afganistan'ın insani krizin modern yüzü olduğuna dikkati çeken Rizaee, Afganların güvenliği ve sağlıklarının güvene alınması için dünya liderlerinin acilen harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
