"Kadın Büyükusta" unvanına sahip Kübra, iki yıl üst üste Avrupa şampiyonu olarak kırılması zor bir rekora imza atmasının yanı sıra, elde ettiği dünya dereceleriyle de Türk kadın satranççılar arasında ilk akla gelen isimlerden biri olmayı başardı.
Kadınlar kategorisinde çok sayıda Türkiye şampiyonluğu bulunan başarılı sporcu, satrançta 22 yılı geride bırakmasına karşın yolculuğunun yeni başladığını ve hedeflerine ulaşmak için hiç durmadan çalışmaya devam edeceğini söyledi.
Kübra, AA muhabirine yaptığı açıklamada, satranca yeni sporcuların kazandırılması için bu branşa yatkın kişilerin küçük yaşta keşfedilmesi gerektiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Ülkemizin sporda daha çok başarı hikayesine ihtiyacı var. Genç ve dinamik nüfusu ile Türkiye, sportif başarıda büyük bir potansiyel barındırıyor. Tesislerimiz ve yetişmiş sportif uzmanlarımız var. Bunun yanında genç yeteneklere ulaşmakta ve onları spora kazandırmakta sorun yaşıyoruz. Ailelere burada önemli görev düşüyor. Her çocuğun bir sporcu olma potansiyeli olduğunu bilsinler. İlkokul öğretmenimin tavsiyesi ile satranç sporuna başladım. Antrenörümün yeteneğimi keşfetmesi ve ailemin bana inanmasıyla bugün satranç sporunda Milli Takım 'a kadar yükseldim. Satranç sayesinde maddi özgürlüğümü kazanıp, üniversite bitirdim. Bugün hem bir öğretmen hem de bir satranç sporcusu olarak ülkemi dünyada temsil ediyor, çocukları sporla buluşturmaya çalışıyorum. Aileler sadece sınavlara odaklanıyor ve çocuklarının yeteneklerini görmezden geliyorlar. Her çocuk mutlaka sanatsal ve sportif bir faaliyette bulunmalı. Satranç sporu çocuklara yenilgiden ders çıkartma, zamanı doğru kullanma ve verilen kararların sonuçlarıyla yüzleşme gibi birçok kazanımı çok küçük yaşta elde ettiriyor. Aileler çocuklarına mutlaka satrancı öğretsinler."
Amatör sporlarda sponsor desteğinin artırılması gerektiğini vurgulayan Kübra, "Sponsorlukların futbol , basketbol , voleybol dışında diğer branşlara daha çok yayılmasıyla, birçok branşta sportif başarıların artacağına, maddi desteklerle çok başarılı sporcuların yetişeceğine ve ailelerin çocuklarını spora yönlendirmede daha istekli olacağına inanıyorum. Bugün birçok branşta sponsor desteğiyle önemli başarılar yakalandı. Halter, güreş gibi branşların ardından okçuluk, cimnastik gibi branşlarda başarı gösteriyoruz. Ancak sadece başarı sonrası değil, sporcunun ve kulübün onlarca yıl süren yolculuğunda da sponsor desteği gerekiyor. Türkiye Satranç Federasyonu çok uzun yıllardır Türkiye İş Bankası ile çok başarılı bir ana sponsorluk yürütüyor. Türkiye'nin değerli kurumları ve kuruluşları bir branşın arkasında dursa, sporda bambaşka bir ülke oluruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Bir arada olmayı çok özlemişiz"
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bir yıldan fazla süre yüz yüze turnuvalardan uzak kaldıklarını aktaran milli sporcu, şunları kaydetti:
"Pandemide dijital dünyada satranç sporu yolculuğumuz hiç durmadı. Salonlardan evlerimize taşınıp, satranç sporuna kesintisiz devam ettik. Ancak ulusal ve uluslararası birçok şampiyonamız yapılamadı. Kademeli normalleşme ile birlikte Çorum'da Arzum Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası'nda yüz yüze mücadele etme şansı yakaladık. Bir arada olmayı, salonlarda o heyecanı tekrar yaşamayı çok özlemişiz. Bundan sonraki süreçte de satranç sporcuları olarak açık alanlarda ve salonlarda mücadeleye devam etmek istiyoruz. Türkiye Satranç Federasyonuna da pandemi koşullarında aldığı tedbirler ve 'Önce sağlık' dedikleri için teşekkür ederim. Türkiye Şampiyonası, pandemi şartlarında tüm tedbirler alınarak düzenlendi ve bundan sonra gerçekleştirilecek şampiyonalara örnek teşkil edecek bir etkinlik oldu. Umarız Kovid-19 kısa zamanda sona erer ve tüm dünya olarak normal hayatımıza dönebiliriz."