Kurtuluş Savaşı’nda yaptığı dillere destan savunması ile 8 Şubat 1921 tarihinde ünvana lâyık görülen şehrimizin direnişi, sadece Ankara’nın değil, düşmanın da dikkatini çekmiştir.
Verdün kahramanlığını kutsal bir olay olarak gören Fransızların savaşa komuta eden Generallerinden Abadie, yazdığı hatıralara “Türk Verdün’ü Gaziantep” ismini koymuştur.
25 AY SÜREN BİR DİRENİŞ
Gaziantep’in düşmana nasıl direndiğini, Doç. Dr. Yunus Emre Tansü şöyle anlatır:
“O zamanki adıyla Ayıntab kazasının 25 ay süren bir direnişi var. Önce İngiliz işgalinde daha sonra da 11 ay süren Fransız işgali döneminde Ayıntab’ı önce dışarıda daha sonra da şehir içinde savunuyorlar. Şahin Bey önce dışarıda savunuyor. Daha sonra şehri savunmaya başlıyorlar. Şahin Bey’den sonra şehrin savunmasını Özdemir Bey üstleniyor.
Bu dönemde Antep dışarıdan da bazı bazı destek almakla beraber 11 aylık bir süreç yaşıyor. Daha sonra destek tamamen kesiliyor. Açlık ve susuzluk başlıyor, hastalıklar şehri sarıyor. Acı zerdali tohumunu yiyip orada vefat edenler var. Kentteki hayvanları yiyorlar. En sonunda artık şehir savunulamayacak duruma gelince, Ankara Hükümeti’nin de muvafakatıyle şehir 6 Şubat 1921’den itibaren terk edilmeye başlanıyor."
FRANSIZLARIN ŞEHRE YAYILMASI
"Önce, bugünkü dokumacı heykelinin olduğu Ahmet Çelebi bölgesinden Fransız atları şehre yayılıyor. Şehirde kalması tehlikeli görülen mücahitler ve bunların aileleriyle birlikte yaklaşık 2 bin-2 bin 500 kişilik bir grup 6-7 ve 8 Şubat’ta buradan çıkarılıyor. En son Özdemir Bey çıkıyor. Geçici Kaymakamlık Hastane Başhekimi Doktor Mecit Barlas’a bırakılıyor. Mecit Barlas da şehri 9 Şubat 1921’de Fransızlara teslim ediyor.
BİR ŞEHRE ORANTISIZ GÜÇ KULLANDILAR
Fransızlar şehrin etrafına çok kuvvetli bir savunma duvarı yapıyorlar. Maraş’taki Kolordu bunu kıramıyor yani aslında Antep’e çoğu yerden yardım geliyor ama soğan halkası gibi düşünün: Savunmacılar içeride, etrafında güçlü bir Fransız savunması var. Bunun dışında da Türk müdafiler, Kuvay-ı Milliyeciler ve Kolordu zaman zaman saldırarak bu savunma hattını delmeye çalışıyorlar. Yani Fransızlar buraya çok önem veriyorlar; çünkü eğer Fransızlar Antep’i ele geçiremeselerdi Suriye’yi ellerinde tutamazlardı.
Yani Halep’in, Şam’ın ayakta kalması için Antep elzemdi. O yüzden bir şehre orantısız güç kullandılar. Obüs mermileriyle saldırdılar, savaşlarda bile kullanılmayacak ağır silahlarla Antep’e saldırdılar.
MECİT BARLAS ‘TESLİM OLUYORUM.’ DEDİĞİNDE İNANMIYORLAR"
Doç. Dr. Tansü, Gaziantep’in Türkiye’de gazi ünvanını taşıyan tek şehir olduğunun altını çizer ve ünvanın veriliş sürecinden bahseder:
“Gazi ünvanı teklifi meclise ortak bir kararla sunuluyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu sükûtun hatırasına Ayıntab kasabasına ‘Gaziayıntab ünvanını’ veriyor. Bura Türkiye’de gazi ünvanını taşıyan tek şehir. Birinci Meclis yani Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti veriyor bu ünvanı. Kanun çıkartıyor bununla ilgili. Bu kanun 8 Şubat 1921 tarihli yani Antep'in Fransızlara teslim olma görüşmeleri yapılırken aynı anda da Türkiye Büyük Millet Meclisi Antep’in acısına ortak olup, ona ‘Gazi’ ünvanını veriyor.
DÜNYA TARİHİNDE İLK VE TEK DEFA GAZİANTEP’TE ŞEHİR TESLİM OLDUĞU HALDE TÜRK BAYRAĞI İNDİRİLMİYOR
Hatta Fransızlar bile inanmıyorlar. Mecit Barlas ‘Teslim oluyorum.’ dediğinde inanmıyorlar. Kaledeki Türk bayrağını indirmesini istiyorlar. ‘Türk bayrağını indirmem.’ diyor. O yüzden beyaz bayrak, Türk bayrağıyla beraber asılı kalıyor.
Dünya tarihinde ilk ve tek defa Gaziantep’te şehir teslim olduğu halde Türk bayrağı indirilmiyor. Fransız bayrağı, beyaz bayrağın yerine çekiliyor yani Fransızların elinde kaldıkları 9 Şubat 1921’den tekrar Türklerin eline döndüğü 25 Aralık 1921 tarihine kadar olan sürede, Antep kalesinde Türk bayrağının yanında Fransız bayrağı beraber dalgalanıyor. Bu tek örnektir. O da Fransızların Türklerin kahramanlığına karşı bir hürmet nişanesi ya da çaresizliği ya da güçleri yetmiyor.
TÜRK VERDÜN’Ü GAZİANTEP
Hatta bununla ilgili Abadie’nin bir kitabı var. ‘Türk Verdün’ü’ diyor. 1870’te Almaya karşısında bütün Fransa yeniliyor. Her şehir düşüyor, Paris dahil. Verdün diye bir Fransız şehri var, bu şehir aylarca Almanlara direniyor. O yüzden Verdün kahramanlığı Fransızlar için kutsal bir olay. Savaşa komuta eden Generallerden birisi olan General Abadie yazdığı hatıralara ‘Türk Verdün’ü Gaziantep’ diye bir isim koyuyor.”
Haber: Başak AKAY
Fotoğraf: Asım MIHCIOĞLU
Verdün kahramanlığını kutsal bir olay olarak gören Fransızların savaşa komuta eden Generallerinden Abadie, yazdığı hatıralara “Türk Verdün’ü Gaziantep” ismini koymuştur.
25 AY SÜREN BİR DİRENİŞ
Gaziantep’in düşmana nasıl direndiğini, Doç. Dr. Yunus Emre Tansü şöyle anlatır:
“O zamanki adıyla Ayıntab kazasının 25 ay süren bir direnişi var. Önce İngiliz işgalinde daha sonra da 11 ay süren Fransız işgali döneminde Ayıntab’ı önce dışarıda daha sonra da şehir içinde savunuyorlar. Şahin Bey önce dışarıda savunuyor. Daha sonra şehri savunmaya başlıyorlar. Şahin Bey’den sonra şehrin savunmasını Özdemir Bey üstleniyor.
Bu dönemde Antep dışarıdan da bazı bazı destek almakla beraber 11 aylık bir süreç yaşıyor. Daha sonra destek tamamen kesiliyor. Açlık ve susuzluk başlıyor, hastalıklar şehri sarıyor. Acı zerdali tohumunu yiyip orada vefat edenler var. Kentteki hayvanları yiyorlar. En sonunda artık şehir savunulamayacak duruma gelince, Ankara Hükümeti’nin de muvafakatıyle şehir 6 Şubat 1921’den itibaren terk edilmeye başlanıyor."
FRANSIZLARIN ŞEHRE YAYILMASI
"Önce, bugünkü dokumacı heykelinin olduğu Ahmet Çelebi bölgesinden Fransız atları şehre yayılıyor. Şehirde kalması tehlikeli görülen mücahitler ve bunların aileleriyle birlikte yaklaşık 2 bin-2 bin 500 kişilik bir grup 6-7 ve 8 Şubat’ta buradan çıkarılıyor. En son Özdemir Bey çıkıyor. Geçici Kaymakamlık Hastane Başhekimi Doktor Mecit Barlas’a bırakılıyor. Mecit Barlas da şehri 9 Şubat 1921’de Fransızlara teslim ediyor.
BİR ŞEHRE ORANTISIZ GÜÇ KULLANDILAR
Fransızlar şehrin etrafına çok kuvvetli bir savunma duvarı yapıyorlar. Maraş’taki Kolordu bunu kıramıyor yani aslında Antep’e çoğu yerden yardım geliyor ama soğan halkası gibi düşünün: Savunmacılar içeride, etrafında güçlü bir Fransız savunması var. Bunun dışında da Türk müdafiler, Kuvay-ı Milliyeciler ve Kolordu zaman zaman saldırarak bu savunma hattını delmeye çalışıyorlar. Yani Fransızlar buraya çok önem veriyorlar; çünkü eğer Fransızlar Antep’i ele geçiremeselerdi Suriye’yi ellerinde tutamazlardı.
Yani Halep’in, Şam’ın ayakta kalması için Antep elzemdi. O yüzden bir şehre orantısız güç kullandılar. Obüs mermileriyle saldırdılar, savaşlarda bile kullanılmayacak ağır silahlarla Antep’e saldırdılar.
MECİT BARLAS ‘TESLİM OLUYORUM.’ DEDİĞİNDE İNANMIYORLAR"
Doç. Dr. Tansü, Gaziantep’in Türkiye’de gazi ünvanını taşıyan tek şehir olduğunun altını çizer ve ünvanın veriliş sürecinden bahseder:
“Gazi ünvanı teklifi meclise ortak bir kararla sunuluyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu sükûtun hatırasına Ayıntab kasabasına ‘Gaziayıntab ünvanını’ veriyor. Bura Türkiye’de gazi ünvanını taşıyan tek şehir. Birinci Meclis yani Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti veriyor bu ünvanı. Kanun çıkartıyor bununla ilgili. Bu kanun 8 Şubat 1921 tarihli yani Antep'in Fransızlara teslim olma görüşmeleri yapılırken aynı anda da Türkiye Büyük Millet Meclisi Antep’in acısına ortak olup, ona ‘Gazi’ ünvanını veriyor.
DÜNYA TARİHİNDE İLK VE TEK DEFA GAZİANTEP’TE ŞEHİR TESLİM OLDUĞU HALDE TÜRK BAYRAĞI İNDİRİLMİYOR
Hatta Fransızlar bile inanmıyorlar. Mecit Barlas ‘Teslim oluyorum.’ dediğinde inanmıyorlar. Kaledeki Türk bayrağını indirmesini istiyorlar. ‘Türk bayrağını indirmem.’ diyor. O yüzden beyaz bayrak, Türk bayrağıyla beraber asılı kalıyor.
Dünya tarihinde ilk ve tek defa Gaziantep’te şehir teslim olduğu halde Türk bayrağı indirilmiyor. Fransız bayrağı, beyaz bayrağın yerine çekiliyor yani Fransızların elinde kaldıkları 9 Şubat 1921’den tekrar Türklerin eline döndüğü 25 Aralık 1921 tarihine kadar olan sürede, Antep kalesinde Türk bayrağının yanında Fransız bayrağı beraber dalgalanıyor. Bu tek örnektir. O da Fransızların Türklerin kahramanlığına karşı bir hürmet nişanesi ya da çaresizliği ya da güçleri yetmiyor.
TÜRK VERDÜN’Ü GAZİANTEP
Hatta bununla ilgili Abadie’nin bir kitabı var. ‘Türk Verdün’ü’ diyor. 1870’te Almaya karşısında bütün Fransa yeniliyor. Her şehir düşüyor, Paris dahil. Verdün diye bir Fransız şehri var, bu şehir aylarca Almanlara direniyor. O yüzden Verdün kahramanlığı Fransızlar için kutsal bir olay. Savaşa komuta eden Generallerden birisi olan General Abadie yazdığı hatıralara ‘Türk Verdün’ü Gaziantep’ diye bir isim koyuyor.”
Haber: Başak AKAY
Fotoğraf: Asım MIHCIOĞLU