Münbiç
Suriye’nin kuzeyinde nüfusunun yüzde 99'u Arap olan Münbiç'teki terör örgütü YPG/PKK, sivilleri dayatmalarıyla bezdiriyor.
Örgüt, "zorunlu askerlik" adı altında zorla silahlı kadrosuna katma uygulamasına karşı çıkan Münbiç halkına taleplerini kabul ettirmek için baskılarını artırdı.
İç savaş öncesi yaklaşık 1 milyon sivilin yaşadığı ilçede, 2016'den beri varlık gösteren YPG/PKK'nın yeni uygulamaları yüzünden son dönemlerin en büyük yakıt krizi yaşanıyor.
İlçe genelinde çok sayıda akaryakıt istasyonu bulunmasına rağmen terör örgütü, tekelinde tuttuğu yakıtın sadece bir istasyon üzerinden satılmasına izin veriyor.
Daha önce araç sahiplerine her bir hafta için sadece 40 litre yakıt kotası belirleyen terör örgütü, bu süreyi 10 güne çıkardı.
Tarım arazilerinin sulanamadığı Münbiç'te siviller yakıt alabilmek için sabahın ilk ışıklarıyla benzin istasyonunda sıraya giriyor.
Yüzlerce aracın sırada beklediği istasyon, sadece 09.00-15.00 saatlerinde yakıt satışı yapıyor.
İstasyondaki yoğun kalabalık yüzünden aracına yakıt alamayanların çoğu karaborsadan iki katına yaklaşık 1500 Suriye lirasına (2,5 dolar) benzinin litresini satın almak zorunda kalıyor.
AA, Münbiç'teki yakıt krizini görüntüledi
AA muhabirleri, ilçede 10 gündür devam eden yakıt krizinde sıkıntı yaşayan sürücüleri ve araç kuyruklarını görüntüledi.
Yakıt istasyonu önünde bekleyen çoğu aracın içinde sürücüler bulunmuyor.
Aracına yakıt almak için saatlerdir bekleyen Münbiçli Muhammed Ebu Ali, AA muhabirine, "Yakıt krizinin ana nedeni; yakıt olmaması değil yakıt var ancak dağıtımı yapan istasyonlar yok. İlçe genelinde aynı anda tek bir istasyon üzerinden dağıtım yapılıyor. Benden önce sırada bekleyen 150'den fazla araç var." dedi.
Ebu Ali, satış yapan istasyon sahiplerinin genel olarak nizami çalışmadığını belirterek, "Araç sahiplerine her 10 gün için tahsis edilen 40 litrelik yakıt kotası çok az, yetmiyor. Her gün bu çileyi çekiyoruz" diye konuştu.
"Neden sadece tek bir istasyon üzerinden satış oluyor?"
Bir diğer Münbiçli Ebu Yusuf da terör örgütünün "tek istasyondan satış" sisteminden şikayet ederek, "Dağıtım için ilçede sadece bir istasyon belirliyorlar, bu büyük soruna yol açıyor. Bize büyük bir yük oluşturuyor. Sabah saat 5'te istasyona gelip sıraya giriyoruz ancak istasyon sahipleri, 14.00-15.00 saatlerinde istasyonları kapatıp gidiyor. Ertesi gün geliyoruz ancak birkaç araca yakıt verdikten sonra bize yakıtın kalmadığını söylüyorlar." diye konuştu.
Ebu Yusuf, aracına yakıt temin etmek için saatlerce sırada beklediğini ve çoğu zaman alamadan döndüğünü anlatarak, "Eskiden her 7 günde bir 40 litre yakıt satın alma hakkımız vardı, şimdi ise bu süre 10 güne yükseltildi. İlçede çok sayıda yakıt istasyonu var, neden sadece tek bir istasyon üzerinden satış oluyor? Neden dağıtım istasyonu sayısını yükseltmiyorlar? Bakın insanlar saatlerdir sırada, bazıları sabahın erken saatlerinde gelmelerine rağmen halen sıraları gelmedi." ifadelerini kullandı.
"Olan sivillere oluyor"
Benzin almak için istasyona gelen Ebu Hasan, saatlerdir sırada beklediğini söyleyerek, "5-6 gün önce bana tahsis edilen benzini aldım ama şu an bitti bitecek. Saat 06.00'dan beri sıradayım. Bana göre yakıt yeterli derecede yok." dedi.
Ebu Hasan, bazı istasyon sahiplerinin de durumu fırsata çevirdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Her istasyon için (YPG/PKK'nın belirlediği) bir denetimci var ancak o da sağlam çalışmıyor, olan sivillere oluyor. Öğle saatlerinde buralar daha da kalabalıktı. Yüzlerce araç sırada bekliyordu. İstasyon dışında karaborsada daha pahalıya benzin çok. Dışarıda benzinin litre fiyatını 1500 Suriye lirasına (2,5 dolar) satıyorlar. Sabahtan beri bekliyoruz."
Münbiç'te halk, YPG/PKK'ye karşı ayaklanmıştı
Münbiç'te, terör örgütü YPG/PKK'nın 31 Mayıs 2021'de "zorunlu askerlik" adı altında silahlı kadrosuna katmak için gençleri alıkoyma nedeniyle bölge halkıyla arasında gerginlik yaşanmıştı.
Terör örgütünün söz konusu uygulamasına karşı başlayan protestolarda, 8 sivil ölmüş, 27 sivil yaralanmıştı.
Gösterilerin ilçe geneline kısa sürede yayılmasının ardından YPG/PKK, Münbiç halkının sözde "zorunlu askerlik" uygulamasının durdurulması ve alıkonulanların serbest bırakılması taleplerini kabul etmiş ve bunun üzerine halk, eylemlerini durdurmuştu.