TBMM Başkanı Şentop, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile Başkanlık Divan salonunda görüştü. Şentop, Türkiye'nin Üçlü Mutabakat Muhtırasıyla altına imza atılan taahhütlere bağlı olduğuna dair açıklamalarını memnuniyetle not ettiklerini belirterek, “Muhtıra'da kayıtlı taahhütler açık ve nettir. Muhtıra, bize bir yol haritası sunmaktadır. Bu yol haritası üzerinde ilerleme sağlanan alanlar mevcuttur; bunları olumlu buluyoruz. Örneğin, savunma sanayindeki kısıtlamaların kaldırılması Meclisimizin İsveç'in NATO üyeliğine dair değerlendirmesinde olumlu hanede yer alacaktır” ifadelerini kullandı.
Terörle mücadele alanında somut adımların atılması gerektiğini kaydeden Şentop, “Özellikle terörle mücadele alanında somut ve sonuç alıcı adımlara ihtiyaç var. PKK/PYD/YPG, FETÖ ve DHKP-C'nin ülkenizdeki propaganda, finansman ve eleman devşirme faaliyetleri devam etmektedir. İade taleplerimiz konusunda ilerleme sağlanmamıştır. İsveç'in somut adımlar atarak bu terör örgütleri ve uzantılarının faaliyetlerine son vermesini bekliyoruz. Meclisimiz onlarca yıldır teröre on binlerce kurban veren bir halkın temsilcisidir. Her milletvekilimizin ya ailesinde, ya yakın çevresinde ya da seçmenleri arasında teröre kurban vermiş birileri vardır. FETÖ'nün kalkıştığı darbenin Meclis binamızda yol açtığı yıkımı biraz sonra bizzat göreceksiniz” şeklinde konuştu.
Şentop, şöyle devam etti:
“Türkiye, NATO'nun genişleme politikasına olumlu yaklaştığı gibi, İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğine de önyargısız ve prensip olarak olumlu yaklaşmaktadır. Bunu tutumumuzla da gösterdik. Daha ilk aşamada, NATO'nun Madrid toplantısında Türkiye üyelik sürecinize karşı çıkabilirdi, çıkmadı. İyi niyetle, oluşturulan üçlü mutabakata güvenerek sürecin başlamasına izin verdi. Ancak, Türkiye'nin endişelerinin ve taleplerinin tamamen haklı olduğunun altını çizmem gerekir. Siz ülkenizin güvenliğini güçlendirmek için NATO'ya üye olmak istiyorsunuz. Türkiye olarak biz de tam da bu sebeple NATO'dayız. Bugünün dünyasında, birleşik kaplar misali, bir ülkenin güvenliği başka ülkenin güvenliğinden geçer. Özellikle NATO ittifakı söz konusu ise, müttefikler kendi güvenliklerini diğerinin güvenliği ile eş tutmalı. İsveç'in güvenliğinin, Türkiye'nin güvenliğinden geçtiğini unutmak bir tezat teşkil eder. NATO konusunda, Türkiye'nin ayrıcalıklı konumunu da hatırlatmak isterim. Türkiye, NATO'nun en büyük iki askeri gücünden biridir ve 70 yıldır NATO'yu ayakta ve güçlü tutan iki ülkeden biridir. Birçok Avrupa ülkesi gibi, NATO içinde güvenlik desteği alan değil, sembolik katkısı olan değil, güvenlik desteği veren bir ülkedir. Bu sebeple, NATO içinde sözü ve kararı en önemli ülkelerin başında gelir.”
Konuk Başbakan Kristersson ise İsveç Anayasası'nda yıl sonuna kadar terörle mücadele konusunda değişiklik yapacaklarını kaydetti.
Ahmet Umur Öztürk
