Turizmi ile ön plana çıkan şehirlerden Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Kumkuyu mevkiine gelen tatilciler, pelikanların sürprizi ile karşılaşıyor.
Denizi ve kumsalı ile tatilcilerin özellikle tercih ettiği Kumkuyu mevkiinde 30 yılı aşkı süredir balık restoranı işleten 3 çocuk babası 69 yaşındaki İzzet Taşkan'ın 25 yıl önce yaralı bir pelikana sahip çıkmasıyla hem göç edemeyen hayvanların hem de Taşkan'ın hayatı renklendi.
25 yıl süre içinde 30'a yakın pelikanla ilgilenen, tedavisinden yiyecekleri balığa kadar her türlü ihtiyacını karşılayan Taşkan, son 10 yıldır yanından ayrılmayan 3 pelikanla da ayrı bir dostluk kurdu. Gün içinde denize açılan, tatilcilerin arasında yüzüp, sahil kenarında vatandaşların arasında gezen pelikanlar akşamları ise tekrar restorana dönüyor. Burada ilk önce Taşkan'ın yanında gelen pelikanlar onunla birlikte balıkların bulunduğu bölgeye geçerek karnını doyuruyor, ardından da alıştıkları sebil çeşmesinde susuzluklarını gideriyor, daha sonra ise mekanda müşterileri takip ediyorlar.
"Ağızlarının tadını biliyorlar, sadece levrek yiyorlar"
25 yıl önce yaralı bir pelikanla yolunun kesişmesiyle ilgisinin başladığını belirten restoran işletmecisi 69 yaşındaki İzzet Taşkan, "Burası balık restoranı olunca işimle de ilgili olduğu için ilgilenmeye başladım. Zaman içerisinde buranın amblemi oldular. Bizim kendi resmimizi koyacağımıza pelikanımızı koyduk. İnsanlar geldiği zaman ilk önce İzzet usta merhaba demez, pelikan nerede der" ifadelerini kullandı.
25 yıllık süreç içerisinde 30 civarında pelikana baktığını şuanda ise 3 tane olduğunu anımsatan Taşkan, bazılarının tedaviye götürdüğü hayvan hastanesinde öldüğünü, en iyi tedavisinin pansuman olduğu, bu sayede uzun yıllar yaşadıklarını kaydetti.
Şu anda ilgilendiği 3 pelikandan birinin ayağının yaralandığını dile getiren Taşkan, "Burada bulunanlar doğada uzun süre uçamayan ve yaralanıp tedavisi yapılanlar. Şu anda burada bulunanlar 10 sene önce gelmişti. İlk geldikleri zaman renkleri alacalı olur, sonradan beyaza bürünürler. Bunların her biri her gün yarım kilogram levrek yer. Ağızlarının tadını bilir. Pandemide Norveç uskumrusu aldık, biz seviyoruz yiyoruz, bunlar yemiyor. Alışmışlar levreğe, küçük balık da yemezler. Mersin'de doğada bir yaralı pelikan bulundumu, baksa baksa İzzet usta bakar diyerek getirirler. Bunlar her gün 1,5- 2 kilogram balık yerler. Hava soğuduğu zaman 2'şer tane balık da yiyebiliyorlar" diye konuştu.
"Balıksız olur, pelikansız olmaz"
Tatilcilerin ilk pelikanlara bakmak için geldiklerini aktaran Taşkan, "Ben de bu pelikanları bir sorumluluk içerisinde her sene yaza hazırlıyorum. Gelen insanlar ilk önce bunlara baktığı için bir görev gibi görüyorum. İzzet'in yeri yani Ekran Balık'ta, müzikte Joluio Iglesias ve pelikanlar olmazsa olmaz. Balık olmayabilir ama bu iki şey mutlaka olur" diyerek sözlerini tamamladı.
Öta yandan, sürekli bölgeye gelen tatilciler, özellikle pelikanları görmek istediklerini aktarırken, ilk defa gelenler de hoş bir sürprizle karşılaştıklarını ifade etti.
Halil İbrahim Varlı