Belçika Kralı'ndan Kongo özrü: Sömürgecilikle dolu vahşi bir tarih
GALERİNİN DEVAMI yaşanan George Floyd cinayetinden sonra siyahilere yönelik şiddet ve ayrımcılık faaliyetleri, geçmişte yaşanan sömürgecilik faaliyetlerini yeniden gündeme getirdi. Sömürgecilik faaliyetlerive kirli geçmişleri gün yüzüne çıkan devetlerden biri de Belçika oldu.">Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi'ye, Kongo'da sömürgeci dönemde yaşanan ve Kral 2. Leopold'ın sebep olduğı "şiddet olayları" ve "neden oldukları acılardan" derin üzüntü duyduğunu bildiren mektup gönderdi. ">dönemi yeniden gün yüzüne çıkardı. Özellikle sömürgecilik faaliyetlerinin yanı sıra işkence ve zulümle pek çok siyahinin ölümüne yol açan Leopold dönemi yeniden gündeme geldi">sonuna doğru sömürge altında bulunan bugünkü Kongo Demokratik Cumhuriyeti, dönemin en önemli üretim ihtiyaçlarından kauçuğuın merkezi konumundaydı.">lastik yapımında kullandığı kauçuğa duyulan ihtiyaç, Belçika Kralı Leopold'ı harekete geçirdi. Yardım etme bahanesiyle ele geçirilen Kongo'da tarihin en büyük vahşetlerinden biri yaşandı.">olan ülkeye giren Belçika Kralı, kısa süre içerisinde asıl amacını belli etti ve üretim tesislerinde Kongoluları adeta köle gibi kullandı. Ülkeyi devasa bir çalışma kampına dönüştüren Leopold, Kongoluları acımasızca, insanlık dışı bir ortamda çalışmaya zorladı.">yüzünden her gün pek çok insan ölüyordu. Leopold ise bu süreçte yalnızca cebini daha çok doldurmanın peşindeydi. Yeterince hızlı çalışmayan veya isyan çıkarmaya niyetlenen kişilerin ceza olarak elleri ve ayakları kesiliyordu.">için sömürge birlikleri, sınırlı sayıda verilen mühimmatlarınn harcanmaması adına, öldürülen, cezalandırılarn Kongoluların uzuvlarını Kraliyete gönderiyordu. ">daha acımasız yöntemler geliştirdi. Artık az çalışan ve borcunu ödeyemeyen yerlilerin kadınları rehin alınabiliyordu, üstelik bunu rahatça yapabilmeleri için bir yasa bile çıkarıldı.">20 milyon olan Kongo'nun nüfusu yaşanan bu katliamın ardından 9 milyona kadar düşmüştü. Dünyanın dört bir yanından gelen fotoğrafçılar ve din adamları bu vahşeti mümkün olduğunca insanlara duyurmaya çalışıyorlardı.">ışığında yeniden hatırlandı. Kral 2. Leopold, kendi mülkü ilan ettiği Kongo'yu yıllarca yağmalamış, milyonlarca kişinin ölümüne neden olmuş, cani uygulamalarıyla zaman içinde "Kongo Kasabı" olarak anılmıştı. ">çeşitli yerlerinde protesto ve gösterilerle karşılık buluyor Bu doğrultuda Belçika'nın ırkçılık ve sömürgecilik faaliyetlerinin atası kabul edilen Kral 2. Leopold'un büst ve heykellerini hedef almaya başlamış, Kral'ı anımsatan sokak isimleri, otobüs durakları ve heykellerin kaldırılması için kampanyalar gündeme getirilmişti.">Haber7 - ÖZEL
Katliam, sömürü, darbe ve işgaller üzerine inşa ettiği yerleşik düzeni çatırdayan Batılı ülkeler bir bir itiraf yarışına giriyor. Yüzyıllardır dünyanın dört bir yanında kan akıtıp ülkelerine sermaye transferi yapan Batılı devletlerin yetkilileri son dönemlerde adeta günah çıkarıyor.
ABD’den Almanya’ya, İtalya’dan İngiltere’ye, Belçika’dan Fransa’ya birçok üst düzey devlet yetkilisi, imza attıkları kanlı olayları itiraf ederek nedamet getiriyor. Son olarak İtalya’dan gelen darbe itirafı, Avrupa kıtasının hemen hemen tamamında yankı bulurken, Batılı liderlerin yakın tarihte gerçekleştirdiği “kanlı” itiraflarını HABER7 okurları için derledik…
KADDAFİ İTİRAFI
İTALYA: İtalya Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Antonio Tajani, “Kaddafi’nin öldürülmesine izin vermek büyük bir hataydı. Kaddafi bir demokrasi modeli olmayabilir ancak ölümüyle Kuzey Afrika'da istikrarsızlık başladı” dedi. (2023
SÖMÜRGE ÖZRÜ
ALMANYA: Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier: Sömürge yöneticileri olarak Almanlar da insanları baskı altında tuttu, sömürdü yağmaladı ve öldürdü. Sadece biz Almanlar değil, sömürge tarihi olan tüm Avrupa ülkeleri… Alman tarihinin bu kısmına karşı sorumluluğumuzla yüzleşmeliyiz.” (2021)
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier: Almanya insanları sömürdü, yağmaladı ve öldürdü
SOYKIRIMI TANIDILAR
ALMANYA: Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, 1904-1908 yılları arasında Namibya’da Alman İmparatorluğu’nun Herero ve Namalara yönelik katliamlarını soykırım olarak tanımayı kabul etti. Korgeneral Lothar von Trotha'nın emriyle işlenen vahşetin ‘soykırım’ olarak tanınması üzerinde anlaştıklarını açıkladı. Bakan Maas, “Namibya ile ortak tarihimizin en karanlık bölümüyle nasıl yüzleşeceğimiz konusunda anlaşmaya varmayı başardığımız için minnettarım. Almanya'nın tarihi ve ahlaki sorumluluğu ışığında Namibya'dan ve kurbanların torunlarından af dileyeceğiz” dedi. Almanya, 1904-1908 yıllarında Herero ve Nama halklarından 70 binden fazla kişiyi aç ve susuz bırakılarak toplama kamplarında öldürdü. (2021)
KATLİAMI KABULLENDİLER
ABD: 44’üncü ABD Başkanı Barack Obama, “Bazen aldığım kararlar sivillerin ölümüne yol açtı.” dedi. (2017)
ABD: Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), ABD öncülüğündeki DAEŞ karşıtı uluslararası koalisyonun, Suriye ve Irak'taki operasyonları sırasında 484 sivili "yanlışlıkla" öldürdüğünü açıkladı. CENTCOM, Ağustos 2014 ile Nisan 2017 arasında Irak ve Suriye'de 21 bin 35 hava saldırısı düzenlendiği ve bu saldırılara ilişkin 440 sivil kayıp ihbarı geldiğini duyurdu. (2017)
DARBE İTİRAFLARI
ABD: Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü, 1953 yılında İran'da düzenlenen darbedeki sorumluluğunu resmen kabul etti. Ulusal Güvenlik Arşivi'nin internet sitesinde Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası çerçevesinde yayımlanan belgeler, “Musaddık ve liderliğini yaptığı Ulusal Cephe Partisi hükümetinin devrilmesine yol açan askeri darbe, ABD dış politikası çerçevesinde CIA emriyle düzenlendiğini” resmen ortaya koydu. (2013)
ABD: Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, bir televizyon programında kendisini, “başka ülkelerde darbe planlamalarına yardımcı olmuş biri” olarak tanımladı. (2022)
Türkiye’de FETÖ’cü hainlerin kalkıştığı 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi gecesi Fox televizyonuna katılan Bolton, “Türk ordusuna Erdoğan’ın yıkmaya çalıştığı anayasayı koruma yetkisi verildiği” söyleminde bulunarak kalkışmaya destek verdi. Bolton, “Erdoğan devrilirse gözyaşı dökmem. Kalbimde Erdoğan için hiçbir merhamet yok” dedi. (2016)
“4,5 ASIR KAN AKITTIK!”
FRANSA: 22’inci Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac: “Biz dört buçuk asır boyunca Afrika’nın kanını akıttık. Sonra hammaddelerini gasp ettik, yağmaladık. Din adına kültürlerini yıktık. Bugün tabii bu nev’i şeyleri daha usturuplu, daha şık yapmak gerekiyor. Şimdi burs vererek en önemli beyinlerini aşırıyoruz. Sonra ‘Afrika elit çıkaramıyor’ diyoruz, onun pahasına zenginleştikten sonra ona ders veriyoruz.” (2001)
“CÜZDANIMIZDAKİ PARA SÖMÜRÜDEN GELİYOR!”
FRANSA: 22. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac: “Bir şey unutuluyor. Fransızların cüzdanındaki para sadece buradan değil belki, ama büyük bölümü yüzyıllardır Afrika’nın sömürülmesinden geliyor. Cömertlikten söz etmiyorum, bir parça sağduyu, adalet… Onlardan alınanın geri verilmesi için… Bu, yakın gelecekte karşılaşılabilecek çok kötü siyasi sonuçlar ve sarsıntılardan kaçınmak için o kadar gerekli ki!” (2007)
“SÖMÜRDÜK, ÖZÜR DİLERİZ”
FRANSA: 25. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, “Sömürgecilik Fransa Cumhuriyeti’nin büyük ve ciddi bir hatasıydı. Sömürgecilik barbarlıktı ve bununla yüzleşilmeli; ayrıca bütün kurbanlarından özür dilenmeliydi.” dedi. (2017)
FRANSA: 25. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ruanda ziyareti sırasında 1994 soykırımında sorumluluklarını kabul ettiğini ancak Fransa’nın suç ortağı olmadığını söyledi. Macron, “Fransa, bölgesel bir çatışmayı veya iç savaşı önlemek isteyerek aslında soykırım rejiminin yanında durduğunu anlamadı. Fransa, en açık görüşlü gözlemcilerin uyarılarını görmezden gelerek, tam olarak bundan kaçınmaya çalışsa bile, en kötüyle sonuçlanan bir döngüde ezici bir sorumluluk üstlendi. Fransa’nın bir görevi var, tarihle yüzleşmek ve gerçeğin incelenmesine çok uzun süre sessiz kalarak Ruanda halkının çektiği acıları tanımak.” dedi. (2021)
“DARBEYLE DEVİRDİK”
İNGİLTERE: Eski İngiltere Dışişleri Bakanı David Owen, daha önce ABD’nin Merkezi İstihbarat Örgütü’nün (CIA) ABD-İngiltere ortaklığında gerçekleştiğini kabul ettiği darbenin İngiltere tarafından da itiraf edilmesinin ülkenin güvenirliğine olumlu katkı sunacağını belirtti. 1977 ila 1979 arasında bakanlık yapan Owen, Musaddık’ın devrilmesinin yanlış bir adım olduğunu, demokratik bir İran’ın kurulması çabasına darbe vurduğunu ve şu anki rejimin ortaya çıkmasına yol açtığını ifade etti. (2023)
BİR SÖMÜRGE ÖZRÜ DAHA
BELÇİKA: Belçika Kralı Philippe. Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi’ye yazdığı mektubunda sömürge itirafında bulndu. Kral Philippe, Kongo ile Belçika’nın tarihi geçmişinin acılı periyotlar içerdiğine işaret ederek, “Geçmişte ortak hafızamızda hala yer eden kimi şiddet olayları ile birlikte zulme tanıklık edildi. Geçmişte yaşanan acılar için derin üzüntümü ifade etmek istiyorum. Belçika Parlamentosunun sömürgeci geçmişe ilişkin araştırma yapılmasına dair başlattığı çalışmaları destekliyorum.” sözlerini kullandı. (2020)
Belçika Kralı'ndan Kongo özrü: Sömürgecilikle dolu vahşi bir tarih
Kral 2. Leopold, kendi mülkü ilan ettiği Kongo'yu yıllarca yağmalamış, milyonlarca kişinin ölümüne neden olmuş, cani uygulamalarıyla zaman içinde "Kongo Kasabı" olarak anılıyor.
HEDEFLERİ TERÖR DEĞİL SİVİLLER
AVUSTRALYA: Avustralya Genelkurmay Başkanı Angus Campbell, 2020 yılında Avustralyalı askerlerin Afganistan'da 39 sivili öldürdüğünü itiraf etti. General Campbell, “Afganistan halkından, Avustralya Savunma Kuvvetleri adına, Avustralya askerlerinin herhangi bir suçu için içtenlikle ve kayıtsız şartsız özür dilerim.” dedi. Avustralyalı askerlerin Afganistan'da savaş suçu işlediğine dair iddiaları soruşturan Avustralya Savunma Kuvvetleri Genel Müfettişi tarafından hazırlanan rapor, 39 Afgan sivilin öldürüldüğünü ortaya koydu. (2020)
SOYKIRIMDA SUÇLULAR
HOLLANDA: Eski Hollanda Savunma Bakanı Joris Voorhoeve, “Birleşmiş Milletler, Srebrenitsa'da hava desteğine izin vermiş olsaydı, kitlesel katliamların önüne geçilebilecekti.” dedi. Hollanda Yüksek Mahkemesi, Yugoslavya İç Savaşı’nda en kitlesel ölümlerin yaşandığı Srebrenista’da 1995 yılında yaklaşık 300 Boşnak erkeğin öldürülmesinden Hollanda’nın kısmen sorumlu olduğuna hükmetti. Mahkeme yasadışı hareket ettiğini açıkladığı Hollanda askerlerini de suçlu buldu. (2019)