Diyorlar ki eskiler, bir satranç oyunu gibiydi bizdeki eski siyaset. Seçim zamanı gelince, herkes arayış içine girer vatandaşın karşısına çıkılırken şaibesiz tabiri caizse düzgün insan arayışına gidilirdi, siyaset vitrini başta olmak üzere her şey başka bir güzel olurdu. Diyorlar ve ekliyorlar satrancın kuralları vardır. Satranç akılla oynanır ve duygusal hamlelere yer yoktur. Önyargılar, içten pazarlıklar, ikiyüzlülükler, kırgınlık ve kızgınlıkla yapılan hamleler yarar değil zarar doğurur. Şimdi öylemi, önyargılar, pazarlıklar, ikiyüzlülük velhasıl bütün kötülükler siyasetle anılmaya başladı.
Ama şimdi bizdeki siyaset satranç değil, kahvehane kültüründen bir parça, “Okey’in yansımasıdır. Her seferinde yeniden karılır taşlar. Her seferinde farklı bir taş okeydir joker yerine geçer. Sahte okey vardır. Taş çalma vardır. Hile vardır, hurda vardır.
Okey oyunu gibi şans getirsin diye ıstaka değiştirirseniz, oda gelir memleketin içine eder. Gelmeyen tek taşa kızıp en sağlam seriyi bozabilirsiniz. Taşları karıştırıp karıştırıp yeniden kardığınızda ne çıkarsa bahtınızadır. Siyasette her yol mubahtır, kazanmak için her şey satılır.
Bizdeki siyaset, bir kaç oyuncuyla oynanır. Onlar nasıl isterse partiler öyle şekillenir. Taşları onlar karar. Adayları onlar seçer. Sağdakiler sola, soldakiler sağa savrulur. Aslında ne sağdakiler sağdır, ne de soldakiler sol. Eli güçlü olana taş çalmak serbesttir.
Bizdeki siyaset; yalanın, ikiyüzlülüğün, vefasızlığın, insan harcamanın meziyet olduğu, kendi koyduğu kurallara uymama, kendi koyduğu kuralları çiğneme becerisidir. Bunu yapanlara fırsat verilmemesi vatandaş olarak temennimizdir.
Gaziantep siyaseti tamamen oyunun, insan harcamanın merkezi konumu olma yolundadır.
Bilinçli seçmen bilinçli siyasetçiyi doğurur. Bilinçli siyasetçi de bulunduğu konumun değerini iyi bilir ve taşıdığı sorumluluğun hakkını verir. Bilinçli seçmen kendisini temsil edecek, kendisi adına hareket edecek kişileri belirlerken bazı kriterleri göz önüne alır. Temsilciler öncelikle temsil yetisine sahip olmalıdır. Çünkü vatandaşlık olgusu özel bir değerdir ve bu özel değerin temsilcileri de özel olmalıdır.. Ama gel gör ki ortalık toz duman... Her yerde aday adayı var. Sağınıza baksanız aday adayı, solunuza baksanız aday adayı. Adaylık nedenleri herkesin farklı!
Hepsi de iddialı. Hepsine sosyal medyada ahkâm kesiyor.
Kimileri gazetelere TV’lere demeçler veriyor.
Kimileri sokakta geziyor, teşkilatları ziyaret ediyor.
Kimileri aday olunca neler yapacaklarını anlatıyor.
Kimileri adaylık işini ranta çevirmiş.
Sanki o olmazsa TBMM eksik kalacak.
Sanki o olmazsa partisi kaybedecek.
Sanki o olmazsa ortalık toz duman olacak.
Yürüyün be aslan parçaları...
Siz yoksanız, her zaman eksiğiz çünkü...