07-08-2016 14:39
Gaziantep’te 15 Temmuz Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı’nda devam eden demokrasi nöbetine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. On binlerce kişi, ellerinde Türk bayrakları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın posterleriyle alana gelerek, darbe girişimini protesto etti.
Sunuculuğunu Gezegen Mehmet’in yaptığı gecede AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, birçok yerel ve ulusal televizyonun da canlı verdiği programda, eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e takıldı. Şamil Tayyar, Mehmet Gezegen’den Recep Tayyip Erdoğan şarkısını Fatma Şahin’e söyletmesini istedi. Gezegen, "Sayın vekilim, neden ısrarla başkanıma şarkı söyletmek istiyorsunuz?" diye sordu. O sırada mikrofonu eline alan Başkan Fatma Şahin, "Bende ‘r’lerde sorun var ya. Recep derken, Yecep diyorum ya. Şamil bey bana okutmaya çalışıyor. Oradan, onu yakalıyor" dedi.
Daha sonra mikrofonu alan Şamil Tayyar, tüm Türkiye’nin Fatma Şahin’i 28 harfle sevdiğini söyledi. Tayyar, "Sayın bakanım, biliyorsunuz 28 harfle konuşuyor. Bakan olduğu zaman beni aradı ve ’eşim İzzet bey, artık bakan oldun, şu konuşmanı düzelt’ diyor. Ben ne yapayım dedi. Sayın bakanım asla, dedim. Bu millet sizi 28 harfle sevdi. Böyle konuşmaya devam edin. Çünkü o kelimelere anlamı yükleyen o yürekten gelen duygudur samimiyettir. Sayın başkanımızda o samimiyet olduğu sürece, bırak 28 harfi tek harfle bile meramını anlatabilir" ifadelerini kaydetti.
Sıcağa rağmen nöbet tutan askerlerle, hainlerin karıştırılmaması için ricada bulunduğu belirten Gezegen Mehmet, vatandaşlara "Vatan hainleriyle vatan bekçilerini karıştırır mıyız?” diye sordu. Gezegen Mehmet’e, vatandaşların "Hayır" cevabı üzerine ise "En büyük asker bizim asker" sloganı attırdı.
Mehmet Gezegen, yalaka olduğu yönündeki eleştirilere de cevap verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 1996 yılında tanıdığını anlatan Gezegen Mehmet, "Bize yalaka diyorlar. 1993’te Kral FM’e başladığımda Tayyip beyi tanımıyordum. Gezegen Mehmet olarak, yıkıyorduk ortalığı o zaman. Cumhurbaşkanımız ile 1996 yılında tanıştım. Cumhurbaşkanımız yüzünden Cem Uzan ile kötü olduk. Hayatımda en değer verdiğim kral FM’den hüngür hüngür ağlayarak ayrıldım, canlı yayında istifa ettim. Best FM’e gittim. Ben yine Kral FM’deyim. Benim hayatımda ne değişti, evet sadece Cem Uzan yok. Eğer ülkesine hizmet eden adamı sevmek, yol hastane yapan, çalışan kadroları sevmek, şerefsizler millete saldırırken, onların karşısına çıkıp, ‘ben kefenimi giydim, milletim ile birlikte meydanlardayım’ diyeni sevmek yalakalıksa ben yalakayım, biz yalakayız, hepimiz yalakayız" dedi.
Gezegen Mehmet, bazı köşe yazarları ve gazetecilerin meydanları dolaşan sanatçıları beğenmediğini söyleyerek, kendileri ile dalga geçildiğini ifade etti.
Milyonlarca hayranı ve takipçisi olan sanatçıların gezi olaylarında meydanlara çıktığını anlatan Gezegen Mehmet, "Bu meydanlarda dolaşan sanatçıları beğenmiyorlar. ’Yani bunlar mı sanatçı’ diyorlar. Bizi beğenmiyorlar. Gezegen Mehmet, Afrikalı Ali, Hop dedik Ayhan, böyle dalga geçiyorlar bizimle. Türkiye’nin milyonlarca hayranı, takipçisi olan sanatçısı meydanlara çıktı da biz mi durduk. Onlar gezi olaylarında çıktılar, hepsi birden. Biz de milletimize tehdit olduğunda çıktık. Milletimiz için çıktık sokaklara. Beğenmiyorsanız, biz buradayız buyurun siz de gelin. Ne olursa olsun, kimseyi dışlamıyoruz" dedi.
Gezegen Mehmet’e teselli veren Milletvekili Şamil Tayyar ise, "Hem seni, hem de buradaki çok değerli sanatçı kardeşlerimizi çok seviyoruz. Gezi olaylarında bira şişesinden iktidar cini çıkartmaya çalışan sözde sanatçılarla, tankın paletlerine kafasını, gövdesini koyan bu yiğit insanları ayırt ediyoruz. Aranızdaki farkın farkındayız, her şeyi biliyoruz" ifadelerini kullandı.
Daha sonra mikrofonu alan Doğuş ise, "Bizim de milyonlarca takipçimiz var ama onlar şovunu yapsın, biz halkla iç içe olalım" dedi.
Gezi eylemlerine katılanları eleştirerek konuşmasını sürdüren Gezegen Mehmet, "Böyle bir darbe girişimi başka bir ülkede olsa, o ülke insanları bankamatiklere, marketlere koşar, siz meydanlara koştunuz meydanlara. Aramızda şuan olmayan bankamatiklere koşanları da biliyoruz. Marketlerde kuyruğa girenleri de biliyoruz. O geziciler varya o geziciler ahh ah. Onlar gezi olaylarında meydanlara, darbe olunca marketlere, bankamatilere koşuyorlar. Yazıklar olsun. Yok yok, onları da kabul ediyoruz. Korkmuş olabilirler" diye konuştu.
Gecede tek tek söz alan ünlüler, 15 Temmuz akşamı yaşandıkları anlatarak, darbe girişimi ve sonrasındaki süreç ile ilgili düşüncelerini aktardı.
Sunucu ve oyuncu Uğur Arslan, final akşamında Gaziantep demokrasi meydanında olacağını söyleyerek, "Gazanız mübarek olsun Gaziantep. Allah bir daha böyle bir sıkıntı yaşatmasın bizlere. Allah çocuklarımıza bağımsız, özgür ve güçlü bir Türkiye bırakmayı nasip eylesin. Belki farklı diller konuşuyor olabilirsiniz, farklı partilere oy veriyor olabilirsiniz, farklı düşüncelere inanıyor olabilirsiniz ama ay yıldızlı bayraklar altında hepiniz o kadar güzelsiniz ki, Allah bu güzelliğimizi bozmasın inşallah"’ diyerek sözlerini vatandaşlarla birlikte okuduğu İstiklal Marşının dizeleri ile bitirdi.
Ünlü şarkıcı Doğuş ise konuşmasında, "Ayın 15’inden beridir sanatçılarımızla il il, ilçe ilçe geziyoruz Buradaki kardeşlerimizle duygularımız hep aynı. Bu şerefsizlere bir mesajım var benim. Üç beş tane çapulcu geleceksiniz Türkiye’yi alacaksınız ha. Eğer yiyorsa Gaziantep’ten bir mahalle alın da görelim sizi. Benim de ikiz çocuklarım oldu. Allah hepinizden razı olsun, çünkü biz sizlerin sayesinde doğacak yarını çocuklarımız için güzel bir şekilde hazırlayacağız. Peygamber efendimizi rüyasında gördüğünü iddia eden şahsa söylüyorum buradan. Madem böyle bir şey iddia ediyorsun, o zaman nasıl darbe planı yaparak sivil halka kurşun sıkıyorsun. Seni Allah’a değil kör şeytana havale ediyorum" diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy’un mısraları ile sözlerine başlayan Ahmet Selçuk İlkan, 15 Temmuz gecesi ve sonraki sürecin ardından marş yazdığını söyledi. Marşı ilk kez Gaziantep’te okunacağını anlatan İlkan, "Bu bayrak uğruna, bu ülke uğruna yalnız 246 şehit değil, 80 milyon o gece canını verebilirdi. O gece bütün Türkiye erişilmez bir destan yazdı. Son nefesimizi verene kadar da bu vatan böyle şahlanacak böyle dalgalanacak bayraklarıyla" dedi.
Ünlü sanatçılardan İzzet Yıldızhan da, "Cumhurbaşkanımızın sokaklara dökülün demesinden itibaren her gün sokaklardayız. Bu topraklar için bu bayrak bu vatan için hepimiz canımızı vermeye hazırız. Bu ülkeyi kurtaran gerçek kahramanlar sizlersiniz. Başta başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sonrasında sizlere bu ülkeyi kurtardığınız için teşekkür ederim" diye konuştu.
TRT Spor sunucularından Ersin Düzen, kalkışma gecesi işgal edilen TRT’nin geri alınması için kendisinin de mücadele ettiğini belirtti. Düzen, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Ben bu ülkenin bir vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum. 15 Temmuz gecesinde TRT Genel Müdürlüğü’nün bulunduğu ORAN’da TRT teröristler tarafından işgal edildikten sonra tekrar geri almaktan o mücadelenin içerisinde yer almaktan gurur duyuyorum. Aynı zamanda o geceden bu yana her gece buradaki değerli insanlarla beraber il il, meydan meydan dolaştık sizin aranızdaydık. Sizinle birlikte olduğum için mutluyum, gururluyum bundan sonra da bu mücadelemiz devam edecek. Cumhurbaşkanımla, Başkomutan ile gurur duyuyorum Allah onu başımızdan eksik etmesin ve Cumhurbaşkanımızın davası milletin bizlerin davasıdır. Her zaman olduğu gibi bundan sonra da onun yolunda yürümeye devam edeceğiz."
Mehmet Gezegen’in "Yaşlanmayan sanatçı. Babam da dinlerde ben de dinliyorum" diyerek anons ettiği Sinan Özen ise, "Bizim bu birlik ve beraberliğimiz olduğu sürece bu bayrak altında bu coşku olduğu sürece sözün bittiği yerdir. Ne mutlu Türküm diyene" dedi.
Faik Öztürk ise Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan’ın oteline yapılan baskını ve Cumhurbaşkanının 15 dakikayla saldırıdan kurtulmasını hatırlattı. Öztürk, "2002 yılında kefenini giyip bu yola çıkan, karşılaşmadığı ve uğramadığı olaylar kalmayan bir Başkomutan’ın hizmetkarı ve Cumhurbaşkanımıza inanan, güvenen bir insan olarak karşınızdayım. Allah onu başımızdan eksik etmesin. Allah Cumhurbaşkanımızı 10 dakikayla korudu. Her zaman verilmiş sadakası olan bir insan Türkiye için çok büyük bir şans" dedi.
Milletvekili Şamil Tayyar ise konuşmasında, darbecilerin yüzleri yaralı ve iç çamaşırları ile görüntülerinin yansımasını eleştirenlere Adnan Menderes’in idam sehpasındaki görüntülerini hatırlattı. Üniformaları ile darbe yapmak isteyenlerin iç çamaşırları ile hesap verdiğini vurgulayan Tayyar, "Darbecilerin iç çamaşırları ile hani son günlerde gazetelere ve televizyonlara yansıyan bazı görüntüler var. 15 Temmuz gecesi bu ülkeyi kana bulayan hainlerin, şerefsizlerin, namussuzların, haysiyetsizlerin görüntüleri var. Onlar darbe yapacaklardı. Hükümeti devireceklerdi, üniformayla. Ama şimdi donlarıyla hesap veriyorlar. Bunlar birçok yerde eleştirildi. ‘Yazık günah değil mi, bunların yüzleri yaralı, bereli. O görüntüleri niye yayınlıyorsunuz diyenlere Menderes’i hatırlatıyorum. 1960 askeri darbesi yaşandıktan sonra rahmetli Menderes’in idamın sehpalarındaki görüntülerini bizim hafızamıza kazıdılar. Ne zaman biri başbakanlık koltuğuna Menderes’in idam sehpasındaki fotoğrafını bize hatırlattılar. Dediler ki ya bizim dediklerimizi yaparsınız ya da idam sehpasına gidersiniz. Şimdi o hainlere biz yeni bir fotoğraf hazırladık. Şimdi biz sizlerin desteğiyle diyoruz ki o görüntüleri o darbeci hain haysiyetsizlerin fotoğrafını hafızınıza kazıyın. Bir namussuz darbe yapmaya yeltense o fotoğrafı hatırlayacak ki, ne olacağını bilecek. Türkiye’de bırak darbe yapmayı darbe yapmanın hayalinin bile kuramayacaklar" diye konuştu.
Alandan yükselen idam sesleri üzerine ise Tayyar, idam için anayasa değişikliği gerektiğini kaydetti. AK Parti’nin de Anayasa değişikliğine milletvekili sayısının yetmediğini belirten Tayyar, "Bu kardeşlerim idam diye bağırıyor. İdam cezasının yeniden getirilmesi için anayasa da değişiklik gerekiyor. Bizim sayımız buna yetmiyor. Başka partilerin desteğine ihtiyacımız var. Parlamentoda bir mutabakat arayışı var. Eğer mutabakat olursa, bu mümkün olabilir" dedi.
Tayyar kendisinin de idamdan yana olduğunu vurgulayarak, "Eğer imkanım olsa idam cezasını getirir, şerefsizleri demokrasi meydanında asarım. Bu ahlaksızlar, haysiyetsizler layık oldukları cezaya çarptırılacaktır. Bundan hiç kimsenin kurtulması mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
Programda Şahinbey Belediyesi tarafından hazırlanan ve ay yıldızla süslenen aşure yemekleri de ikram edildi.
Sunuculuğunu Gezegen Mehmet’in yaptığı gecede AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, birçok yerel ve ulusal televizyonun da canlı verdiği programda, eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e takıldı. Şamil Tayyar, Mehmet Gezegen’den Recep Tayyip Erdoğan şarkısını Fatma Şahin’e söyletmesini istedi. Gezegen, "Sayın vekilim, neden ısrarla başkanıma şarkı söyletmek istiyorsunuz?" diye sordu. O sırada mikrofonu eline alan Başkan Fatma Şahin, "Bende ‘r’lerde sorun var ya. Recep derken, Yecep diyorum ya. Şamil bey bana okutmaya çalışıyor. Oradan, onu yakalıyor" dedi.
Daha sonra mikrofonu alan Şamil Tayyar, tüm Türkiye’nin Fatma Şahin’i 28 harfle sevdiğini söyledi. Tayyar, "Sayın bakanım, biliyorsunuz 28 harfle konuşuyor. Bakan olduğu zaman beni aradı ve ’eşim İzzet bey, artık bakan oldun, şu konuşmanı düzelt’ diyor. Ben ne yapayım dedi. Sayın bakanım asla, dedim. Bu millet sizi 28 harfle sevdi. Böyle konuşmaya devam edin. Çünkü o kelimelere anlamı yükleyen o yürekten gelen duygudur samimiyettir. Sayın başkanımızda o samimiyet olduğu sürece, bırak 28 harfi tek harfle bile meramını anlatabilir" ifadelerini kaydetti.
Sıcağa rağmen nöbet tutan askerlerle, hainlerin karıştırılmaması için ricada bulunduğu belirten Gezegen Mehmet, vatandaşlara "Vatan hainleriyle vatan bekçilerini karıştırır mıyız?” diye sordu. Gezegen Mehmet’e, vatandaşların "Hayır" cevabı üzerine ise "En büyük asker bizim asker" sloganı attırdı.
"Ben Yalakayım"
Mehmet Gezegen, yalaka olduğu yönündeki eleştirilere de cevap verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 1996 yılında tanıdığını anlatan Gezegen Mehmet, "Bize yalaka diyorlar. 1993’te Kral FM’e başladığımda Tayyip beyi tanımıyordum. Gezegen Mehmet olarak, yıkıyorduk ortalığı o zaman. Cumhurbaşkanımız ile 1996 yılında tanıştım. Cumhurbaşkanımız yüzünden Cem Uzan ile kötü olduk. Hayatımda en değer verdiğim kral FM’den hüngür hüngür ağlayarak ayrıldım, canlı yayında istifa ettim. Best FM’e gittim. Ben yine Kral FM’deyim. Benim hayatımda ne değişti, evet sadece Cem Uzan yok. Eğer ülkesine hizmet eden adamı sevmek, yol hastane yapan, çalışan kadroları sevmek, şerefsizler millete saldırırken, onların karşısına çıkıp, ‘ben kefenimi giydim, milletim ile birlikte meydanlardayım’ diyeni sevmek yalakalıksa ben yalakayım, biz yalakayız, hepimiz yalakayız" dedi.
Gezegen Mehmet, bazı köşe yazarları ve gazetecilerin meydanları dolaşan sanatçıları beğenmediğini söyleyerek, kendileri ile dalga geçildiğini ifade etti.
Milyonlarca hayranı ve takipçisi olan sanatçıların gezi olaylarında meydanlara çıktığını anlatan Gezegen Mehmet, "Bu meydanlarda dolaşan sanatçıları beğenmiyorlar. ’Yani bunlar mı sanatçı’ diyorlar. Bizi beğenmiyorlar. Gezegen Mehmet, Afrikalı Ali, Hop dedik Ayhan, böyle dalga geçiyorlar bizimle. Türkiye’nin milyonlarca hayranı, takipçisi olan sanatçısı meydanlara çıktı da biz mi durduk. Onlar gezi olaylarında çıktılar, hepsi birden. Biz de milletimize tehdit olduğunda çıktık. Milletimiz için çıktık sokaklara. Beğenmiyorsanız, biz buradayız buyurun siz de gelin. Ne olursa olsun, kimseyi dışlamıyoruz" dedi.
Doğuş: "Onlar şovunu yapsın, biz halkla iç içe olalım"
Gezegen Mehmet’e teselli veren Milletvekili Şamil Tayyar ise, "Hem seni, hem de buradaki çok değerli sanatçı kardeşlerimizi çok seviyoruz. Gezi olaylarında bira şişesinden iktidar cini çıkartmaya çalışan sözde sanatçılarla, tankın paletlerine kafasını, gövdesini koyan bu yiğit insanları ayırt ediyoruz. Aranızdaki farkın farkındayız, her şeyi biliyoruz" ifadelerini kullandı.
Daha sonra mikrofonu alan Doğuş ise, "Bizim de milyonlarca takipçimiz var ama onlar şovunu yapsın, biz halkla iç içe olalım" dedi.
"Gezi’de meydanlara, darbede marketlere koşuyorlar"
Gezi eylemlerine katılanları eleştirerek konuşmasını sürdüren Gezegen Mehmet, "Böyle bir darbe girişimi başka bir ülkede olsa, o ülke insanları bankamatiklere, marketlere koşar, siz meydanlara koştunuz meydanlara. Aramızda şuan olmayan bankamatiklere koşanları da biliyoruz. Marketlerde kuyruğa girenleri de biliyoruz. O geziciler varya o geziciler ahh ah. Onlar gezi olaylarında meydanlara, darbe olunca marketlere, bankamatilere koşuyorlar. Yazıklar olsun. Yok yok, onları da kabul ediyoruz. Korkmuş olabilirler" diye konuştu.
Uğur Arslan İstiklal Marşı’nın bir kıtasını okudu
Gecede tek tek söz alan ünlüler, 15 Temmuz akşamı yaşandıkları anlatarak, darbe girişimi ve sonrasındaki süreç ile ilgili düşüncelerini aktardı.
Sunucu ve oyuncu Uğur Arslan, final akşamında Gaziantep demokrasi meydanında olacağını söyleyerek, "Gazanız mübarek olsun Gaziantep. Allah bir daha böyle bir sıkıntı yaşatmasın bizlere. Allah çocuklarımıza bağımsız, özgür ve güçlü bir Türkiye bırakmayı nasip eylesin. Belki farklı diller konuşuyor olabilirsiniz, farklı partilere oy veriyor olabilirsiniz, farklı düşüncelere inanıyor olabilirsiniz ama ay yıldızlı bayraklar altında hepiniz o kadar güzelsiniz ki, Allah bu güzelliğimizi bozmasın inşallah"’ diyerek sözlerini vatandaşlarla birlikte okuduğu İstiklal Marşının dizeleri ile bitirdi.
"Gaziantep’ten bir mahalle alın da görelim"
Ünlü şarkıcı Doğuş ise konuşmasında, "Ayın 15’inden beridir sanatçılarımızla il il, ilçe ilçe geziyoruz Buradaki kardeşlerimizle duygularımız hep aynı. Bu şerefsizlere bir mesajım var benim. Üç beş tane çapulcu geleceksiniz Türkiye’yi alacaksınız ha. Eğer yiyorsa Gaziantep’ten bir mahalle alın da görelim sizi. Benim de ikiz çocuklarım oldu. Allah hepinizden razı olsun, çünkü biz sizlerin sayesinde doğacak yarını çocuklarımız için güzel bir şekilde hazırlayacağız. Peygamber efendimizi rüyasında gördüğünü iddia eden şahsa söylüyorum buradan. Madem böyle bir şey iddia ediyorsun, o zaman nasıl darbe planı yaparak sivil halka kurşun sıkıyorsun. Seni Allah’a değil kör şeytana havale ediyorum" diye konuştu.
Ahmet Selçuk İlkan: "80 milyon o gece canını verebilirdi"
Mehmet Akif Ersoy’un mısraları ile sözlerine başlayan Ahmet Selçuk İlkan, 15 Temmuz gecesi ve sonraki sürecin ardından marş yazdığını söyledi. Marşı ilk kez Gaziantep’te okunacağını anlatan İlkan, "Bu bayrak uğruna, bu ülke uğruna yalnız 246 şehit değil, 80 milyon o gece canını verebilirdi. O gece bütün Türkiye erişilmez bir destan yazdı. Son nefesimizi verene kadar da bu vatan böyle şahlanacak böyle dalgalanacak bayraklarıyla" dedi.
İzzet Yıldızhan: "Hepimiz canımızı vermeye hazırız"
Ünlü sanatçılardan İzzet Yıldızhan da, "Cumhurbaşkanımızın sokaklara dökülün demesinden itibaren her gün sokaklardayız. Bu topraklar için bu bayrak bu vatan için hepimiz canımızı vermeye hazırız. Bu ülkeyi kurtaran gerçek kahramanlar sizlersiniz. Başta başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sonrasında sizlere bu ülkeyi kurtardığınız için teşekkür ederim" diye konuştu.
Ersin Düzen: "Bu ülke vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum"
TRT Spor sunucularından Ersin Düzen, kalkışma gecesi işgal edilen TRT’nin geri alınması için kendisinin de mücadele ettiğini belirtti. Düzen, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Ben bu ülkenin bir vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum. 15 Temmuz gecesinde TRT Genel Müdürlüğü’nün bulunduğu ORAN’da TRT teröristler tarafından işgal edildikten sonra tekrar geri almaktan o mücadelenin içerisinde yer almaktan gurur duyuyorum. Aynı zamanda o geceden bu yana her gece buradaki değerli insanlarla beraber il il, meydan meydan dolaştık sizin aranızdaydık. Sizinle birlikte olduğum için mutluyum, gururluyum bundan sonra da bu mücadelemiz devam edecek. Cumhurbaşkanımla, Başkomutan ile gurur duyuyorum Allah onu başımızdan eksik etmesin ve Cumhurbaşkanımızın davası milletin bizlerin davasıdır. Her zaman olduğu gibi bundan sonra da onun yolunda yürümeye devam edeceğiz."
Sinan Özen: "Ne mutlu Türküm diyene"
Mehmet Gezegen’in "Yaşlanmayan sanatçı. Babam da dinlerde ben de dinliyorum" diyerek anons ettiği Sinan Özen ise, "Bizim bu birlik ve beraberliğimiz olduğu sürece bu bayrak altında bu coşku olduğu sürece sözün bittiği yerdir. Ne mutlu Türküm diyene" dedi.
Faik Öztürk: "Türkiye için çok büyük bir şans"
Faik Öztürk ise Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan’ın oteline yapılan baskını ve Cumhurbaşkanının 15 dakikayla saldırıdan kurtulmasını hatırlattı. Öztürk, "2002 yılında kefenini giyip bu yola çıkan, karşılaşmadığı ve uğramadığı olaylar kalmayan bir Başkomutan’ın hizmetkarı ve Cumhurbaşkanımıza inanan, güvenen bir insan olarak karşınızdayım. Allah onu başımızdan eksik etmesin. Allah Cumhurbaşkanımızı 10 dakikayla korudu. Her zaman verilmiş sadakası olan bir insan Türkiye için çok büyük bir şans" dedi.
Şamil Tayyar: "Üniformaları ile darbe yapacaklardı ama donları ile hesap veriyorlar"
Milletvekili Şamil Tayyar ise konuşmasında, darbecilerin yüzleri yaralı ve iç çamaşırları ile görüntülerinin yansımasını eleştirenlere Adnan Menderes’in idam sehpasındaki görüntülerini hatırlattı. Üniformaları ile darbe yapmak isteyenlerin iç çamaşırları ile hesap verdiğini vurgulayan Tayyar, "Darbecilerin iç çamaşırları ile hani son günlerde gazetelere ve televizyonlara yansıyan bazı görüntüler var. 15 Temmuz gecesi bu ülkeyi kana bulayan hainlerin, şerefsizlerin, namussuzların, haysiyetsizlerin görüntüleri var. Onlar darbe yapacaklardı. Hükümeti devireceklerdi, üniformayla. Ama şimdi donlarıyla hesap veriyorlar. Bunlar birçok yerde eleştirildi. ‘Yazık günah değil mi, bunların yüzleri yaralı, bereli. O görüntüleri niye yayınlıyorsunuz diyenlere Menderes’i hatırlatıyorum. 1960 askeri darbesi yaşandıktan sonra rahmetli Menderes’in idamın sehpalarındaki görüntülerini bizim hafızamıza kazıdılar. Ne zaman biri başbakanlık koltuğuna Menderes’in idam sehpasındaki fotoğrafını bize hatırlattılar. Dediler ki ya bizim dediklerimizi yaparsınız ya da idam sehpasına gidersiniz. Şimdi o hainlere biz yeni bir fotoğraf hazırladık. Şimdi biz sizlerin desteğiyle diyoruz ki o görüntüleri o darbeci hain haysiyetsizlerin fotoğrafını hafızınıza kazıyın. Bir namussuz darbe yapmaya yeltense o fotoğrafı hatırlayacak ki, ne olacağını bilecek. Türkiye’de bırak darbe yapmayı darbe yapmanın hayalinin bile kuramayacaklar" diye konuştu.
"İmkanım olsa, idamı getirir, şerefsizleri demokrasi meydanında asardım"
Alandan yükselen idam sesleri üzerine ise Tayyar, idam için anayasa değişikliği gerektiğini kaydetti. AK Parti’nin de Anayasa değişikliğine milletvekili sayısının yetmediğini belirten Tayyar, "Bu kardeşlerim idam diye bağırıyor. İdam cezasının yeniden getirilmesi için anayasa da değişiklik gerekiyor. Bizim sayımız buna yetmiyor. Başka partilerin desteğine ihtiyacımız var. Parlamentoda bir mutabakat arayışı var. Eğer mutabakat olursa, bu mümkün olabilir" dedi.
Tayyar kendisinin de idamdan yana olduğunu vurgulayarak, "Eğer imkanım olsa idam cezasını getirir, şerefsizleri demokrasi meydanında asarım. Bu ahlaksızlar, haysiyetsizler layık oldukları cezaya çarptırılacaktır. Bundan hiç kimsenin kurtulması mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
Programda Şahinbey Belediyesi tarafından hazırlanan ve ay yıldızla süslenen aşure yemekleri de ikram edildi.
