Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kapalı Maraş’ın bir bölümünün askeri statüsünün kaldırılacağı ve Maraş açılımının ikinci aşamasına geçileceği şeklindeki dün yapmış olduğu açıklama Rum siyasi partilerin ve diğer ilgililerin tepkisine neden oldu.
Avrupa Birliği ve ABD’nin de “Maraş” konusunda açıklama yaptığı ifade edildi.
RUM PARTİLER
Haravgi gazetesine göre AKEL konu hakkında yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Tatar’ın kapalı Maraş’ın bir bölümünün askeri statüsünün kaldırılacağı ve eski sakinlerin ve hak sahiplerinin geri dönmesine ilişkin duyurusunun, geçici BM idaresi altında iadeyi öngören Güvenlik Konseyi kararlarını mutlak şekilde etkisiz hale getirmeye yönelik başka bir adımı teşkil ettiğini savundu.
AKEL açıklamasında “TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Tatar’ın açıklamasına yönelik tebriklerinin, tüm konunun, Türkiye’nin değil ‘sahte devletin’ kararı olarak göstermek amacıyla rollerin paylaşıldığını ortaya koyduğunu” savundu.
47 yıldır boş olan bir bölgenin, yasal sahiplerine verilmek için yeniden yerleşime açılmasının, gerçekte Kıbrıs sorununun çözüm çabalarını yaraladığını savunan AKEL, bu nedenden dolayı, eğer Kıbrıs sorununun çözümünü istiyorlarsa uluslararası toplumdan kararlılıkla derhal buna tepki göstermesini beklediklerini ifade etti.
AKEL açıklamasında Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in inisiyatif üstlenmesi gerektiğini de yineledi.
DİSİ, “Türkiye’nin yeni ve yasa dışı açıklamalarının” uluslararası hukuk çerçevesi, Avrupa Konseyi sonuç bildirgeleri ve uluslararası toplumun Türkiye’ye gönderdiği mesajların dışında hareket ettiğini ileri sürdü.
DİKO konuyla ilgili açıklamasında Türkiye’nin cüretkarlığı, uluslararası toplumun müsamahası,Türk metotlarının engellenmesinde talepkar strateji eksikliğinin kendilerini yeni oldubittilerin eşiğine getirdiğini belirtti.
DİPA, ise açıklamasında Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve hükümete, özellikle Avrupa Birliği olmak üzere tüm gidişatlara yönelik harekete geçmesi çağrısında bulundu.
ABD VE AB
Politis gazetesi ve diğer gazeteler, Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri’nin, Maraş açılımı konusuna hemen reaksiyon gösterdiğini yazdılar.
Habere göre Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Komseri Josep Borrell kapalı Maraş bölgesine ilişkin açıklama konusundaki endişesini dile getirdi.
AB’nin, BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarını rehber almaya devam edeceğini söyleyen Borrell, bu kararlara uymayan Maraş ile ilgili olarak herhangi bir faaliyetin yapılmaması gerektiğini de savundu.
Borrell, Maraş’taki durumla ilgili sorumlunun Türkiye hükümetinin olduğunu düşünmeye devam ettiğini belirtti ve AB’nin, Kıbrıs ile ilgili yarınki (bugünkü) BM Güvenlik Konseyi’ndeki kapalı istişareleri yakından takip edeceğini de söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı adayı Karen Donfried, adaylığını Senato’da sunarken yaptığı açıklamada Maraş’taki durumun Güvenlik Konseyi’ne havale edilmesi gerektiğini söyledi.
Donfried ayrıca bu faaliyete güçlü bir yanıt verilmesi amacıyla uluslararası toplumun cesaretlendirilmesi gerektiğini de savundu.
Alithia gazetesine göre İngiltere Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyareti sırasında yapılan bu açıklama (Maraş) konusundaki derin endişesini dile getirdi.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, bu açıklamanın BM Güvenlik Konseyi kararlarına aynı zamanda 8 Ekim 2020 tarihli Güvenlik Konseyi başkanlık açıklamasıyla ters olduğunu belirtti.
İlgili açıklamada, Birleşik Krallık’ın bu konuyu Güvenlik Konseyi’nin diğer üyeleriyle ivedilikle ele alacağı da ifade edildi.
Birleşik Krallık’ın ayrıca çözüm bulunması sürecini sabote edecek veya adadaki gerilimi tırmandıracak faaliyetlerden kaçınılması için tüm taraflara çağrıda bulunduğu da belirtildi.
SÖZDE “MARAŞ BELEDİYE BAŞKANI”
Haravgi gazetesine göre sözde “Maraş Belediye Başkanı” Simos Yoannu, Maraş konusundaki tutumunu değiştirmesi için uluslararası toplumun Türkiye’yi etkilemesi çabasına başlayacaklarını belirtti.
Yoannu, dün sabah Derinya’daki Kültür Merkezi’nde düzenlenen, “Hepimiz Maraşlıyız” isimli sembolik beş dakikalık iş durdurma etkinliği çerçevesinde yaptığı konuşmada bu çabadan sonuç alınmaması durumunda hükümetin tek çözümünün BM Güvenlik Konseyi’ne başvurmak olacağını ifade etti.
Yoannu konuşmasında sembolik iş durdurma eylemiyle, özellikle yurt dışındaki herkesin “bütün Kıbrıs’ın sadece Maraş ile değil Kıbrıs halkının verdiği haklı mücadelesiyle olduğunu görmesini” istediklerini belirtti.
Yoannu, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kapalı Maraş bölgesinde empoze etmeye çalıştıklarının uluslararası hukuku çiğnediğini yabancıların görmesini istediklerini” de savundu.
STEFANU
Haravgi gazetesine göre aynı etkinlikte konuşan AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, “işgal devam ettiği sürece günlük olarak yaşadıkları sorunların çoğalmaya devam edeceğini” savundu.
AKEL’in Maraş konusunda yoğun itirazlarda bulunduklarını belirten Stefanu, aynı itirazların Kıbrıs sorununun çözümü için de devam ettiğini söyledi.
Stefanu açıklamasında, Kıbrıs sorununun çözüm müzakerelerinin yeniden başlaması için belirli inisayitfler üstlenilmesi gerektiğini, müzakere olmadan çözümün sağlanamayacağını ayrıca Türkiye’nin sürekli oldubittiler yaratmasına olanak tanıyacağını savundu.